Herkese Merhaba,
Modern mafya türü buysa ben bu tür okumaktan vazgeçeyim o zaman... Aldatma asla modersleşen bir şey değil.... Kitabı sevdim yada sevmedim konusuna girmiyeceğim. Yazarın ve ne yazdığını bilmediğini ve sapkın dünyasını kitap yazarak , yazdığı şeyleri basitleştirmesi hakkında bir kaç cümle yazacağım.
Hepimizin en sevdiği şeylerden
İçerisindeki bilgiyi alırken bakış açımı geliştiren kitapları ayrı tutarım. Yazarın birincil amacı bu olsun veya olmasın eseri bende bu etkiyi sağladı.
Bilgiye öncelikli olarak hayata bakış açım için önem veriyorum. Hayata ve canlıya. Aslında kitapta daha önce rastladığım ve bildiğim bir çok bilgiyle karşılaştım ama ben bazı şeyleri tekrar tekrar
Sonat Kitap şimdiye kadar neredeyse hiç sarmadı ki içimden okumak gelmiyor. Yazarın 18 yaşında yazdığı bir kitap ve bence bu belli oluyor, anlatım dilini bayağı bir chringe buldum özellikle 10.bölüm. 190 sayfam kaldı ve şimdiye kadar pek beğendiğimi söyleyemem fakat okuyanlar bitirince beğeneceğimi söylüyorlar.
Kitabı aşırı derecede beğendim. Kitapta aslında 4 ana yer vardı diğer herşey o olaylar üzerinde döndü;
Dorian'ın portreyi görünce dilediği dilek
Sibly vane'in intiharı
Dorian'ın basil'i öldürmesi
Ve son olarak Dorian'ın o iğrenç yaratıktan kurtulması (kendinden).
Sonu bence aşırı etkileyiciydi o iğrenç görünümlü portresinden kurtulmak istedi ama birşeyi unuttu o portre onun içiydi. Portreyi parçalayınca aslında kendini öldürmüş oldu. Kitabı çok beğenmeme rağmen beğenmedim bir kısmı var daha doğrusu bölümü 11.bölüm 18 yılda neleri sevip neleri sevmediğini anlatıyordu tamam ama yani democritos'un görüşü filan ne alaka ve gereksiz uzundu bence. Dorian'ın saf ve temiz bir adamdan iğrenç birisine dönüşmesi çok iyi işlenmiş. En sevdiğim 3. yada 2. kitap oldu benim için.
Beni adeta ergenlik yıllarıma geri götürdü bu kitap. Uzun zamandır fantastik bir eser okumuyordum yıllar önce gerek Harry Potter serileri olsun gerek vampir günlükleri olsun hepsini bitirmiştim. Geçen aylarda sosyal medya hesabımda önüme bir reels düştü "Eğer Ejderhanı Nasıl Eğitirsin(How to train your dragon) film serisini seviyorsanız bu
2024 de yeni izleyip bitirdiğim dizi ve filmleri yorumlayacağım.
Bir anı kalsın diye
2024 izleyip ilk dizi ve bitirdim ilk dizi ve ingiliz komedisi olan
Black Books,
Kısa bir dizi arayışına girerken karşıma çıktı. 3 sezonuk bir dizi hem bölüm sayıları az hem de çoğu sitcom gibi süreleri az.
Tabii bende kısa dizi ve beni güldürebilecek dizi
Kentler ve devletler gibi daha büyük gelişmelerin yaşandığı bir ortamda, okyanusta seyahat edebilen gemilerle, yeni finans kurumlarıyla ve merkantilist politikaların gerilemesiyle ticaret güçlendi. Bu gelişmelerde kısmen 18. yüzyılda İsveç, Danimarka, Hollanda ve İspanya gibi savaşçı emperyal güçlerin evcilleşerek daha az sorun yaratan ticari devletlere dönüşmesinin de rol oynadığı ileri sürülüyor (5. bölüm). İki yüzyıl sonra Çin ve Vietnam'ın otoriter komünizmden otoriter kapitalizme dönüşümüne de, önceki dönemde her iki ülkeyi de yeryüzünün en ölümcül yerleri kılan topyekun ideolojik savaşlara girişme isteklerindeki azalmanın eşlik ettiğini görüyoruz (6. bölüm). Dünyanın diğer bölgelerinde yaşanan, görkemli ulusal değerlerden para kazanmayla ilgili değerlere doğru kayış da, intikam peşindeki hırçın hareketlerin yelkenlerini söndürücü bir etki yaptı (5. ve 6. bölümler). Bu gelişmenin bir bölümü ahlaki açıdan iflas ettiği düşünülen ideolojilerin etkisinin azalmasına bağlı olabilir, ama kısmen bunda küreselleşen ekonominin kârlı ödüllerinin baştan çıkarıcı etkisinin de rolü var.
