Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
Davam
Necmettin Erbakan (29 Ekim 1926, Sinop - 27 Şubat 2011, Ankara), Türk siyasetçi, mühendis, akademisyen ve Türkiye başbakanı. Başbakanlık görevini 28 Haziran 1996 ile 30 Haziran 1997 tarihleri arasında sürdürmüştür. 28 Şubat sürecinden sonra istifa etmeye zorlanmıştır ve kendisine 5 yıl süreliğine siyaset yasağı getirilmiştir. Kayıp Trilyon
Yan Lianke, ilgiyle takip ettiğim bir yazar.Daha önce, Günler Aylar Yıllar ve Patlama Kayıtları'nı okumuş, her iki kitabı da sevmiştim.
14 yaşındaki Li Niannian, Gaotin köyünde anne babası ile yaşar.Geçimlerini cenaze süslemeleri üretip, sattıkları aile işletmeleri üzerinden sağlarlar.
Li Miannian aynı zamanda kitabın anlatıcısı, onun gözünden aktarılır, yaşanılanlar.Li Miannian'ın dayısı, insanların korktuğu, kabullenemediği krematoryumu işletir.
Haziran ayının 6'sında güneş batmış olmasına karşın kasaba halkı tarlada çalışmaya devam eder.Kasabada uyurgezerlik salgını başlamıştır.Bu hastalığa tutulanlarda, bilinçaltlarında baskılanan duygular ve düşünceler açığa çıkar.Bazıları uyurgezerlik hastalığına yakalanmış gibi davranarak, bu durumdan çıkar sağlamaya çalışır
Güneşin tutulup, doğmaması, kargaşayı giderek çoğaltır.Artık başka kasabalardan yağmaya gelenler olur.Kasaba gruplara ayrılır, bir ölüm kalım mücadelesi yaşanır.
Li Niannian ve ailesi uykuya yenilmemek için elinden geleni yapar.
Ailenin herkesten sakladığı bir de sır vardır.
Yan Lianke de kitabın kurgusal karakterlerinden biri.Sık sık yazarlığını sorgularken, yakalandığı hastalıkla yazma tıkanıklığını aşar.
Yan Lianke beni hayal kırıklığına uğratmadı bu kitabıyla da.
ORENDA 21GÜN
ŞERİFE OKYAY
414 SAYFA
Sevgili Sevtap Eken öncülüğünde güzel bir ekiple "Gezen Kitap" etkinliği kapsamında okudum Orenda 21 Gün kitabını. Eşlik eden arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Eymen ve Atlas aynı klinikte psikiyatrist olarak çalışan iki arkadaştır. Atlas bir gün Eymen'i şaşırtan bir teklifle çıkagelir. Tatile çıkacaktır. Hemde oldukça farklı bir tatil planı vardır. Büyük Okyanus açıklarında yer alan, eski bir askeri üs olan Orenda adasına seyahat planlanmaktadır ve seçecekleri bir kaç hastalarının da tedavilerine destek olur düşüncesi ile kendisiyle gelmesini istemektedir. Başta tereddüt etsede kabul eder Eymen bu ilginç planı.
Özel olarak seçilen 14 kişi ıssız ada konseptiyle planlanmış 21 gün sürecek tatil için uzun bir yolculuk sonrası adaya ulaşırlar. Dış dünya ile hiç bir iletişimi olmayan adaya yerleşen konuklar tatilin ikinci günü korkunç bir cinayet zincirinin içinde bulurlar kendilerini.
Hem konuklar hem otel personeli için bir ölüm kalım savaşı başlamıştır. Bir yandan katilin kim olduğunu anlamaya çalışırken bir yandan da hayatta kalma mücadelesi verirler kıyasıya.
Gerilim ve gizem dolu bir hikayeydi. Olayların nedenini ve gizemini ikinci kitaba bırakmış yazarımız.Ara ara uzatılmış diyaloglar olduğunu düşünsem de kolay okunan, akıcı bir kitaptı. Yolu açık olsun dilerim.
LÜTFEN KİTAP OKUYALIM!!!
#Sevtaplaokuyoruz
#Orenda21gün
#ŞerifeOkyay
#Gezenkitap
#MüptelaYayınları
Yarın Çok Güzel Bir Gün!
Merhaba arkadaşlar. Uzaylılar var mıdır? Bu durum hala dünyamızın en büyük gizemi. Başlasak tartışmasına, bitiremeyiz. En baştan söyleyeceğimi söylemek istiyorum, kitabın iki farklı baskısı var. Benim okuduğum tam metin baskısı. Her zaman olduğu gibi yazarı okumak isteyenlere istedikleri zaman gönderimini sağlayacağız.
Kibarlık Budalası
Severek okuduğum bir kitabın yorumuyla geldim. Yazardan okuduğum bu beşinci kitap halen favori kitabım Cimri.
Moliere kalemini cidden seviyorum akıcı bir anlatımı var . Baya baya keyif alarak okuyorum.
Bu kitap Fransız Kralı XIV.Louis'in isteği üzerine yazılmış bir eserdir. Beş perdeden oluşmaktadır. İlk üç perde Moilere kendine özgü yazmıştır, son iki perde de Fransız Kralı XIV. Louis istediği gibi yazmıştır.
İlk kez 14 Ekim 1670'te Chambord'da ,28 Kasım' da ise kralın huzurunda oynamıştır. İkinci temsilden sonra Kral Moliere 'e " Şimdiye kadar yazdığınız hiçbir oyun beni bu kadar güldürmemişti. Oyununuz muhteşem,"demiştir. Gerçekten de muhteşem bir eserdi.
Tiyatro yapıtı sevenlere tavsiye ederim, okuyun.
Yazarın kalemiyle halen tanışmadıysanız artık tanışma vakti gelmiştir , herhangi bir kitabıyla başlangıç yapabilirsiniz. Tavsiyem en sevdiğim kitabı Cimri'dir .
Evet kimler okudu?
Zaman zaman gözlerimin dolduğu ve iç çekerek okuduğum muazzam bir kitap. SSCB'nin Türklere neler yaptığının yazıya dökülmüş hâlidir. Rejimin Türklere getirdiği zulümler, acılar, cinayetler....
2 KASIM 1943/ Stalin'in emriyle 70.000'i aşkın Karaçay Türk'ü evlerinden alınarak sürüldü...
SSCB lideri Stalin Kafkas halklarından olan Karaçay Türklerinin tamamını Almanlarla işbirliği yaptıkları gerekçesi ile 2 Kasım 1943’ten itibaren Orta Asya ülkelerine sürgün etti. Karaçay Türkleri SSCB’nin ilk sürgün ettiği topluluk oldu.
Sürgünde hayatını kaybeden soydaşlarımızı saygıyla ve rahmetle anıyorum...
" Umut beslenilen bir rejimin iflâsı... Ona bel bağlayan karın hayal kırıklıkları... Düzeni yerleştirmek uğruna işlenen cinayetler. Ezilen, horlanan insanlar. Ayaklar altına alınan insan haysiyeti...
2 Kasım 1943'te yerlerinden, yurtlarından sürülen, akıl almaz haksızlıklara, zulümlere uğrayan; acılara, sıkıntılara, yokluklar göğüs geren insanların metanet, sabrı ve çektiği çileler... Tam 14 yıllık bir sürgü hayatı... Kısacası "İki Kasım Bin Dokuz Yüz Kırk Üç" Karaçay Türk'ünün dramı!... " -Halimat Bayramuk
#KaraçayMalkar #i̇kikasımbindokuzyüzkırküç
