Din yüzünden gördükleri zulüm de Yahudilerin Venedik'e gelmelerine neden olmuştu. 1300 yılı civarında Almanya'daki katliamlar gittikçe şiddetlenince Yahudiler Padua, Verona ve Venedik gibi kuzey İtalya şehirlerine kaçmışlardı. 1509'daki Cambrai Birliği savaşları sonucunda Yahudi tefeciler anakaradan kaçtı; yaklaşık beş yüz Yahudi Padua ve Mestre'den -Venedik'in topraklı kısmı-Venedik' e kaçtı. Gelgelelim, 1515' e gelindiğinde bu Yahudilerin varlığı ahlaki bir infialle karşılanıyordu. Venedik'te 1510'dan başlayan dönemde Yahudi karşıtı saldırılar gittikçe şiddetlendi. Bu saldırıların başını çekenlerden biri Padualı Rahip Lovato'ydu. 15ll'de çektiği nutuklardaki enerji Venedikliler'i Campo San Paolo yakınlarında yaşayan Yahudilerin evlerini yıkmaya kışkırttı. Lovato bundan iki yıl önce de tefecilerio bütün parasına el koyup "onlara yaşayacak hiçbir şey bırakmama"yı savunmuştu.
Floransa Diplomatları
İtalya ve özellikle de Floransa, yabancı
devletler adına da, başka ülkelere diplomat
göndermişlerdir.
Nitekim papa VIII. Boniface, 1300 yılında ilk
“günah affı”nı (ilk “jübile”yi) çıkarttığında,
kutlama töreni için Roma’ya gelen yabancı
elçiler arasında bulunan Floransalı on iki
diplomat sadece kendi kentlerini değil,
Fransa’yı, İngiltere’yi ve daha başka Avrupa
devletlerini de temsil etmekteydiler.
Öyle ki, bu evrensel özellikleri dolayısıyla
Floransalıları, şaka yollu, “beşinci öğe” diye
adlandırmıştı papa.Floransalı diplomatların uzun ve parlak listesi,
XIV. yüzyılda Dante, Petrarca, Boccacio ve XV.
yüzyıl başlangıcında da Makyavel (Machiavelli)
ve Guicciardini gibi dünya çapında şöhretleri
kapsamaktadır.
"Doğu Roma İmparatorluğu'nun başkenti Konstantiniye'yi aldıktan sonra Mehmet aynı zamanda kendini Roma İmparatorluğu'nun tek yasal vârisi olarak görüyordu."
Her dönem cevap değişiyor. Mesela 1300 yılında Osmanlı, Osman Bey'in takipçileridir. Saruhan Bey'in takipçileri Saruhanlıdır. 16. yüzyılda ise Osmanlı, soyca Türk olması gerekmeyen ancak Türkçe dilini kullanması ve bu kültürle birlikte Hanefi Müslümanlığı benimsemesi gerekendir. 19. yüzyılın Osmanlısı kimdir derseniz, tanım artık Osmanlı milleti olmuştur. Daha önceden Osmanlı sayılmayan yerli gayrimüslimler de, Rumlar, Ermeniler, Yahudiler de Osmanlı sayılmıştır.
Yıl 1300. Avrupa, dünyaya özgürce bakmasını olanaksızlaştıran teolojinin kukuletasını kafasından çekip atar. Salt Tanrı üzerine kafa yormanın, eski metinleri tekrar tekrar ele alıp dogmatik biçimde yeniden yorumlamanın, tartışmanın anlamı yoktur.
Tanrı yaratandır, insanı kendi suretinde yarattığına göre, onun da yaratıcı olmasını istemektedir. Hâlâ tüm sanat ve bilim dallarında Yunanlılardan, Romalılardan kalma örnekler vardır; belki onlara yetişilebilir, eskiden Antik dönemin yapabildikleri şimdi yeniden yapılabilir. Hatta, belki onların üzerine bile çıkılabilir. Batı’yı yeni bir cesarettir alır.
(Pastör)ün mikrobu keşfedişinden sonra insanların öğrendiği (karantina) 1300 yıl evvel Mevcudatın Nuru ve iç ve dış bütün bilgilerin sahibi tarafından vaz' olunmuştu:
"Bir mıntıkada veba olduğunu duyacak olursanız oraya girmeyiniz; hastalık siz oradayken patlak verecek olursa aynı yerden çıkmayınız."