"Devletin amacı her zaman aynıdır: bireyi sınırlandırmak, emri altına almak, uysallaştırmak ve boyun eğdirmek."
Max Stirner, Ego ve Sâhip Oldukları (1845)
İngiliz Protestanlığı ve işçi sınıfının yabancılaşması
Büyük kentlerdeki işçiler açısından, ne Anglikan kilisesi ne de diğer gelenek-dışı kiliseler cazipti.
[On dokuzuncu] yüzyılın başından itibaren, alt tabakadakilerin "manevi yoksulluğu" dini tartışmalarda yaygın bir konuydu. Engels 1845'te "Burjuvazinin tüm yazarları, işçilerin dindar olmadığı ve kiliseye gitmediği konusunda hemfikir" diye yazarken pek de abartmıyordu.
Gogol,Yaşamının geri kalanını Ölü Canlar'ın ikinci cildine ayırdı. Avrupa'da kentten kente dolaşarak yazıyordu. Bir kentte pek fazla duramıyor , nereye gitse sıkılıyordu.Üstelik ruhunda var olan çılgınlıklar, ruhunu sarmaya , davranış biçimi halini almaya başlamıştı. 1843'te yazdıklarını yaktı.Sonra yeniden yazmaya koyuldu. lki yıl boyunca yazdıklarını 1845'te yaktı.1852 yılında Moskova'da tanıştığı papaz Kharlampi , korkunç biçimde etkilemişti onu. Artık mutasavvıf bir krize girmişti Gogol. Hastalanmıştı. Doktorların dediklerine kulak asmıyordu. "Ölü Canlar"ın nihayet tamamladığı ikinci cildini , bir kriz sırasında tamamen yaktı , iş bu yüzden "Ölü Canlar" ın ikinci cildi yoktur. 21 Şubat 1852'de öldü. Eyvallah lan ozondipli dünya! Kırküç yaşında ölen bu büyük yazarın cenazesi kalabalık bir öğrenci kitlesinin omuzlarında mezarlığa götürülürken , yoldan geçen biri:
-Kim ölmüş? diye sordu.
Bir öğrenci yanıtladı:
-Gogol öldü! Biz hepimiz , siz de dahil , bütün Rusya , yakın akrabalarıydık onun.
Alman İdeolojisi, 1845
baharı ile 1846 yılı sonu arasında yazılmıştır.
15
Alman İdeolojisi, üç ana bölümden meydana gelmiş
tir :
1. Feuerbach,
2. Leipzig Dini Meclisi (Bruno Bauer ve
Max Stirner) ,
3. Gerçek Sosyalizm.
25
Filozoflar, dünyayı yalnız çeşitli biçimlerde yorumlamışlardır; oysa sorun onu değiştirmektir.
12
Devlet içindeki tüm mücadelelerin, demokrasi, aristokrasi, ve monarşi arasındaki mücadelenin, oy hakkı uğruna verilen mücadelenin vb. Farklı sınıfların birbirlerine karşı yürüttüğü gerçek mücadelelerin büründüğü yanıltıcı biçimlerinden başka bir şey olmadığıdır.
42
...Osmanlı Hariciye Nazırı Şekip Efendi ile Mehmet Namık Paşa Lübnan’a gönderildi (1845). Osmanlı diplomasisinin devreye girişi İngiltere tarafından memnuniyetle karşılandı. Şekip Efendi bölgeye ulaştıktan sonra gönderdiği raporlarında, Lübnan’daki karışıklıkların İngiliz ve Fransız konsoloslarının çekişmesi ve tahriklerinden kaynaklandığını belirtmiş, konsoloslar Lübnan’dan çıkarılmadıkça asayişin sağlanamayacağını bildirmişti.