375 syf.
5/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Bu kitabı okurken hiç ağlamadım, okumam kabul olmuş mudur? Kitabın konusu herkes tarafından kolayca öğrenilebilir, bu nedenle ben ne anlatıldığını değil ne anladığımı anlatmaya çalışacağım. Öncelikle kitapta karakter derinliği yok, yaşadıkları olaylar karşısında nasıl hissettiklerini, neler düşündüklerini tam olarak anlayamıyoruz. Sürükleyici bir kurgu da yok, olaylar çok tahmin edilebilir nitelikte. Ayrıca kurguda mantığıma sığmayan şeyler de var. Spoiler vermemek için bunların neler olduğunu yazmak istemiyorum, okursanız zaten siz de fark edersiniz. Kitapta edebî haz alabileceğim bir üslup hatta tek bir cümle dahi yoktu. Kitabın genelinde Amerikan sempatisi vardı, bana göre ödül almak için ben sizin bildiğiniz Afganlardan değilim, ABD süper güçtür demesi yeterli olmuş. Din ve düşünce hürriyeti diye bir şey var, saygı duyuyorum fakat kurban ibadetinin “hayvan katli” olarak gösterilmesi beni son derece rahatsız etti. Sayfa 128’de de bir karaktere bu dünyadaki gerçek erkeklerin Amerika, Britanya ve İsrail olduğunu söyletmiş. Özetle yazar acıklı bir konuyu, siyasi mesajlarla süslemiş, dünyanın “gerçek kurtarıcılarına” selam söylemiş, ikide bir eğer Tanrı varsa deyip deyip Yaratıcı’nın varlığına inananlara tövbe estağfurullah çektirmiş. Zaman ayırıp okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Sağlık, kitap ve sevgi dolu günler dilerim.
Uçurtma Avcısı
Uçurtma AvcısıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2021165,9bin okunma
Başkalarının verdiği imkânla ışık saçan biri olma, başkalarının yardımıyla elde edilecek sükûnete ihtiyaç duyma. Özetle bir adamın kendi başına dik durması gerekir, dik tutulması değil.
Reklam
Nöro-bilimde Hebb kanunu adı verilen bir ilke vardır. Bu ilke özetle “Birlikte ateşleyen sinir hücreleri birlikte bağlanır,” der. Hebb, sürekli aynı sinir hücreleri aktif hale getirirseniz, o zaman devreye her girdiklerinde, onların bir­likte ateşlemelerinin daha kolay olacağını söyler. Sonunda bu nöronlar uzun soluklu bir ilişki geliştirirler. Dolayısıyla ben bağımlı sözcüğünü kullandığımda bu, nöron kümelerinin aynı şekilde sıkça ateşlediği ve bundan dolayı kendilerini uzun soluklu bağlantılarla belirli kalıplara örgütledikleri anlamına gelir. Bu nöron ağları ne kadar çok ateşleme yaparsa, statik aktivitelere o kadar bağımlı hale gelirler. Zaman içinde, sık sık tekrar edilen düşünce, davranış veya duygu her ne ise, otomatik, bilinçaltında yer eden bir alışkanlığa dönüşür. Çevreniz zihninizi bu ölçekte etkilediğinde, çevreniz alışkanlığınız olur.
Sevda ki, insanın yalnız gönlüne değil, aklına, fikrine, irade ve muhakemesine, özetle bütün duyularına, maddi ve manevi bütün varlığına şiddetle hükmeden üstün bir kuvvettir...
Sayfa 145 - Nilüfer yayıncılıkKitabı okudu
Odama mı taşısam dekor hi ?
Yaşadığın yeri tek kare ile özetle serimize hoş geldiniz. Bunu bile isteye bile sökmüş olabilirler. Sinirim bozuluyor hahaha belalı semt be
Birlikte yaşadığımız günlerde, bütün beğenilerim sana karşı duyduğum tepkilerle oluştu. Sen klasik Türk müziğini ‘goygoyculuk’ olarak niteledin; Batı müziğine tepkini de sadece, ‘kapat şunu’ biçiminde gösterdiğin için ben, her ikisini de sevmeyi görev saydım kendime. Kültür hakkında öteki yargıların da pek iç açıcı değildi. Özetle, çevrendeki her şeyi kesin çizgilerle ikiye ayırdın.
Reklam
81 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.