‘Bize acı veren sadece kaslarımız ve gövdelerimiz değildi; kimi zaman zihinlerimiz, çarpık kollarımızdan ve bacaklarımızdan daha fazla ilgiye ihtiyaç duyuyordu.’
“Her gün, her an yeni bir evrene giriyoruz. Boş yere hayatımızın farklı olmasını diliyor, kendimizi başkalarıyla kendimizin farklı versiyonlarıyla karşılaştırıp duruyoruz ama gerçekte çoğu hayat bir yere kadar iyi ve bir yere kadar kötü.”
“Hayat çok garip,” dedi Nora. “Her şeyi bir arada yaşamamız. Dümdüz bir çizgide. Ama resimin tamamı bu değil. Çünkü hayat yalnızca yaptıklarımızdan değil, yapmadıklarımızdan da oluşur. Ve yaşadığımız her an… bir çeşit dönemeçtir.”