Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.40
Damla
Damla
@1yagmurtanesi_
Kitaplarla Yaşıyorum
İnstagram ~ 1yagmurtanesi_
804 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
En Uzak Sahil
Herkese Merhaba <3
Bugün Yerdeniz’in üçüncü kitabı olan “En Uzak Sahil” ile geldim <3
Konusundan kısaca bahsetmem gerekirse;
Diğer kitaplardan tanıdığımız baş karakterimiz Ged (Çevik Atmaca) artık belli bir yaşa ve tecrübeye erişmiş, Roke büyücülük okuluna başbüyücü olmuştur.
Hikayemiz Enland kralının oğlu Arren’in Roke’un başbüyücüsü Ged’e getirdiği bir haberle başlar.
Bu haber yaşadığı diyardaki büyücülerin yeteneklerini kaybettikleri, tılsımlarının artık hiçbir işe yaramamasıyla ilgilidir.
Başbüyücü Ged tüm Yerdeniz’de yayılan büyücülük yeteneklerinin zayıflaması haberlerini araştırıp buna sebep olanı bulmak için bir yolculuğa çıkar ve Enland Prensi Arren’de bu yolculukta ona eşlik eder.
Bu kitaba ölüm temalı olmasından mıdır nedir bilmem pek ısınamadım. İlk iki kitap gibi akıp gitmedi okurken çok zorlandım. İçim sıkıldı.
Spoi!!!
Ursula sanırım bu kitabı serinin son kitabı olarak düşünmüş hatta kitabın sonunda Ged; Yerdeniz’i kurtarmak için tüm büyücülük güçlerini feda ediyor ve ustası sessiz Ogion gibi Gont’da inziva hayatına çekilip dağ tepe geziyor. Sonradan devam ettirme kararı almış demekki!
“En Uzak Sahil ağır bir konuya sahip olduğu için içimi sıkmış olsada genel olarak güzel ilerliyor Yerdeniz <3 Okumak isteyen herkese tavsiye ediyorum.
OKUYUN OKUTUN
Kitapla Kalın
Sevgiler <3
Cimri
Herkese Merhaba <3
Bugün çok eğlenceli bir tiyatro oyunuyla geldim <3
Konusundan kısaca bahsetmem gerekirse;
Baş karakterimiz Harpagon parası yerine canını vermeyi tercih edecek kadar cimri bir adamdır!
Çocukları Cleante ve Elise büyük bir servete sahip oldukları halde babalarının cimriliği yüzünden istedikleri hayatı yaşayamıyorlardır.
Yardımcılarını, uşaklarını, hizmetçilerini kısacası çevresinde olan herkesi cimriliğiyle bezdirmiştir Harpagon.
Öyleki kızını yaşlı ve zengin bir adama çeyizsiz vermek oğluna da iyi çeyiz getirecek bir kız almak ister. Kendisi için de yaşça küçük Mariane talip olur fakat oğlu Cleante de Mariane’i sevmektedir.
Sizce kimin aşkı kazanmıştır?
Cleante ve Mariane mı yoksa Harpagon’un altınlarına olan aşkı mı?
Moliere’le tanışma kitabım oldu. Kahvenizin yanında size eşlik edecek, bir saatte bitirebileceğiniz çok eğlenceli bir eser. <3
Fransız edebiyatıyla tanışmak isteyenler için de güzel bir başlangıç olabilir bence.
OKUYUN OKUTUN
Kitapla Kalın
Sevgiler <3
Cadı
Herkese Merhaba <3
Bugün Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Cadı’sıyla geldim. Kitaptan uyarlama film taze taze çıkmışken dedim oku Damla daha fazla bekletme!
Konusundan kısaca bahsetmem gerekirse;
Fikriye eşini kaybettikten sonra kızıyla birlikte dayısının evine sığınır. Yengesi ilk fırsatta münasip bir efendi bulup Fikriye’yi evden gönderme
Okur Takip Önerileri
Atuan Mezarları
Herkese Merhaba <3
Bugün Yerdeniz Serisinin ikinci kitabı olan Atuan Mezarları’yla geldim. <3
Konusundan kısaca bahsetmem gerekirse;
Atuan Mezarlarının ilk rahibesinin öldüğü gün başka bedende yeniden doğduğuna inanılır.
Baş karakterimiz Tenar’da ilk rahibenin öldüğü gün doğmuş. 5 yaşında ailesinden koparılmış ve isimsizlerin ruhu tarafından yutulmuş yani ismi ondan alınmış Mezarların rahibesi Arha (yutulmuş) olmuştur.
