"Dante gibi ortasındayız ömrün"
Meşhur " Otuz Beş Yaş" şiirinde geçer Cahit Sıtkı'nın. Dante Alighieri; İlahi Komedya adlı eserini, kalbinde derin iz bırakıp hayata çok erken veda eden Beatrice anısına yazmıştır. Onun platonik aşkı; mistik ve ilahi bir hal alarak böyle bir eser ortaya çıkmasına vesile olur. İşte o eser;İlahi Komedya, "Hayat yolumuzun yarısında, kendimi karanlık bir yolda buldum..." sözleriyle başlar. 1300 yılında ahiret yolculuğuna çıkan Dante, 1265 yılında doğmuştur, yani 35 yaşındadır. Bu da eserin orjinal italyancasından başlangıç metni: Nel mezzo del cammin di nostra vita mi ritrovai per una selva oscura ... Peki, Dante, nereden esinlendi. Neden otuz beş yaşa ömrün yarısı dedi? Onun esin kaynağı ise Zebur. Evet Hz. Davud'un mezmurlarından esinlenmiştir. İşte Zebur'daki ilgili bölüm: Ömrümüz yetmiş yıl sürüyor, Bilemedin seksen, o da sağlıklıysak; En güzel yıllar da zahmetle, kederle geçiyor, Çabucak bitiyor, uçup gidiyoruz. ( Zebur 90:10 ) ( Notlarımdan )
İlk Kâğıdın Doğuşu...
“Çin’de MS 105’te kâğıt (ku-şi-ku-c- hih) icat edildi. Bu kelime önce Farsçaya ardından Arapçaya geçti. Türkler ‘kâğıt’ kelimesini ‘kağat, kağas, kağaz’ şeklinde ifade etti. Bu kelimenin bazı Türk boylarındaki karşılığı ‘ağaç kabuğu’ idi. Kaşgarlı Mahmud da Divân‐ı Lügâti’t‐Türk adlı sözlüğünde ‘kadız-kazız’ kelimesinin manasını ağaç kabuğu olarak verdi. Çin’de MS 5. yüzyıldan sonra kâğıdın yaygın olarak kullanıldığı yapılan arkeolojik kazılar neticesinde anlaşıldı. Kâğıt, sanıldığı gibi pamuktan değil, 800 ila 1300 yılları arasında paçavra ve halatlar kireçli suda bekletilip havanda tahta tokmakla dövülerek veya su gücüyle dönen ağır taşlarla ezilmek suretiyle imal edildi. Bu usul ve işlemin yapıldığı imalathane daha sonra ‘kâğıt değirmeni’ olarak isimlendirildi...”
Reklam
1922 Türkiye’sindeki özgün olay, 1300 yıllık İslam tarihinde ilk defa olarak ümmet adına bir organın yani Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin halifeyi seçmesidir. Bu halife aslında veliaht-ı saltanat olan Abdülmecid Efendi’nin saltanat hakkından vazgeçerek yalnızca halife olmayı kabul etmesi ve unvan olarak “sultan veya han” değil, şehzadeler gibi “efendi” olarak anılmasıdır.
Sayfa 34 - TİMAŞKitabı okudu
Beyin yaklaşık 1300 gramdır .. Kalp yaklaşık 300 gramdır .. Toplam 1600 gramla evrene kafa tutmak eğlenceli olsa da saçmadır .
Cuma günleri niçin 'sala' verilir? Ezan Müslümanlıkta namaz vaktini bildirmek ve namaza çağırmak için minareden yüksek sesle ve makamla okunan, kalıplaşmış kutsal sözlerdir. Hicretten sonra Medine’de uzakta oturan Müslümanlara namaz vaktinin geldiğini bildirmek gerekiyordu. Boru veya çan çalınması, ateş yakılması, mescidin damına
Sayfa 25 - AykırıKitabı okudu
Sorarım size biz niye millet olamadık?
100’ü aşkın dil, ırk ve dine ev sahipliği yapan Amerika, bütün bu farklılığına rağmen vatandaşlarına Amerikalılık bilincini aşılayıp milli bir birlik oluşturmaya çalışırken, dili, dini, ırkı bir olan Türk milletinin, yapay sorunlarla uğraşıp milli kimliğinden taviz vermesi akıllıca değildir. İster Kürt olsun, ister Alevi (ve benzerleri), bu çeşitliliğimiz yüce Türk milletini bölmek isteyen bir takım mihrakların kullandığı malzemeler olmasın. Alevisi-Sünnisi, Türkmeni-Kürdü hep bu büyük ailenin bir fertleriyiz. Bizim birbirimize düşmemiz Türkiye üzerinde emeli olanları mutlu eder. Son sözü 1300 yıl önce büyük atamız Bilge Kağan söylemişti : “Ey Türk-Oğuz Beyleri, milleti, işitin. Yukarıda gök basmasa, aşağıda yer delinmese, senin ilini, töreni kim bozabilir. Ey Türk milleti, titre, kendine dön.”
Sayfa 146
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.