Bundan daha büyük bir başka kriz de 1946'da çıktı, bu kez işin içinde Komünist Partisi'nin mirasçısı Tudeh Partisi vardı. 1 Mayıs'ta Abadan'da toplanan 80 bin işçi 1929'daki talepleri tekrarlamış, ayrıca Müslümanların haftalık tatili olan Cuma günleri için de ödeme yapılmasını ve ülkede yeni çıkarılan iş yasasının harfi harfine uygulanmasını istemişlerdi. Bir kadın konuşmacı şirketin, köpek mamasına maaşlardan daha fazlasını ödediğini söylüyor ve petrol endüstrisine el konmasını istiyordu: "Kardeşlerim topraklarımızda petrol üretimi cevher gibidir. Bu cevheri geri almaya çalışmalıyız. Eğer alamazsak hiçbir değerimiz yok." Bu büyük olasılıkla halka yapılan ilk açık millileştirme çağrısıydı.
1929 yılının 1 Mayıs kutlamalarında, illegal Komünist Partisi'nin örgütlediği 11 bin arıtma tesisi çalışanı, sekiz saatlik işgünü, ücretlerin yükseltilmesi ve barınma koşullarının iyileştirilmesi, sendika kurma hakkı, İranlı ve Hintli çalışanlar için eşit ücret ve 1 Mayıs dahil, tüm bayramlarda ücretli izin talebiyle greve gitti. Grevciler valiyi ve polis şefini itfaiye merkezine kadar kovaladı, İngilizler de Abadan'a hücumbotlar yolladılar. Ortalık ancak hükümetin sıkıyönetim ilan etmesinden, takviye ordu birlikleri gönderilmesinden ve 29 elebaşının tutuklanmasından sonra duruldu. Ayrıca 500 işçinin işine son verildi. İngiltere hükümeti durumu "hızla ve etkili biçimde bertaraf" ettiği için şaha teşekkür etti.
Mustafa Kemal, Nutuk'ta, milli mücadelenin 19 Mayıs 1919'da Samsun'a gidişiyle başladığını söylemektedir. Oysa mücadelenin ihmal edilmemesi gereken bir evveliyatı vardır. Mondros Mütarekesi 30 Ekim 1918'de imzalanmıştır. Bu tarihten itibaren yapılanları bir tarafa bırakalım, mağlubiyet ihtimali güçlenince nasıl bir yol takip edilmesi gerektiği üzerinde düşünülmüştür. Başkumandanlık, Harbiye Nezareti, Erkan-ı Harbiye (Genelkurmay) ve gizli Teşkilat-ı Mahsusa tarafından belirli çalışmalar yapılmıştı. ⁶⁹⁰ Nitekim 28 Haziran Balıkesir Kongresi, M. Kemal'in katılımcı olduğu Erzurum Kongresi'nden yaklaşık bir ay önce toplanmış, Heyet-i Merkeziye reisliğine Hacim Muhiddin Bey (Çarıklı) seçilmiştir. Düzenlenmesinde Hacim Muhiddin Bey'in de rolü olan Alaşehir Kongresi ise 16 Ağustos'ta başlamıştır. Hacim Muhiddin Bey, Nutuk'u dinledikten sonra, "Kurtuluş savaşının gerçek tarihi yazıldığında bizim de bu tarihte yerimiz olacaktır. Hakkımız olan yeri alacağız." demiştir. ⁶⁹¹
690. D.M. Doğan, age. 5.316-317
691. D.M. Doğan, age. s.318; D. M. Doğan, Kemalizm, Yazar Yayınları, 3.bsk. Mayıs 2019, Ankara, 8.55; Inkılap Tarihi kitaplarında Balıkesir veya ona benzeyen batıdaki başka kongrelerden hiç söz edilmiyor. Çünkü, batıdaki bu kongrelerden Nutuk'ta hiç söz edilmemiştir. Bkz; Taha Akyol, Kayıp Tarihimiz, c. 1, s.138