Belli bir yaşa gelipte mezarların ilk rahibesi görevini üstlendikten sonra Altmezar’larda yabancı bir erkek görür. Mezarlara erkek girmesi yasaktır üstelik bu yabancının elinde ışıkta vardır ve mezarların aydınlatılması da yasaktır.
İsimsizlere yani tanrılarına saygısızlık yapıldığını düşünen Arha bu yabancıdan intikam almak için onu Altmezar’da hapseder. Bu tutsağın hayatını değiştireceğinden henüz haberi olmayan Arha onu aç ve susuz bırakarak isimsizlere kurban etmeye niyetlenir.
Arha’yla birlikte Altmezar’ın dar, sıkış tıkış, kapkaranlık koridorlarından, her duvarın birbirinin tıpa tıp aynı olduğu labirente geçerken sizde göğsünüzün daraldığını hissedeceksiniz.
Ben Ursula’nın kurduğu dünyayı çok sevdim. Bu kitapta oldukça akıcı ve etkileyiciydi.
OKUYUN OKUTUN
Kitapla Kalın
Sevgiler <3
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun
Herkese Merhaba <3
Yorumuma Dostoyevski’nin “Hepimiz Gogol’un paltosundan çıktık” sözüyle giriş yapmak istiyorum. Çünkü Gogol’un etkileyici anlatımını, muhteşem gözlem yeteneğini bu sözden daha iyi anlatacak başka bir söz bulamadım. <3
Kitap 6 öyküden oluşuyor;
Neva Bulvarı
Yazar Neva Bulvarını okuyucuya en ince ayrıntısına kadar
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201956bin okunma
İntihar Dükkanı
Herkese Merhaba <3
Jean Teule’den daha önce Dansa Davet’i okuyup çok beğenmiştim <3 Bugün de yine çok severek okuduğum “İntihar Dükkanı” adlı eseriyle geldim.
Konusundan kısaca bahsedecek olursam;
“Hayatta başarılı olamadınız mı? Bize gelin, ölümünüzü başaracaksınız!”
Nesillerdir Tuvache ailesi tarafından işletilen İntihar dükkanında adındanda anlaşılacağı üzere ıstırap çeken insanlara intihar yöntemleri satılıyor.
İşkence çeken ruhlara intihar etmelerinde yardımcı olan Tuvache ailesinin en küçük üyesi Alan hariç her biri karamsar, mutsuz… Küçük Alan ise ailesine ve yaptıkları işe rağmen hayata ve yaşamaya bağlı, küçücük şeylerden büyük mutluluklar çıkaran ve çevresine sürekli pozitif enerji yayan bir çocuk… <3
Ağır klasiklerden sıkılan, reading slump yaşayan okurlara kahvesinin yanında bir saatte okuyabileceği ilaç niteliğinde bir eser…(Sonu her ne kadar hayal kırıklığı yaşatmış olsa bile!)
Yazarla ilk kez tanışacak olan okurlara İntihar Dükkanı’yla başlayıp sonrasında Dansa Davet’le devam etmelerini öneririm
OKUYUN OKUTUN
Kitapla Kalın
Sevgiler <3
Yerdeniz Büyücüsü
Herkese Merhaba <3
Fantastik kitapları klasikler veya çağdaş edebiyat kadar okuyamıyorum ben ne yazık ki! Yeni yeni başladığım bu türe Ursula’nın Yerdeniz serisinin ilk kitabı olan Yerdeniz Büyücüsü ile bir giriş yaptım. Ursula tüm eserlerini okumak istediğim bir yazar. Mülksüzler adlı eseri çok gözümü korkuttuğu için şimdilik Yerdeniz ile başlangıç yapmak istedim. <3
Konusundan kısaca bahsetmem gerekirse;
Gont adasında keçi çobanlığı yapan Ged’in (Çevik Atmaca) yetenekleri cadı olan teyzesi tarafından küçük yaşta keşfedilir. Ve ona ufak tefek büyüler öğretmeye başlar.
Yaşadığı yerin işgal edilmesi esnasında yaptığı büyü sayesinde halkını ve köyünü kurtaran Ged, büyücü Ogion’un himayesi altına girer.
