Kendi yaralarımdan yola çıkarak insanlara daha empatik davrandım.
Onlarda benim ihtiyaç duyduğum şeylere, ihtiyac duyacaklar ve benim gibi hissedecekler diye inandım.
İyileşmeyen yaralarım, diğerlerinin yaralarına daha fazla duyarlı hale getirdi beni.
Seçimsiz hissediyorum.
Görmezden gelemiyorum.
Ama zaman içinde kimilerinin gerçekten yaralı olmadığını ve yaralıymış gibi davranarak, gerçekten yaralı insanları sömürdüğünü gördüm.
Onların sahte yaraları, birilerini tuzağa düşürmek için birer oyunmuş ama ben gerçeği ayırdedemeyecek kadar kendi yaralarımı merkeze koymuşum.
Kendim ne beklersem, onu vermeye çalıştım ama sonucunu yeni görmeye başlıyorum.
Bu yaralarımı iyileştirmenin yolu, yaralı insanları iyileştirmek sanmıştım.
Ama bu benim yaralarımı iyileştirmedi ve üstüne üstlük daha fazla yaralanmama sebep oldu.
Şimdi dur diyorum kendime ve görüyorum gerçeği. Gerçekten ihtiyaç sahibi kişilerin, yaralarını öyle kolay göstermediklerini anladım.
Yarasını dilinden eksik etmeyenin, yarası fikrinde imiş anladım.
Ziya Ünlütürk