Sahi insan kime denirdi?
Dünyaya sığamayan hırsından kendi emelleri uğruna zalimlik edene mi? Yoksa kandan , zulümden beslenen vicdan yoksunu bir mahlukata mı? Yoksa mazlumların görüşlerinden, ırklarından dolayı gözyaşlarının akmasına sebep olana mı?
Ben de bilmiyorum....
Tarih belli coğrafyalarda zulümlerin,acıların,feryatların, kaybedişlerin, vatansız kalanların çığlıklarını ve anlatmak isteyip anlatamadan sessizce bu dünyadan göçenlerin sessizliğiyle dolu! Bilmem hangi kent bilmem hangi kentin sokağı bilmem hangi sokağın içindeki acıya şahitlik etmiş soğuk evin duvarları..... Kelimeler kalemimden acıyla serpiliyor anlatmak güç çünkü biz mutlu huzurluyken çeşitli eziyetlere maruz kalanları hiç düşünmüyormuşuz?! Ne acı değil mi? Hayat bizden ve bizim hayatımızdan ibaret değilmiş be dostlar! Merhamet vicdan mefhumları manasını mı yitiriyordu ne korkunç!
Uluslararası çoksatar listesine girmiş ve 8 milyonu aşkın kişi tarafından okunarak birçok ödül alan "Uçurtma Avcısı" adlı kitap ve hissettirmiş oldukları...
Velhasıl-ı kelam kalemim ağlıyor....
.