Daha sonra büyücülük alanında kendini daha fazla geliştirmek için büyücülük okulu olan Roke’a gider. Bu okulda kendini çok çabuk ispat eden Ged hırsının ve gururunun kurbanı olur. Gücünün büyüklüğünü ispatlamaya çalışırken karanlık taraftan gelen bir gölgeyi başına bela eder.
Peki Ged bu hikayede av mı yoksa avcı mı olacaktır?
Her insan hata yapar.
Her insanın korkuları vardır.
Önemli olan yaptığımız hataları kabul edip korkularımızın üstüne gidebilmektir. Büyümekte böyle bir şey belkide…
Ursula’nın kurduğu dünyayı genel olarak sevdiğimi söyleyebilirim. Metaforlarla ördüğü fantastik dünyanın içine felsefi ögeler katarak okuyucuya her yönden lezzetli bir okuma sunmuş. Yani yok yok kitapta…
OKUYUN OKUTUN
Kitapla Kalın
Sevgiler <3
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Herkese Merhaba <3
Bugün beni çok etkileyen bir kitapla geldim.
Konusundan kısaca bahsetmem gerekirse;
İsmini ve hangi suçtan yargılandığını bilmediğimiz bir idam mahkûmunun ölüme bu kadar yakınken duygularını ve düşüncelerini okuyoruz.
İdam kararından sonra temyize başvurup altı hafta sonra idam kararının kesinleşeceğini bildiği halde bir umutla idam cezasının kaldırılacağını beklemesi, aklında sürekli ailesi ve özellikle küçük kızının olması, acaba kaçabilmek mümkün mü diye yollar araması, son ana kadar içinde hep bir umut taşıması off gerçekten çok duygusaldı :(
Özellikle kızını son kez gördüğü sahne yüreğimi parçaladı!
İnsan öleceği tarihi ve saati bilerek nasıl bekler? Ne hisseder? Neler düşünür?
İşte bu soruların cevaplarını Victor Hugo çok güzel açıklamış bu kitapta…
İsmi ve konusu yüzünden belli bir süre elimin gitmediği bir kitaptı. Böyle sarsıcı konuya sahip olan kitaplardan çok etkileniyorum ne yalan söyleyeyim.
İdam için giyotinin kullanıldığı dönemde Victor Hugo bu kitabı idam cezasına bir eleştiri olarak yazmış aslında… Kitap ilk olarak isimsiz bir şekilde yayınlanmış. Ve ilk çıktığı dönem büyük tepki toplamış. 27 yaşında bu kadar etkileyici, bu kadar sarsıcı, bu kadar gerçekçi bir kurgu yazmak…
Yazarla henüz tanışmamış olan herkese öneririm.
OKUYUN OKUTUN
Kitapla Kalın
Sevgiler <3
Körburun
Herkese Merhaba <3
Çağdaş Türk Edebiyatı okumayı çok seviyorum. Bugün kalemiyle yeni tanıştığım bir yazar ve çok severek okuduğum kitabıyla geldim. <3
Konusundan kısaca bahsetmem gerekirse;
Körburun; Büyükada, Heybeli gibi İstanbul’a yakın Türklerin ve Rumların birlikte yaşadığı küçük bir hayali ada.
Hayri, Körburun’da yaşayan gözü
Günlerin Köpüğü
Herkese Merhaba <3
Bugün Boris Vian ile tanışma kitabım olan “Günlerin Köpüğü” ile geldim.
Konusundan kısaca bahsetmem gerekirse;
Colin; Chloe adında çok güzel bir kıza aşık olur ve kısa sürede evlenirler. Evlendikten sonra Chloe hastalanır ve hayatları bir anda alt üst olur.
Chloe’nin göğsünde bir Nilüfer çiçeği vardır. Bu çiçeğin büyümemesi için Chloe günde sadece iki kaşık sıvı tüketmeli ve odasında sürekli başka çiçekler bulunmalıdır. Ama çiçekler çok pahalıdır ve Colin’in tüm mirası tükenmek üzeredir.
