……. Öyle zamanlar vardır ki, insan hayat ırmağının akış yönünü değiştiremez…
Sayfa 73 - Can yayıneviKitabı okuyor
Öyle zamanlar vardır ki, insan hayat ırmağının akış yönünü değiştiremez.
Bazen şöyle bakıyorum da sayfa akış , paylaşım,beğeni, üyelik , okurluk vb şeylere 1000 kitap okurunun üyelik yönünden üvey evladıyız sanki bazen bakıyorum takipçilerim azalıyor kendiliğinden , bazen etkileşim yok , ister istemez sayfa yönetiminin üye ayrımcılığı yaptığını düşünüyorum.
Değişikti…
Açıkçası çok beğendim çok severek diyebileceğim bir kitap değildi. Değişik bir konusu değişik bir üslubu var yazarın. Ben bu yazarı ilk defa okuyorum açıkçası yazar hakkında da çok fazla bilgi sahibi değilim. Ama benim için en önemli nokta kitabı okuduğumda bana çok fazla şey kattığını hissedemedim. Ayrıca kitabın yazım şekli de diğer romanlara göre farklıydı. genel olarak romanlarda bir tane akış olur ve doğru boyunca ilerler hikaye. Fakat burada olan olaylar karakterlerin gözünden ayrı bölümler halinde anlatılıyor. Bu açıdan değişik bir tür olduğunu söyleyebilirim. İlaveten yazarın anlatımı ve olaylar yer yer kopuk geldi bana.Romanda çok fazla mekan ve zaman yok zaten. Baba ve üç oğlan,bir kız ve bir üvey erkek kardeşin kırsal,tarladaki yaşantıları ,bu sırada annelerinin ölümü sırasında neler yaptıkları ele alınıyor romanda, özellikle anne öldükten sonra olaylar iyice ilginçleşiyor .Ailecek annenin tabutunu elleri ile yaptıktan sonra,onu istediği yere gömmek üzere yola çıkıyorlar.Yollarının üzerinde bulunan bir köprü yıkılıyor ve bu -ırmak - bölgeden karşıya geçerken,tabut suya düşüyor. Burası epey ilginçti. Sonrasında o tabuta noldu tam anlayamadım mesela.Ardından büyük kardeş Cash bacağını kırıyor. Anneyi toprağa vermeye acele ettikleri için,Cash i doktora götürmeyi ertelediler mesela. Değişik açıkçası . Bana çok fazla hitap et onu söyleyemem.
Döşeğimde Ölürken
William Faulkner
Kitapları Kurtaran Kedi
Japon modern edebiyatın popüler yazarlarından Sosuke Natsukawa'nın bu eserini çok sevemesem de yine de okunmaya değer bulduğumu söyleyebilirim.Başta çevirmeni 
Hüseyin Can Erkin ve editörü 
Doğukan İşler tebrik ederek emeklerine sağlık diyorum. Kısaca konusundan bahsedersem, Rintaro,dedesi ile yaşayan,lise öğrencisi bir gençtir.Dedesinin vefatından sonra geriye kalan tek mirası eski bir kitap dükkanıdır.Bir gün bu dükkanda otururken,tekir bir kedinin kendisi ile konuştuğunu farkeder.Kedi ondan,bazı kitapların kurtarılması için yardım istemektedir.Rintaro kediyi takip ederek farklı bir kitap evrenine doğru geçer.Kitabın başları büyülü gerçeklik türünde tatlı ve keyifli başlayıp,günümüzün okur kitlesi,kitapların gücü,yayınevleri,kitap tercihleri ya da değişen durumlar hakkında eleştrisel düşünce ve mesajlar içeriyor.Ancak belli bir yerden sonra kitap durağanlaşıyor.Kitaba ismini veren konu, olay kurgusu olarak bence yavan kalmış ve sonlara doğru (Rintaro'nun gittiği yer) çok da anlamlı bir akış seyretmediğini düşünüyorum.Olay örgüsü daha bol ve kurgusu olan bir kitapta aynı mesajlar verilse çok daha güzel olurdu diyebilirim.İyi okumalar:-)
Yetiştiğiniz aileden edindiğiniz değer yargılarınızı gerekiyorsa bırakın. Onlara sıkı sıkıya sarılmayın. Farklı bakış açılarına açık ve birbirinize karşı esnek olun. KArşılıklı sevgi çok istenen bir şey olsa da elde etmek kolay değildir.Bunun nedeni karşılıklı sevgiyi sürdürmenin çok zor olmasından kaynaklanmaktadır.
Karşınızdakini eleştirecekseniz kendisini ya da kişiliğini değil; tutum ve davranışlarını eleştirin. Onu aşağılamaya ve küçümsemeye kalkmayın. Ona saygı duyun. Onu sürekli olarak denetim, kontrol altında tutmaya çalışmayın.
İyi bir ilişkinin iki gereği vardır. Benzerliklere sevinmek, farklılıklara saygı duymak.
#okudumbitti
En sevdiğiniz kitabı düşünün. Karakterleri, yaşanan olayları, en mutlu olduğunuz bölümleri… Bir şekilde o evrene girdiğinizi düşünün şimdi de. Olaylar dışarıdan okunduğu kadar basit midir yoksa içerisi çok daha derin bir kuyu mu?
Başkarakterimiz Violet’in en sevdiği kitap “Darağacı Dansı”dır. Bu kitabın filminin oyuncularıyla tanışmak için bir fırsat yakalar ama işler yolunda gitmez. Gözlerini açtığında kendini binlerce kez hayal ettiği o evrende bulur. Evren olması gereken akışta devam ederken Violet’in dahil olmasıyla akış bozulur ve geri dönmek için tek şansı bu kitabın olması gerektiği gibi tamamlanmasıdır.
Yine temposu yüksek bir seriyle karşı karşıyayız. Beni çok mutlu eden serilerden biri oldu. Bizlerin en sevdiğimiz kitabın içinde olmak gibi bir şansı olsa hemen atlayacağımızı biliyorum. Ama artık ben çok emin değilim. Düşünmek için biraz süre talep ediyorum. Uzunca bir süre :)
Çok keyifliydi. Favori serilerinize gireceğine eminim.
8.5/10 
Darağacı Dansı 
Darağacı Şarkısı
Ne zaman 1000 Kitap akış açsak aynı kişilerden aynı paylaşımlar ile karşılaşıyoruz.
Acaba illa takip etmemizi istediğiniz okurlar mı var ?
🤔
Yeni Diyalektik
_Tanrı, ilk ateisttir. Ateistler
_Tanrı, ilk masondur. Masonlar
_Orospu çocuğu. Marques de Sade
_Herkesin tanrısı kendine benzer. Yamyamların tanrısı bir yamyam; savaşçıların tanrısı bir savaşçı; hırsızların tanrısı hırsız; aşıklarınki de aşk tanrısı olacaktır. Ralph Emerson
_Trakyalılara göre tanrı, sarışın ve mavi gözlüdür. Öküzlerin elleri
Agarta-Şambala, Anunnaki, Elohim
_Agarta, tanrısal üstün ırk Aryanların yaşadığı iddia edilen yer altı imparatorluğudur. Başkenti ise Şambala’dır. Agarta iyiliği, Şambala kötülüğü temsil eder. Dünyada yaşanan tüm olayların Agarta-Şambala mücadelesinden ibaret olduğu iddia edilir. Agarta, teozofik ve ezoterik kaynaklara göre önceki devrenin sonlarına doğru Mu ve Atlantis' ten