Kur"an"ın, “Biz onlara okuyacakları kitaplar vermediğimiz gibi senden önce bir uyarıcı da göndermemiştik.” (15) şeklinde özetlediği durum içinde câhiliye devrinde insanlar, az sayıdaki hanîflerin dışında, dinî yönden atalarından devraldıkları bilgisizlik içerisinde hayatlarını sürdürüyorlardı. Hz. İbrâhim"in “Hanîf dinini” (16)
Sayfa 206Kitabı okudu
Yunus Suresi
37. Bu Kur’an, Allah’tan (indirilmiş olup) başkası tarafından uydurulmuş değildir. Fakat o, önceki (ilâhî kitap)ların da (aslını) tasdik eder ve (Levh-i Mahfûz’da yazılmış)[7] Kitab’ı açıklar. Onda asla şüphe yoktur, âlemlerin Rabbi tarafından (indirilmiş)tir. 38. Yoksa: “Onu (Peygamber’in) kendisi uydurdu” mu diyorlar? De ki: “Eğer iddianızda doğru iseniz, haydi onun benzeri bir sûre getirin ve Allah’tan başka, gücünüzün yettiği kim varsa onları da (yardımınıza) çağırın!” [krş. 2/23-24; 11/13; 17/88] 39. Hayır! (O inkârcılar,) ilmini kavrayamadıkları ve hakikati/yorumu kendilerine gelmemiş olan şeyi yalanladılar. Onlardan öncekiler de tıpkı böyle (peygamberlerini) yalanlamışlardı. İşte bak zalimlerin sonu nice oldu?
Sayfa 213
Reklam
Gözüm saatin hep ilerisinde sanki bir şey bekliyormuş gibi. Sürekli o bilmediğim zamanı kovalıyorum. Her insanın hayatını hissetmemek için edindiği bir meşgalesi var, benimki de bu sanırım. 23:17
Allah"tan aldıkları ilâhî mesajları insanlara ulaştırmak üzere seçilmiş kutlu kişilerdir nebîler ve resûller. “Nebî”, haber getiren,(11) “resûl” ise elçilik yapan (12) anlamına gelmektedir. Bu özel göreve seçilenlerin yaptığı, Yüce Yaratıcı"nın haber verilmesi gereken buyruklarını insanlığa elçilik yoluyla iletmek, onlara ilâhî vahyi
KURAN'DAN SORULARIN ÇÖZÜMLERİNE ÖRNEKLER (35. BÖLÜM)
KURAN'DAN SORULARIN ÇÖZÜMLERİNE ÖRNEKLER Kitabımızın buraya kadarki kısmında, Kuran’ın dinin tek kaynağı olduğunu ve dinin buna göre şekillendirilmesi gerektiğini anlattık. Bunu anlatırken, Kuran dışında kalan fakat dinin bir öğesi zannedilen izahların ve uygulamaların, aslında dinle ilgisi olmadığını gösterdik. Örneğin sanatla ilgili
Sayfa 384
Osmanlı tarihindeki üzerinde düşünülmeden tartışılan konulardan birisi de, matbaanın Türkiye’ye geç gelmesi meselesidir. Bu mesele tartışılırken İstanbul’da bulunan 90 bin hattatın buna engel olduğu anlatılır. Bu bilgi üzerinde araştırma dahi yapmadan bir an düşünülse, böyle bir şeyin mümkün olamayacağı rahatlıkla anlaşılır. Bırakın 90 bin
Reklam
1- Acenteure: 0,27 kadirden parlaklığa sahip olup 4, 3 ışık yılı uzaklığındadır. Güneş büyüklüğünde olup par- laklığı güneşin iki mislidir. 2- Altair: 0, 80 kadirde olup 16,5 ışık yılı mesafededir, büyüklüğü güneşimizin 1,5 kati, parlaklığı ise 11 katıdır. 3- Sirius: 1, 43 kadirden olup uzaklığı 23 ışık yılıdır, büyüklüğü güneşin iki misli,
Sayfa 152Kitabı okudu
Mukaddes silsile şöyle:   1 – O... (Bütün zaman ve mekânın Efendisi)... 2 – Hazret-i Ebu Bekir 3 – Selman (Fârisî)... 4 – Kasım Bin Muhammed Bin Ebu Bekir... 5 – Cafer-i Sadık... 6 – Bayezid (Bestamî)...
KONUŞMALAR – I Bütün dünya ile birlikte Türkiye de büyük ve düşündürücü bir değişiklik içindedir. Çünkü bu değişiklik daha çok olumsuz yönlere doğrudur. Türkiye, çağdaş devlet olmaktan çıkmıştır. Devlet tarifi nedir? Bir vatandaş teşkilatlanmış bağımsız bir millet, değil mi? Türkiye bu tarife uymuyor. Bir kere bu vatandaki millet
1,000 öğeden 901 ile 910 arasındakiler gösteriliyor.