Allah, rızkı dilediğine bol verir, (dilediğine de) kısar. Onlar ise dünya hayatı ile sevinmektedirler.
Hâlbuki dünya hayatı, ahiretin yanında çok az bir yararlanmadan ibarettir.
(Rad/26)
Güzel şeyler oluyor. Tesettüre girmeye niyetli olduğum için önce çok sevdiğim bir ablam bana ferace ve şal hediye etmişti. Şimdi de 3 arkadaşımdan daha hediye aldım ve tanımadığım bir grup arkadaş tesettürüm için ortaklaşa para toplayıp bana bir hediye daha verdiler. Onun farzına uyayım diye yolumu kolaylaştırdığı için Rabbime şükürler olsun. Bu arkadaşlar için dua etmenizi rica ederim...
Osman puzzle birleşti.
Romanı Osman’nın günlüklerinden ve günlüklerde geçen kişilerin gözünden okuyoruz. Muhteşem bir kurgu ile gerçek bir hayat gibi.
İç içe geçmiş hayatlar,zamanın acımasızlığı,insanların acımasızlığı,büyümek,büyüyememek,
bocalama,arayış,savrulma,sürüklenme, bir kadına nasıl kötü bakılır,hayatı nasıl mahvedilir…bundan daha iyi nasıl anlatılabilirdi!
Osman: Lüks ve marka düşkünü zengin aile evladının sorumsuzca para harcaması,marka ve lüks takıntısı ile yaşaması ve bunu yaşamı olarak bilen bir adamın kendi günlüklerinden hayatına şahit oluyoruz. Osman,hayalleri olan çabası olmayan(
Oblomov) yitik bir adam.
Her şey olmak isterken hiçbir şey olamayan bir adamın hikayesi.
Roman bitti,sanki kamyon geçti üzerimden.
OsmanAyfer Tunç · Can Yayınları · 20204,789 okunma
Kalbinle donattın önce gövdemi, sonra aşkın nasıl bir yoksulluğa dönüştüğünü gösterdin. Sevinçler bitti, kapı zilleri bitti. Ne bir yere giden var, ne gelenlerin yüzünde bir iyilik. Senden başka anısı yok döndüğün yerlerin.
"Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi, yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?"
Çok erken geçtik hayattan, çok çabuk yorulduk...
Oysa henüz yarısına bile gelmedik yaşamın.
Her şeyi çok iyi anlamanın,
Her şeyin boş olduğunu bilmenin verdiği yorgunluk bu...
Erken yorulduk,
Genç ihtiyarladık...
Anneannemin farklı ilaçlardan oluşan tam bir poşet ilacı vardı vardı..
Tam bir ilaç hastasıydı.
Doktoruyla konuştuğumda durumunun artık her geçen gün daha kötüye gittiğini, bünyesinin artık ilaçları da kaldıramadığını, bırakması gerektiğini söyledi..
Ama o buna hiçbir zaman yanaşmadı. Ben de kendisine çaktırmadan ilaç kutularının içini boşaltıp, renklerine göre her birine bonibon doldurdum..
O bunu bir sene kullandı ve iyileşti..
Plasebo etkisi.
Çin'de kanser hastalarını hipnozla kanser olmadıklarına inandırıp, onların da iyileşmeleri bunun en güzel örneklerinden değil mi?
Herkes neye inanıyorsa onun kendisine dönüşüyor çünkü..