Diyor ya, 'bazenler çoğalıyor bazen' diye. Haklı. Hemde çok...
Bazenler fırtına öncesi sessizlik olur bazen..
Bazen de hoyrat bir Karadeniz dalgası...
Bazen bir çift nefes uğultusunda, bazen çığlık çığlığa...
Kimi zaman kalabalıklar arasında. Bazen de tek başına...
Yüreğin göğüs kafesine sığmadığında da çoğalır bazenler. Dudağının hafifçe yukarı doğru kıvrılması, ışıl ışıl gözlerin kısılması yeterlidir bunun için.
Bazen de, omuzlarında taşıdığın yükün arasında gizlidir bazenler. İyice ağırlaştırır yükünü. Taşıyamazsın, yıpratır benliğini...
Eski bir şarkının nakaratında da bulabilirsin bazenleri. Halbuki ki senin için yazılmamıştır o mısralar. Yine de ilmek ilmek içine işler satırlar...
Bazen de sigaranın dumanına sakladığın hayaller gibidir bazenler...
Arada bir de yağmurdan sonra gelen gökkuşağı gibi...
Ne kadar yazarsam yazayım bitmeyecekmiş gibi...
Öyle ya çoğalıyor bazenler...