Demir Ökçe kitabı distopya edebiyatının ilk örneği olarak kabul edilmektedir. 25 bölümden oluşan kitabın hikayesi ana karakter Ernest ve eşi Avis'in tanışmasıyla başlıyor. Kitaptaki diğer karakterler Piskopos Morehouse ve Albay Van Gilbert’tir. Ernest Everheard sendika yöneticisi bir sosyalisttir. Avis ise fizik profesörü bir babanın kızıdır. Kitap
Demir Ökçe işçi sınıfı ve kapitalistler arasındaki mücadeleyi konu alır. Ana karakter Ernest ezici üstünlük kuran sınıfı demir ökçe olarak nitelendirir. Uzun zaman önce yazılan bu kitabın anlattıkları (demir ökçe altında ezilen insanların hikayeleri) günümüz yaşamında herhangi bir yerde yaşananlardan farklı değildir. Yazar, çocuk işçilere, uzun çalışma saatlerine, bunlara karşın verilen düşük ücretlere, kilisenin olaylara karşı tutumuna sosyalizmi ve işçi sınıfını savunan Ernest'in diyaloglarında dikkat çekmiştir. Eser, 1984, Biz, Cesur Yeni Dünya, Damızlık Kızın Öyküsü gibi pek çok eserin ilham kaynağı olmuştur.
Demir ÖkçeJack London · İş Bankası Kültür Yayınları · 201914.8k okunma
Tuncer Günay Tuncer Günay'ın kaleme aldığı "Aziz Paul'dan Günümüze Misyonerlik ve Fener Rum Patrikhanesi" kitabı Tarsuslu bir Yahudi olan Aziz Paul'un Hristiyanlığı kurması ve onun ilke, direktif ve önderliği ile günümüzde halen devam etmekte olan misyonerlik hareketlerinin Türk topraklarında nasıl şekillendiğini ve bu faaliyetlerin ülke yönetimi, Müslüman toplumlar ve Hristiyan cemaatler üzerindeki etkilerini derinlemesine ele almaktadır.
Kitap, dönemin siyasi ve sosyal bağlamlarını derinlemesine analiz ederek, okuyucuya Osmanlı İmparatorluğu'nun Hristiyan azınlıklara ve dini azınlıklara karşı tutumunu anlama fırsatı sunuyor. Günay, bu zengin tarihi doku içinde, misyonerlik faaliyetlerinin ve Fener Rum Patrikhanesi'nin Türk toplumundaki yerini ve etkisini ön plana çıkarıyor.
Günay'ın bilgilendirici nitelikte ve akıcı üslubu, kitabı ilgi çekici ve değerli kılıyor.
Halide Edib Adıvar Türk edebiyatının ilk siyasal/ideolojik romanı olarak kabul edilen Yeni Turan kitabı, Meşrutiyet döneminde geçen ütopik bir romandır.Romanda Türkçülük bilinci vurgulanmış; Türk olmak, kültürel birlik anlayışı ile açıklanmıştır. Romanı yazdığı yıllarda Türk Ocağı’nın çalışmalarına katılan ve Ziya Gökalp ile tanışma fırsatı bulan Halide Edip’in Türkçülük akımı etkisinde yazdığı tek eseridir."Osmanlı Devleti'nin çöküş sürecinin yoğun biçimde hissedilebildiği kritik dönemde, biraz da "can havliyle" yazılan Yeni Turan, birçok bakımdan düşündürücü ve eklektik bir gelecek projeksiyonu ortaya koyar. Zengin ve güçlü Türkiye hayaline temel olarak benimsediği ideoloji, henüz emekleme çağında olan Türkçülüğün bir varyantıdır." - Engin Kılıç
Kitap, Orhan Veli'nin şiirsel gelişimini ve farklı dönemlerdeki üslup özelliklerini yansıtması açısından önemli bir nitelik taşır. Şairin ilk şiirlerinde geleneksel şiir anlayışının etkisi görülürken, zamanla bu etkiden uzaklaşarak daha serbest ve özgün bir üslup geliştirmiştir.
Orhan Veli'nin şiirleri, gündelik hayatın sıradan nesnelerini ve olaylarını şiir diline taşımasıyla da dikkat çekiyor. Şair, şiirlerinde sokakları, kahvehaneleri, parkları, insanları, hayvanları, hatta eşyaları bile şiirsel bir dille anlatıyor şiirlerinde.
Orhan Veli'nin şiirlerinde aşk, ayrılık, ölüm gibi temalar da önemli bir yer tutuyor. Ancak şair, bu temaları geleneksel şiirdeki ağır ve hüzünlü anlatımdan uzakta, daha hafif ve neşeli bir dille işlenmiştir.