Bu bir başkaldırı kitabıdır. Peki, kime karşı? Güçlü olanın güçsüz olana, zulüm etmeyi kendine hak bilen ve bu hakkı ona tanıyan tüm sisteme karşı bir savaş. Peki sistem tam olarak ne?
Devletin önde gelen kesiminin, ağalar ve beylerle beraber sadece kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesinden ibaret bu sistem. İstedikleri kişiyi haklı, istedikleri kişiyi katil ilan eden, çıkarları doğrultusunda yasaları da dini de değiştirmekten çekinmeyen bir sistem. İnsanların bir kesiminin hep daha fazlasını istediği ve bunu elde etmek için de kendisinden daha güçsüz olan kesime her türlü zulmü etmeyi kendine hak bilen bir kesim. Tüm bu zulme boyun eğen, kabullenen; bir kuru ekmeğe muhtaç köylünün hikayesi. Tüm hikayelerde olduğu gibi bu hikayede de biri çıkar ve tüm bu ağalara, beylere dur der... Abdi Ağayı öldürerek başlar aslında bu hikaye ama başka bir ağayı öldürerek bitmez. Çünkü bir Abdi Ağa ölür onun yerine başka bir Abdi ağa gelir. Peki Abdi Ağalar bitmez de İnce Memedler biter mi? Unutmayın ki ezilen, yok sayılan, zulüm görenler sayıca her zaman daha fazladır. Bir İnce Memed ölürse bin İnce Memed doğar.
Peki bu 4 kitaptan oluşan uzun hikaye neden bu kadar çok okundu? Neden herkes herkese önerdi ve öneriyor hâlâ? Çünkü sistem hiçbir zaman değişmedi. Hâlâ dünyanın bir yerinde sefalet, açlık ve zulüm var ve hâlâ tüm bu insanların sırtından, alın terinden, emeğinden sömürüp zenginliğine zenginlik katan, gözleri asla doymayan Abdi ağalar var. İnsanlar hâlâ iki yüzlü, çıkarcı, bencil ve kötüler. Şimdi bugün çok daha iyi şartlar altında yaşamıyoruz. (Her ne kadar "çıkar cebinde ki telefonu" diyen dayılar varsa da) Aksine her geçen gün daha da kötüye gidiyor her şey. Orta sınıf diye bir kavram kalmadı. Zengin artık çok daha fazla zengin, yoksul çok daha fazla yoksul günümüzde. Kitaptaki isyan zenginliğe değil, bu zenginliği yoksulun emeğinden çalmasına. Bu hikaye size de tanıdık gelmedi mi? İşte bu yüzden de hâlâ bu kadar güncel ve hâlâ bu kadar çok okunan bir kitap.
Kitaptaki her karakter ayrı bir roman.
Sıkılmayacağınızı bilsem size;
Hürü anayla güç ve isyanı,
Topal Ali'yle zekanın gücünü,
Müslüm'le çocukluğun o masum güzelliğini ve kocaman yüreğini,
Hatçe ve Seyran'la dünyanın tüm güzelliklerini,
Murtaza ağayla ölüm korkusunun gücünü,
Zeki Nejad'la ezme hakkı varken ezilenden yana olmanın verdiği "insan olabilmenin mümkünlüğünü" uzun uzun anlatmak isterdim.
Son olarak şunu söyleyeyim
Birinci kitap; zulme karşı direnmenin küçük bir kıvılcımını.
İkinci kitap; var olmakla olmamanın savaşını.
Üçüncü kitap; umudun tamamen yeşermesini.
Dördüncü kitap; bir Memed'in binlerce Memed'e dönüşmesini anlatıyor.
Herkese keyifli okumalar