2023 / 1 sezon, 8 bölüm / Ekim 2023 de izledim
MİNİ
Kanal / Nerden izlerim : Netflix / Netflix
Puan IMDb : 8,1 / Benim : 7,5
Tür: Gerilim / +18
KONU : Fortunato Pharmaceuticals" ilaç şirketini kuran Usher kardeşler, şirketi onlarca yıl içinde multi-milyon dolarlık bir aile hanedanlığı haline getirir. Ancak hanedanlık mirasçılarının tuhaf nedenlerle birer birer ölmesiyle dağılmaya başlar.
YORUM : Edgar Allan Poe’nun 1960 yapımı aynı adlı eserinden uyarlanan dizi, gayri meşru yollarla milyarder olmuş aşırı zengin bir aileyi konu alıyor. Dizi tek bir akış içinde ilerlemiyor. İlk bölümden itibaren sıklıkla flashback sahneler ile geçmiş ve şimdiki zamanı birleştiriyor. İşlediği suçlar nedeniyle yargılandığı sırada, Roderick'in çocukları gizemli ve vahşi şekillerde teker teker ölmeye başlıyor. Her ne kadar türü korku olarak geçse de aslında korkudan ziyade psikolojik dram veya gerilim demek daha doğru olur. Ben hem senaryosunu hem oyunculukları hem de çekim tekniklerini beğendim açıkçası. Gerilim tarzı seviyorsanız tavsiye ederim.
Siz izlediniz mi? İzleyenler varsa yorumlara bekliyorum
Herkese keyifli seyirler
Dip Not : Trajik bir yaşam süren Edgar Allan Poe, küçük yaşta baba ve annesini kaybedince kardeşleriyle farklı ailelere evlatlık verilir. Diğer kız kardeşlerinden birisi Usher’ler isimli bir aileye verilir. İşte “Usher’in Evinin Çöküşü”, Poe’nun yazarlığının olgunluk dönemlerinde bu anıya verdiği bir selam niteliğindedir.
Seri devamı olan bu kitapta, Rodeocu Rhett Eaton’un huysuz abisi Cade Eaton ve oğlu Luke ile Summer’ın en yakın arkadaşı çılgın, çatlak bir o kadar da eğlenceli Willa karakterini görüyoruz.
Cade, yaz için oğluna bakabilecek bir dadı ararken aklına gelebilecek son isim Willa olurdu herhalde ancak ne varki ailesi onun dadı arayışından bıkmış olduğundan ötürü daha önce çocuklarla hiç çalışmış olmayan ayrı zamanda bir barmen olan Willa’yı dadı olarak tutmak durumunda kalıyor ki bu durumunu da sonradan öğreniyor. Hepi topu iki aydı zaten bu süre zarfında en fazla ne olabilirdi ki?