Kitapta Colin’in arkadaşı Chick üzerinden Jean Sol Partre (Jean Paul Sartre) ve hayranlarına da ağır bir eleştiri yapılmış. Chick bir yazara hayranlığı uğruna sevdiği kız Alise dahil herşeyini feda etmiş bir karakter. Boris Vian’a göre bu tarz hayranlıklar abartıdan başka bir şey değil. (Chick karakterini tanıdıktan sonra Boris Vian’a hak vermemek elde değil)
Vücut ısısına göre toprakta yetişen silahlar, bulutların içine girip şeffaflaşmak, ruh haline göre değişen ve daralan evler, çaldığın melodiye göre sana kokteyl hazırlayan piyanokokteyl, yürek sökücüler, yok ediciler…Müthiş bir hayal gücü…
Colin’in Chloe’ye duyduğu aşkın hem çok naif, hem çok gerçek hemde sanki gerçek olamayacak kadar büyülü bir tarafı vardı.. Ama bu kitap için yinede sadece aşk romanı demek Boris Vian’ın hayal gücüne haksızlık gibi geldi bana…
Farklı tarzda okuma yapmak isteyen herkese Boris Vian’ın büyülü dünyasını tavsiye ederim.
OKUYUN OKUTUN
Kitapla Kalın
Sevgiler <3
Katip Bartleby
Herkese Merhaba <3
Herman Melville’in kalemiyle sonunda tanıştım. <3 Yazarla tanışmak isteyip Moby Dick’ten gözü korkan tüm okurlara başlangıç için tavsiye edebileceğim bir kitap oldu.
Konusundan kısaca bahsedecek olursam;
Bartleby’nin hikayesini çalıştığı avukatlık bürosunun sahibinden dinliyoruz.
İşe ilk başladığı zamanlarda çalışkanlığı ile patronunun gönlünü fetheden Bartleby bir gün patronunun verdiği bir emri “yapmamayı tercih ederim” diyerek geri çevirir. Patronu ilk başlarda aldığı bu tepkiye ılımlı yaklaşarak onu anlamaya çalışmış olsada, Bartleby bir süre sonra verilen her iş için “yapmamayı tercih ederim” diyerek boş boş oturup duvarı izlemeyi tercih eder. Hal böyleyken patrona onu işten çıkarmaktan başka çare kalmamıştır.
Sadece iş yerindeki görevlerinde değil, hayatta kalmak için yemek yemeyi bile “yememeyi tercih ederim” diyerek reddeden bir adam Bartleby…
Kitap kısacık olmasına rağmen hikayesi gerçekten çok merak uyandırıcıydı. “Ne yaşadı da bu adam bu hale geldi” diye diye son sayfaya geldim fakat kafamdaki soru işaretleri tamamen netliğe kavuşmadı.
50 sayfalık incecik bir kitap olmasına rağmen kapattıktan sonra etkisinden hemen kurtulacağınız çıtır çerez bir eser değil…
Bartleby’nin “yapmamayı tercih ederim” mottosuyla hayata karşı direnişini okumayan herkese tavsiye ederim.
OKUYUN OKUTUN
Kitapla Kalın
Sevgiler <3
Ahraz
Herkese Merhaba <3
Bugün yine çok beğendiğim, beni çok etkileyen bir kitapla geldim…
(Ahraz; sağır ve dilsiz anlamına gelmektedir.)
Konusundan kısaca bahsedecek olursam;
Adile, annesini hiç tanımamış, kasabanın çöplerini toplayarak hayatta kalmaya çalışan bir kızdır. Yaşadığı kasabada kimse tarafından sevilmeyen, hor görülen, ifrit gözüyle bakılan bu kız bir gün dünyaya bir erkek çocuğu getirir.
O güne dek kimseden tek bir şey istemeyen Adile, küçük bebeğinin yaşaması için saklandığı kabuğundan çıkar ve tüm kapıları çalar ama kasabadaki insanlar onun yardım çığlığına sağır kalır. Kimse kapısını açmaz, açanlarda ifrit diye suratına çarpar. İşte o gün açılmayan kapılar yüzünden ahraz olur küçük melek İsrafil :(
İsrafil büyüdükçe Adile küçülür, küçüldükçe kabuğuna çekilir. İsrafil ise onun aksine hayata karışmak için kabuğunun dışına çıkar. Kulaklarıyla olmasada yüreğiyle duyar, dudaklarıyla olmasada gözleriyle konuşur. İsrafil’i ilk duyan ve gören mavi tüylü köpeği olur daha sonra ise marangoz Yusuf girer hayatına.
Adile’nin hiç yaşayamadığı hayatı, melek kalpli İsrafil’in hayata tutunma çabası, Yusuf’un mert yüreği, Papaz efendi ve kızı Marika’nın yurt özlemi…
Hep böyledir bu kendi gibi olmayanı hor görür insanoğlu… Gerçek ahraz kimdi şimdi kitapta İsrafil mi yoksa onu görmeyen, duymayan, anlamayan insanlar mı?
