Her işlerini tanrıların gözü önünde yapmaktan zevk alan insanlar, o zaman kulübelerinde, tanrılarla birlikte yaşarlardı. Kötülük başlayınca insanlar, bu rahat kaçıran seyircilerden usandılar ve onları heybetli tapınaklara koyup kendilerinden uzaklaştırdılar. En sonunda tanrıları bu tapınaklardan da attılar ve içlerine kendileri yerleştiler. Daha doğrusu, tanrıların tapınakları vatandaşların evlerinden ayırt edilemez oldu.