Takdire şayan. 1K için serlevha:
Kul, cahil birini gördüğünde, "Bu cahil olduğu için Allah Teâlâya is- yan etti, ben ise ilmime rağmen ona asi oldum. Bu benden daha çok mazeret sahibidir" demelidir. Bir âlim gördüğünde ise, "Bu benim bilmediklerimi biliyor. Nasıl onun gibi olabilirim ki?" demelidir. Eğer kendinden daha yaşlı birini görürse, "Bu
Sayfa 182
"nasıl gidiyor?" diye sordum ona yanımdan toz alarak geçerken."iyi, ya sen?" diye sordu. "atlarla kazanıyorum da kadınlarla kaybediyorum." güldü. "evet. insan iki-üç kötü deneyim yaşadıktan sonra iş daha da zorlaşır."
Reklam
" August'u geçirdiği ameliyatlar sonrasında gördüm: Bandajlanmış küçük yüzü şişmiş, minik bedeni onu hayatta tutan serum borularıyla kaplanmış halde. Birinin bunu yaşadığını gördükten sonra istediğin oyuncağın alınmamasından ya da annenin okul gösterisini kaçırmasından şikâyet etmek biraz delice geliyor. Bunu altı yaşındayken bile biliyordum. Bunu kimse söylemedi. Sadece biliyordum. "
Tembelliğin tembelliği var. Yani çok tembeller
Turan: Bizim bilmediğimiz, ilgi duyduğunuz ve öğrendiğiniz başkaca diller var mı hocam? Maalesef Türkiye'de birçok hocamızda dil bilme konusunda bir tembellik var. Bunu üzülerek söylüyorum. Çabalarınız bir örnek olsun diye sordum... Sezgin: Tembelliğin tembelliği var. Yani çok tembeller. Bizim Türkler dilin masa başında öğrenildiğini bilmiyorlar. Zannediyorlar ki Fransızca öğrenmek için Fransa'ya gitmek gerekiyor. Tamam, öğreniyorlar ama ne kadar yazabiliyorlar. Almanya'ya Türkler geliyorlar. 30-40 sene kalıyorlar, Almanca öğrenemiyorlar. Evvela tembelliğimiz, lisana karşı bir korkumuz var. İkincisi, biz gramer bilmiyoruz. Ben ilkokul 3. sınıfındayken, 1934-35 yıllarında grameri müfredattan kaldırdılar. Bundan evvel Sarf-ı Türkî denen bir gramer dersi vardı, onu kaldırdılar
Sayfa 56
Nasıl ya?!
İçimde birdenbire beliren, fakat mahiyetini anlayamadığım bir endişe ile sordum: "Ressamdı mı dediniz? Şimdi değil mi?" Kadın, etrafına bakınarak, küçük kızı aradı, onun vagona girip oturmuş olduğunu görünce, başını bana doğru eğerek: "Tabii değil..." dedi. "Çünkü artık yaşamıyor!" "Nasıl?" Bu kelimenin ağzımdan bir ıslık gibi çıktığını duydum.
Sayfa 155Kitabı okudu
1K'ya. Önüm-arkam- sağım- solum cehalet. SOBE.
Son günlerde canı sıkıldığı zamanlar "daha da sıkılmak için" dolaşma­ya hep buralara gelirdi.
Sayfa 185 - İletişim Yayınları.
Reklam