Alışılmışın dışına çıkıp betimlemelerin derinliğinde yüzmek isteyen tüm okurlara kesinlikle tavsiye ederim.
OKUYUN OKUTUN
Kitapla Kalın
Sevgiler <3
miras
“İnsan ailesini seçemez ama hikayesini anlatmayı seçebilir.”
Herkese Merhaba <3
Bugün aşırı sarsıcı bir kitapla geldim.
Konusundan kısaca bahsedecek olursam;
Babalarının ölümünden sonra miras konusunda anlaşmazlığa düşen dört kardeşin hikayesiyle başlayan kitap daha sonra yıllarca dile getirilmemiş, üstü hep bir şekilde örtülmüş büyük bir aile sırrının kapılarını açıyor.
Ana karakterimiz Bergljot küçük yaşta yaşadığı bir travma sebebiyle ailesiyle arasına mesafe koyar. Yıllar sonra babasının ölümüyle diğer kardeşler arasında çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle ailesiyle karşı karşıya gelmek zorunda kalır.
Bergljot, aile içinde yıllardır kimsenin dile getirmediği, olmamış kabul ettiği, inanmak istemediği çocukluk travmasının artık gizli saklı kalmasını istemez ve ailesiyle yüzleşmeye karar verir.
Günümüzde maalesef birçok çocuğun maruz kaldığı bir sorunu işlemiş yazar. Bu konu itibariyle okurken yer yer çok zorlasada farkındalık adına kesinlikle okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
OKUYUN OKUTUN
Kitapla Kalın
Sevgiler <3
Macbeth
“Acı üstüne acı, kan üstüne kan,
Kayna kazanım kayna, yan ateşim yan.”
Herkese Merhaba <3
Bugün Shakespeare’in çok beğenerek okuduğum trajedisi ile geldim. <3 Daha önce Romeo ve Juliet’i okumuş çokta etkilenmemiştim. (Bu tabiki kitabın benim üzerimde bıraktığı etki asla kötü bir kitap olduğunu söylemiyorum)
Konusundan kısaca bahsetmem gerekirse;
Macbeth, üç cadının “ilerde İskoçya kralı olacaksın” kehaneti üzerine ün, ünvan, şöhret, yükselme arzusu gibi hırslara kapılır. Karısı Lady Macbeth’in de dolduruşuyla evine bir geceliğine yatılı misafir olarak gelen kralı öldürür. Ve krallık bir şekilde Macbeth’e geçer.
Üç cadının kehaneti tutmuştur fakat sonrasında Macbeth’i neler beklemektedir?
Macbeth’in gerçek kişiliği cadılarla karşılaşmadan önceki hali mi yoksa karşılaştıktan sonra tanıdığımız hali mi?
Macbeth hep mi kötüydü yoksa cadıların ve Lady Macbeth’in mi kurbanı oldu?
İyi, kötü, dost, düşman, eş, birçok kavramın sorgulandığı bir saatte bitirebileceğiniz akıcı bir trajedi. Çok severek okudum. (Özellikle cadılara bayıldım) Okumak isteyen herkese tavsiye ederim.
OKUYUN OKUTUN
Kitapla Kalın
Sevgiler <3
Gazap Üzümleri
Herkese Merhaba <3
Bugün yine çok severek okuduğum bir kitapla geldim. John Steinbeck kalemini çok sevdiğim bir yazar. Onu ilk Fareler ve İnsanlar’la tanımıştım. Gazap Üzümleri de beni çok etkileyen bir eser oldu.
Konusundan kısaca bahsetmem gerekirse;
Sanayileşme sonucu bankalar tarafından topraklarına el konulan binlerce insan yeni iş imkanları için Kaliforniya’ya göç etmeye başlar.
Yazar, bu göç sürecini topraklarından ayrılmak zorunda kalan Joad Ailesi üzerinden okuruna anlatıyor.
İş bulma umuduyla topraklarından ayrılan insanların yollarda yaşadıkları zorluklar, açlıktan ölen çocuklar, salgın hastalıklar, işsizlik, sefalet
çarpıcı bir hikayeyle anlatılıyor.
Yüreğimi paramparça eden bu hikayeyi okumayan herkese kesinlikle tavsiye ediyorum.
OKUYUN OKUTUN
Kitapla Kalın
Sevgiler <3
