Türk ve İslâm düşmanlığıyla tanınmış olan Ingiliz Sefiri Sir James Porter (1769) da şunları yazıyor: "Türkiye'de yol kesme vak'aları ile ev soygunculukları ve hatta dolandırıcılık ve yankesicilik vak'aları âdeta meçhul gibidir. Harp hâlinde olsun, sulh hâlinde olsun, yollar da evler kadar emindir. Bilhassa ana yolları takip
Sayfa 110 - Yer-Su Yayınları, 1. Baskı: Aralık 2019Kitabı okudu
Muhakkak helal belli, haram bellidir. İkisi arasında şüpheli şeyler vardır. İnsanların çoğu, o şüpheli şeyleri bilmezler. Kim şüpheli şeylerden kaçınırsa dinini ve ırzını korumuş olur. Şüpheli şeylere düşen de harama düşer. Çoban gibi, hayvanlarını sınırda otlatınca başkasının arazisine düşme ihtimali vardır. Bilinizki her kralın sınırları vardır. Allah'ın sınırları da haramlarıdır. (Buharî, İlim, Bab-u Mens ilmen ve huve ...)
Sayfa 43 - Tahlil YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1991 Maastricht Antlaşması uyarınca, AB ülkeleri "Birliğin gelişmesini sağlayan parçalardan biri olarak" kendi "savunma sistemlerini" geliştirme görevini üstlenmişlerdi. Bunun için kullanılacak vasıta, kurulduğu 1954 yılından bu yana sönük kalan Batı Avrupa Birliği'ydi (BAB). BAB'nin alacağı rol, "Atlantik İttifakı'nın Avrupa ayağını güçlendirmek ve ortak bir Avrupa savunma politikası yaratmaktı". Fransa'yla Almanya bu yapının içinde NATO'dan ayrı olarak "Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği" (AGSK) kurulmasını teklif etti. Norveç, lzlanda ve Türkiye AB üyesi olmamakla birlikte NATO üyesi olmaları sebebiyle 1962 yılında BAB yan üyesi olmuşlardı. Bu uygulamadan Türkiye'nin en büyük şikayeti, BAB'nin askeri faaliyetlerine katıldığı ve BAB Konseyi 'nde bir koltuk (veto hakkı yoktu) sahibi olduğu halde, BAB'nin faaliyetlerine doğrudan etkisi olan AB kararlarının dışında tutulmasıydı. Artık muhalefet koltuğunda oturan, eski dışişleri bakanı Kamran lnan, Haziran 1 996'da şu soruyu sormuştu : "BAB'nin Türkiye'yi savunacağının bir garantisi yoksa, neden Türkiye Avrupa savunmasına katkıda bulunsun?
Sayfa 243 - MOZAİK YAYINLARI
8. BAB
Yâ Rabbi! Şu güzel isimlerinin hürmetine senden istiyor, sana yalvarıyorum. 1-Ey umûm mahlûkātını kendilerine haram kıldığı şeylerden men‘ eden ve kendi izni ol- maksızın hiçbir şey gerçekleşmeyen Mâni‘! 2-Ey kullarının başından her türlü belâ ve musîbeti gideren Dâfi‘! 3-Ey bütün emir ve yasaklarından husûle gelen hayır ve menfaatleri veren Nâfi‘! 4-Ey gizli ve âşikâr her şeyi işiten Sâmi‘! 5-Ey dilediği kulunun derecesini yükselten Râfi‘! 6-Ey bütün mahlûkātı san‘atlı bir şekilde yoktan var eden Sâni‘! 7-Ey günahkâr kullarına rahmetiyle şefâat eden ve makbûl kullarının şefâatlerini kabûl eden Şâfi‘! 8-Ey geleceği hakkında hiç şübhe olmayan bir günde bütün mahlûkātı muhâsebe için bir araya getirecek olan Câmi‘! 9-Ey lütfu, rahmeti ve mağfireti pek geniş olan Vâsi‘! 10-Ey kâinâtı devamlı genişlendiren ve nihâyetsiz ikrâmıyla her darda olana genişlik veren Mûsi‘! Sen her türlü noksanlıktan münezzehsin. Senden başka İlâh yoktur. El-emân, el-emân! Senin yüce dergâhına sığınıyor, senden emân diliyoruz! Bizi cehennem ateşinden halâs eyle!
bâb:
1. kapı, medhâl: bâb-ı rahmet açıktır, mine'l-bâb ile’l-mihrâb = kapıdan mihrâba kadar, cümle­si. 2. dergâh, derbâr, merci‘-i umûmî olan bü­yük kapı: bâb-ı devlet; cümlenin başı bu bâba bağlıdır. 3. büyük dâire, kapı: Bâb-ı Âlî = Sadâret-i Uzmâ ve Dîvân-ı Hümâyûn ile Dâhiliye ve Hâriciye nezâretlerini ve Şûrâ-yı Devlet'i hâvî dâire-i
Kırım Hanları, büyük Moğol İmparatorluğu'nun Avrupa'da ka­lan son parçasıydı. Cengiz Han'ın soyundan geliyorlardı ancak başkentleri Bahçesaray'daki saray ve bahçeler gibi onlar da bozul­maya yüz tutmuştu. Yine de sade ama asil bir hayat sürüyorlardı. Servet biriktirmek törelerine aykırıydı. Bir elbise, bir kılıç ve bir at
Reklam
201 öğeden 191 ile 200 arasındakiler gösteriliyor.