Bazen içimde bir yer, bana bile yabancı bir yer kararmaya başlıyor. Bütün dünya bana diyarı gurbet oluyor. Sanki hiçbir yere ait değilmişim, olamamışım gibi.
Acaba başkalarının bize anlattıklarına mı inanıyoruz bir zaman sonra da kendimize yalan yanlış bir geçmiş yaratıyoruz? Başkalarının istediği bir geçmiş.
Ağzımdan çıkamayan sözler, asla kelimelere dökülemeyen düşünceler. İçimde kalan bu kelimelerin oraya buraya gürültüyle çarparak yaralar açtığını çok net bir şekilde hissedebiliyorum.
Böyle zamanlarda, hafızasını yitirmiş bir halde ölümün eşiğinde bekleyen yaşlı bir hastadan ziyade, uzun hayat yolculuğunu cesurca bitirmiş biri gibi görünüyor.