Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Gelişmenin bir kısmı başkalarının da kendi öğrenme süreçlerinden geçmesine izin vermeyi içerir.
240 syf.
9/10 puan verdi
Tuhaf bir etki bırakıyor insanın üzerinde. Bitirdiğinizde gidip annenize sarılma isteğiniz doğuyor.. Yazardan okuduğum ilk eser. Devamını da getireceğimi düşünüyorum, zira üslubundan çokça zevk aldım. Yazarın çekici üslubuna ilaveten çevirmen
Hakan Tansel
Hakan Tansel
’in titiz çevirisi de size büyük keyif veriyor. İnsan bu kitabı okurken kitaptaki her
Iza'nın Şarkısı
Iza'nın ŞarkısıMagda Szabo · Kanat Kitap · 20083,415 okunma
Reklam
Babam, "duygular gerçeklerdir. Onları dikkate al" derdi. Oysa bilimsel eğitimimde hızla, duyguların, sezgilerin, maneviyatın ve zihnimizin makul ve mantıklı kısımlarıyla açıklanamayan veya beş duyumuzla ölçülemeyen tüm yaşam deneyimlerinin şüpheli bulunduğunu ya da "büyülü düşünme" diye hiçe sayıldığını öğrendim.
Sana acı veren şeyin sınavın olduğunu görebilirsen, onun devasının da onunla birlikte geldiğini görebilirsen ve onun gözünün içine içine bakabilirsen, hayatta en büyük korkun ve en büyük kaygın en büyük özgürlüğüne dönüşüyor.
Hiçbir şey yapmadan da yorulabiliyor insan, düşündükleri ağır geliyor mesela
Mesela manevi kalp gibi, batı psikolojisinin uzaktan yakından bilmediği yeni bir araştırma alanında ortaya çıkar ve epistemoloji çok farklı bir anlam kazanır. Erkek ve kadının ince ruhsal yapısı, celâl-cemâl (veya animus-anima ya da yin-yang) dengesi bilinmeden cinsiyet ve cinselliğin gerçek manasını anlayamaz, kadın için anneliğin önemini idrak edemeyiz.
Sayfa 153
Reklam
Ağlamak istiyorum
Size hiç aşıya gelirken çiçek getiren çocuk oldu mu? Bana oldu da 🥺
Aşkın özlemiyle dolu her an Hasretle yoğrulmuş yürekteki zaman Sevgi kılavuzu vazgeçmeme hissi Uzaklık olsa da kalpte bir hissiyat misali
Narsistler seni doğrudan terk etmezler. Onun yerine sen gidene kadar sana haksızlık ederler, sonra da sen gidince, gittin diye seni suçlarlar.
Biz de 1K da :)
Artık insanlar bütün hissettiklerini internette paylaşıyorlar.
Sayfa 29 - Can Yayınları 1. BasımKitabı okuyor
Reklam
Psikoloji
“Freud, psikoloji alanını bireysel ruha çevirerek çağın en derin arzusunu da farkında olmadan yrine getirmiş oldu. İnsan kendi benliğini, kendi kişiliğini daha önce hiç, dünyevi yaşamın giderek monotonlaştığı bu yüzyılda olduğu kadar merak etmemiştir. Keza teknoloji çağı kendi insanını gittikçe tek tipleştirirken,özgün kişiliğini de elinden alarak renksiz bir tür haline getiriyor. Aynı gelir sınıflarına taksim edilen, tek tip konutlarda yaşayan, tek tip giysiler giyen, aynı makinelerde, aynı iş saatlerinde çalışan ve sonrasında tek tip eğlence şekillerine sığınan, aynı radyonun başına geçen, aynı plağı dinleyen ve aynı sporla uğraşan herkes; dehşet verici bir biçimde birbirine benzemeye başlıyor. Şehirlein tek tip hale gelmiş sokakları, albenilerini git gide kaybederken uluslar, halklar homojenleşiyor. Ortaya çıkan bütün farklılıklar rasyonalizasyonun dehşet verici eritme potasında kaynaşıp yok oluyor. Dış görünüşümüz baştan aşağı aynı tipe çevrildikçe ve insanlar, kendilerini düzineler halinde, üstelik de seri biçimde kitle fizyonomisinde örgütledikçe; varlık şekilleri giderek genişleyen bir kişiliksizleştirme sürecinin tam ortasında buluyorlar kendilerini. Her bir bireyin dışarıdan ulaşılması ve etki altına alınması olanaksız olan deneyim katmanı da tam bu yüzden daha da önem kazanıyor: Eşsiz ve kopyalanması imkânsız olan kişiliği. Kişilik günümüzde insanın en yüce ve neredeyse tek ölçüsü haline gelmiştir.”
Sayfa 173
Sigmund Freud
“Sigmund Freud, insanlığın daha da aydınlanmasını sağlamıştır. Şuna dikkat çekmek isterim; daha mutlu olmaktan değil daha da aydınlanmaktan bahsediyorum. Freud bir neslin dünya görüşünü derinleştirmiştir: Güzelleştirmiştir demiyorum, derinleştirmiştir diyorum. Çünkü radikal değişimler insanı asla mutlu etmez, yalnızca bir sonuca ulaştırır. Keza insanlığın ebediyen var olacak çocuk yüreğini daha da yeni sakinleştirici düşler eşliğinde beşiğinde sallamak, bilimin görevleri arasında sayılmıyor zaten.”
Sayfa 30
Milena
"İnsan kendi eksikliğine katlanmak zorundadır, her an için; oysa iki kişilik eksikliğe katlanmak zorunda değildir. Gözler, yuvalarından çıkarıp atmak için yok mudur, ve kalp de aynı şekilde. Yine de durum o kadar kötü değil, abartı ve yalan bu, her şey abartı, yalnızca özlem gerçek, o abartılamaz. Fakat özlemin gerçekliği bile o kadar da onun kendi gerçekliği sayılmaz; daha ziyade, geri kalan her şeyin yalan oluşunun ifadesidir. Kulağa saçma geliyor ama öyle. Belki en çok seni sevdiğimi söylediğimde de söz konusu olan gerçekten sevgi değil; sevgi, senin içimde çevirip durduğun bıçak olman..."
Sayfa 221
Hayırlı Cumalar!
Çiçeklerle hoş geçin, balı incitme gönül. Bir küçük meyve için, dalı incitme gönül. Başın olsa da yüksek, gözün enginde gerek, Kibirle yürüyerek yolu incitme gönül!🍀
Yunus Emre
Yunus Emre
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.