Ya tanrı var ya zaman ya boy Hac ya bu kılıç. Ya çırpınmalarını aşan daha yüksek bir anlamı vardır bu dünyanın ya da bu çırpınmalardan başka hiçbir şey gerçek değildir. Ya zaman ile yaşayıp onunla ölmek ya da daha büyük bir yaşam için ondan çekilmek gerek.
Nesnelerin derin anlamına inanmamak uyumsuz insanın özelliğidir. Bu ateşli ya da hayran yüzleri bir baştan bir başa dolaşır, bir yere toplar ve yakar. Zaman kendisi ile birlikte yürür.
Cinsel ya da toplumsal her türlü ön yargıdan ne kadar uzak durursak duralım. Bir ölçüde etkilerinde kalırız hatta yaşayışımızı bunların en iyilerine uydururuz.
"Tek çıkar yol, insan yargısı için bir çıkış yolu bulunmayan yerdedir .”der."Böyle olmasa tanrıyı ne yapacaktık? Kişi ancak olanaksızı elde etmek için tanrıya yönelir. Olabilene gelince ,insanlar yetebilir onu bulmaya.
İstemek çelişkilere yol açmaktır. Aldırmazlığın, yüreğin uykusunun ya da ölümcül vazgeçişlerin verdiği bu zehirli esenliğin doğması için düzenlenmiş her şey.