ATATÜRK ve 19 sayısının sırrı...
-Atatürk, 19'un katı olan 1881 yılında 19. yüzyılın bitimine 19 yıl kala doğdu.
-Nüfus kütük numarası 19'du. Nüfus cüzdanı numarası ise 19'un katı olan 993814 sayısıdır.
-Politikaya girişi 19 yaşında oldu
-Harp Okulu'nu 20. olarak bitirdi. Subaylardan birisi yabancı olduğu için mezun olan 19. Türk subayı oldu.
-19 Nisan 1909'da Hareket Ordusu ile İstanbul'a girdi.
-19 Aralık 1915'te rütbesi albaylığa yükseldi. Albaylığa terfi ettikten 19 gün sonra komutanı olduğu tümenin numarası 19'du.
-19 Mart 1916'da tuğgeneral oldu.
-9. Ordu Müfettişliği'ne atandıktan 19 gün sonra 19 Mayıs 1919'da Bandırma gemisindeki kendisi dahil 19 kişiyle birlikte Samsun'a ayak bastı ve burada 19 gün kaldı.
-1902'de Harp Okulu'ndan teğmen olarak mezun olan Atatürk'e, 19 yıl sonra 19 Eylül 1921'de son rütbesi verildi, mareşal oldu ve "gazi" unvanını aldı.
-İlk Büyük Millet Meclisindeki sıra numarası 19'du.
-Ölüm tarihi 19'un katı olan 1938 yılıydı. Ölüm yaşı 19'un katı olan 57'ydi. Cenaze nakli ve cenaze namazı 19 Kasım'da gerçekleşti.
29 Nisan 1916 İngiliz askeri tarihinin önemli dönüm noktalarından biridir.
19 Ekim 1781'de Lord Cornwallis komutasındaki yaklaşık 8000 İngiliz askerinin Amerikalılara teslim olmasından sonra ilk defa toplam 15096 mevcutlu büyük bir İngiliz birliği (6.Hint Tümeni) düşmana Kûtülamare'de teslim olmaktadır. İşin daha da kötüsü teslim olunan düşman, dönemin İngiliz sivil ve askeri liderlerince ciddiye alınmayan, kendileriyle aynı statüde görülmeyen ve hatta dalga geçilen Osmanlı Ordusu'dur.
Birinci Dünya Savaşı esnasında İngiliz parlamentosu ordunun uğradığı başarısızlıkları incelemek ve nedenlerini ortaya koymak için iki kez soruşturma komisyonu kurmuştur.
Birincisi Gelibolu deniz ve kara harekâtlarıyla ilgili teşkil edilirken, ikincisi Kût felâketini incelemekle görevli Mezopotamya Komisyonu'dur.
"31 Mart 1916 günü Mareşal Goltz, hasta ve yaralılarla dolu bir vapurla Bağdat'a dönmüştür. 9 Nisan'da kendisini kötü hisseden Mareşal, lekeli hummaya yakalanmış ve 19 Nisan 1916 günü Büyük Savaş'ın 'sârî hastalığından' vefat etmiştir."
Sayfa 180 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
kalemi kamera gibi kullanmak; bir çanakkale savaşı günlüğü..
18 mart 1915 deniz savaşı sonrası 25 nisan 1915te başlayan çanakkale kara savaşlarına dair yerli yabancı yazarlar, tarihçiler, araştırmacılar tarafından yazılmış birçok kitap var.
okumuş olduğum bu kitap dışarıdan bakıldığında bunlardan biri gibi görünse de aslında tam olarak böyle değil.
zira 
Kıyamet Koptuğunda adı verilen kitap çanakkale kara savaşında
Yerli Tiyatro yazarlarımız ve eserleri.
1. Musahipzade Celal (1868-1959)
Aynaroz Kadısı,
İtaat İlamı,
Fermanlı Deli Hazretleri,
Kafes Arkasında,
Bir Kavuk Devrildi,
Macun Hokkası,
şehit ve gazilerimizin ruhu şâd olsun
Çanakkale muharebeleri, 1915'te İngilizler ile Fransızların Gelibolu'ya çıkarma yapma teşebbüsleri ile başlamıştır. İngilizlerin maksadı Çanakkale Boğazı’nı kontrol altına alarak İstanbul'u işgal etmek ve Osmanlı-Alman irtibatını kestikten sonra sıkışık durumda olan Rusya’ya yardım etmekti. Böylece İngilizler bu harekâtla Osmanlı Devleti'ni saf dışı bırakarak savaşı kısaltacaklarını düşünmüşlerdi. Ancak Boğaz'ı ele geçirmek maksadıyla 19 Şubat 1915'te hücuma geçen İngiliz ve Fransız donanması üç kruvazör kaybedince çekilmek zorunda kalmıştır. Bunun üzerine İngilizler Anzak kuvvetlerini 25 Nisan 1915 günü Gelibolu Yarımadası'na çıkarmaya başladıkları zaman karşılarında Türk ordusunda yeni kurulan 5. Ordu'nun 19. Fırka kumandanı Mustafa Kemal'i buldular. Zamanın en iyi donanmasına ve üstün silahlarına sahip İngiltere ordusu karşısında çarpışan bu kumandan ve emrindeki erlerin en kuvvetli silahı, yeni filizlenmeye başlayan milli şuur içinde bağımsız bir vatanda hür olarak yaşama kararıydı. Türkler, Çanakkale'de uğrunda can verilecek toprakların Galiçya, Yemen veya Trablusgarb'ın aksine anayurtları olan Anadolu ve Trakya olduğuna karar vermişlerdi. Kuşkusuz başarı bu kararın sonucudur. Aylarca süren çetin savaşlar neticesinde iki taraf da büyük kayıplar verdikten sonra nihayet İngilizler 1916 yılı Ocak ayında Gelibolu sırtlarından çekilip gitmişlerdir. Çanakkale'de yeni Türkiye'nin temelleri bilinçli bir şekilde atıldığı gibi Mustafa Kemal'in büyük kabiliyetleri de ilk kez ortaya çıkmıştır.
Sayfa 96 - timaş