Kitabı çok sevdim. Daha başlarken bayılacağıma emindim. Bekar ebeveyn trobu olması da bunun bir etkeni olabilir tabi. Willa karakterine ayrı bir aşığım zaten. İlk kitaptan beri onun hikayesini görmek için sabırsızlanıyordum. Ancak okumaya anca fırsat yaratabildim. Bizim huysuz, kızların deyimiyle pislik abi Bay Eaton’u da bir tek Willa dize getirebilirdi herhalde. Öncelikle Cade’in babası Harvey’e bayıldığımı söylemeliyim. Cade’in oğluyla arasındaki ilişkiyi ve Willayla Luke Arasında gelişen ilişkiyi okumak da kadar güzeldi ki. Luke ise kitaptaki en sevdiğim karakter olabilir. Onunla olan sahnelerde kitaba doğru kalbimi bırakmış olabilirim…
Bunun dışında ilk kitaptaki gibi kitabı, iki karakterin de gözünden okuyoruz. Bölüm başlarındaki o küçük yazışmalar da oldukça tatlıydı. Kitap akıcı ve bir o kadar da eğlenceliydi. Son olarak +18 unsurları barındırdığını söylemezsem olmazdı herhalde…
Ş. Adnan Şenel/ Secdeden Sehpaya.
Elma ve Bıçak.
Bu Bir 12 Eylül Romanıdır.
Kastamonu-Taşköprü’lü olan Şenel, 1961 yılında Ankara'da doğdu. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitimde Psikolojik Hizmetler Bölümünü bitirdi. Mezun olduktan sonra kısa süreliğine kamu görevinde bulundu. Ardından basın-yayın sektörüne geçti. Yeni
Bu kitapla beraber öğrendiklerimi bir bir sıralamadan önce kısaca konusunu anlatayım size: Kilitli iki penceresi bulunan odaya giren profesörün kızı, odaya girdikten sonra sarı odanın kapısını kilitler. Çok geçmeden saldırıya uğrar, çığlık çığlığa yardım ister. Evin çalışanları & matmazelin babası kapıyı omuzlayarak açtıklarında, kadın yerde
Eserin yazarı İbn Zafer 1104 yılında bazı kaynaklara göre Sicilya, bazılarına göre de Mekke'de doğmuş. Yaygın olan bilgiye göre de 1172 yılında vefat etmiş. En önemli eseri ise bu kitap olup orijinal adı Sülvanü'l Muta fi Udvani'l-Etba'dır. Yayınevi bu ismi Devletin Ölümsüzlük İksiri olarak tercüme etmiş.
Eserin Osmanlı
Merhabalar
Bu akşam harikulâde bir eser ile buradayım
Michel Foucault dan Deliliğin Tarihi diyeceğim.
Yazarımız bizleri üç döneme götürür. Orta çağ , Rönesans ve Modern dönemlerdir.
Ortaçağ cüzzamlılar ile başlar. Cüzzamlıların toplum içinde nasıl bulunacağının belirtir. Cüzzamlılarla kalmaz, deliliğin baş göstermesi ayrı bir sorun olarak
2017 / 1 sezon, 8 bölüm / Ekim 2023 de izledim
FİNAL
Kanal / Nerden izlerim : FX / İnternet
Puan IMDb : 8.3 / Benim : 7.50
Tür: Tarihi, suç / +18
KONU : Hikâye 1800'lerde geçiyor. James Keziah Delaney maceraperest, aile bağları kuvvetli bir insandır. Babasının ölüm haberi ile birlikte Afrika'dan doğup büyüdüğü yere geri döner. Hakkında kehanetler yayılmıştır. Onu herkes ölü biliyorken görünce şaşırır. Babasının ölümünü araştırır, babasından kalan miras hakkında bazı kesimler ile çatışmalara düşer. Amacı kendisine ait ticari bir imparatorluk kurmaktır.
YORUM : Taboo, Tom Hardy, Edward Hardy, Steven Knight tarafından yaratılmış 2017 yapımı İngiliz dram dizisi. Tom Hardy aynı zamanda dizide başrol oyuncusu. Tam kendisine yakışan bir rol yazmış Tom Hardy ☺️ Onu izlemek, hele ki İngiliz aksanı ile müthiş keyifli. Dizide intikam peşinde koşan ve hak ettiği yeri bulmaya çalışan bir Tom Hardy var. Konu güzel, tarihi dizilere her zaman hayranlık duymuşumdur zaten. Tek sezon olması bence çok ideal olmuş. Tavsiye ederim, özellikle benim gibi Tom Hardy hayranlarına 😄
Siz izlediniz mi? İzleyenler varsa yorumlara bekliyorum
Herkese keyifli seyirler