Hasrete karıştım, derdine daldım,
Bir çare ararken, hep ayrı kaldım,
Mecnun’a Kerem’e, haberler saldım,
Sönmezmiş yanınca aşkın ateşi.
Gözümde yaş oldun, bak şu halime,
Düşmüşüm sen gibi, böyle zalime,
Yalvardım yetmedi, hiç bir kelime,
pyknkaya.blogspot.com/2024/04/dusunme...
İnsanların düşünüyor gibi yapıp aslında düşünmemeleri gibi bir durum vardır. İşte o insanlara özel bir yazım bu ve buradan onlara düşünmemelerini söylüyorum. Mış gibi yapmak yerine hiç yapmamak daha sağlıklı emin olabilirsiniz. Bu konuda karşınızdaki insandan önce kendinize dürüst olun.
İçimin kaygıyla, stresle, bir türlü tam teslimiyete varamayışla dolu olduğunu hissediyorum. Biraz yol katetsem, bir şeyler oluyor ve yine kaos. Şu kapıdan çıkıp diğer insanların dünyalarıyla buluştuğumda ruhumun kirlendiğini hissediyorum. Uzak durmak yetmiyor, mecburiyetler var. Kibirden mi diye çok düşündüm. Yanılmıyorsam, değil. İnsanların
''Balkondasın.
Hemen önünde tül perdenin
Denizin ve güneşin şölenini
Tamamlıyor yüzün.
Usul bir rüzgar çoğaltıyor saçlarını
Ürperiyorsun.
Bir hazine avcısı dilim ensende
Göğüslerinden süzülen sular
Deltalar oluşturuyor iç denizlerine.
Teri kurudu çarşafların, diyorum.
Mutluluk öyle gülümser ancak
Köpük köpük dönüyorsun.
Sesin zamanın ötesini gösteriyor:
En büyük hazinesi gövdedir aşkın.
Deniz, güneş ve rüzgardan.
Bir yataktayız.
Yeniden.
Kalırsa bu yaz kalacak ömrümden.
Ayrılık ne kadar uzak.''