Hasan-ı Basri (rh) şöyle derdi: "insanoğlu ne garip! Dili kalem, tükürüğü mürekkep olduğu halde, kendisini ilgilendirmeyen (lüzumsuz) şeyleri konuşur!"
Hayatta neye layık olduğunu, neyi hak ettiğini belirleyen en önemli şey senin neye cesaret edebildiğidir. Bir kıyafet, bir deneyim ya da bir statüye cesaret edebiliyorsan onu fazlasıyla hak ediyorsun demektir.
Ama Max
yalnızca işe giderken giyilecek bir elbise istemiyordu
(öylesi çok basit olurdu)
yalnızca düğünlerde giyilecek elbise de istemiyordu
(bu da çok süslü olurdu)
yalnızca kayak yaparken giyilecek elbise de istemiyordu
(çok sıcak olurdu o zaman) yalnızca yazın giyilecek olanı da
istemiyordu
(hiç ısıtmazdı öylesi).
Yıl boyunca giyebileceği bir elbise istiyordu.
Hasretin alev alev içime bir ân düştü
Değişti hayal köşküm, gözümde viran düştü
Sonsuzluk çiçeklerle donandı yüreğimde
Yağmalanmış ruhuma yeni bir devran düştü
Üç kadın karakterin ve
Dört beş erkeğin
Jale’ye mektuplarını bir
Roman havasında okuyorsunuz.
Okurken acaba Jale ne yazardı diye meraktan
Çatlıyorsunuz o ayrı,
Önce Ahmet konusunda
Jale’ye çok sinirleniyor
Kitabın sonunda Ahmet’e sinir oluyorsunuz.
Finalde Jale den bir mektup okuyoruz ki tüm kitabın özeti toplamı oluyor.
Harika kitaptı
Mektup AşklarıLeyla Erbil · İş Bankası Kültür Yayınları · 20101,060 okunma
Oysa hepimiz anladık ki vatanı sevmek yahut haksızlığa tepki göstermek öyle sokaklarda vuruşarak, birbirine kurşun sıkarak, duvarlara sloganlar yazarak olmuyormuş. Bunlar bizi yalnızca 'kahrolası militan'lar yaptı. Adam gibi üniversitelerimizi okuyup bilimde, sanatta, ekonomide, teknolojide ileri götürmek varmış. Üniversiteye gidip devrimi bilimde yaparak, ülküyü sanata yüklüyerek, dini ruhlara yerleştirerek ülkeye çağ atlatıp ileri taşımak yerine çatışmaya giderek ülkeyi geri bırakmak küresel bir oyunun piyonu olmaktan başka bir şey değilmiş. Gerçeği yakalamak üzere farklı fikirlerimizi çarpıştırmak yerine kendimiz çarpıştığımız için gençliğimizle birlikte her şeyi heba ettik.
Ölüm allahın emri
Ah şu ayrılık olmasa…
Kitap çocuklar için yazılmış;
Ölümü onlara nasıl anlatırızın resimlenmiş
Harika hali.
Ben bayıldım.
Özellikle ördeğin ölüme
İstersen seni ısıtayım dediği yer efsaneydi.
Kayıp yaşaynların
Ve bu konuyla ilğilenlerin mutlaja edinmesi gerekir bu kitabı
Kitap şöyle başlıyor;
Bu kitap herkes için
Ve hiçkimse için…
Nietzsche’nin peygamberinin adı Antik Pers peygamberi Zerdüşt’tür.
Zerdüşt’ün 30 yaşında dağlarda yaşamaya gittiğini anlatarak başlar.
On yıl boyunca dağdaki yalnızlığından hoşnut olan Zerdüşt, bir sabah uyanıp dağda tek başına biriktirdiği bilgelikten bunaldığını fark eder ve bunun üzerine bilgeliğini insanlığın kalanıyla paylaşmak için pazar yerine inmeye karar verir.
NietChe’nin fikirlerini bu kitapta çok açık görüyoruz
Fakat diğer kitaplarında bu fıkırlerını değiştirdiğini de okuyabılırsiniz.
Osho bu kitaba dünyanın 2.İncili der .