''Lakin tek korkum; yarın ölebilirim, kendimi tanıyamadan...''
der Sadık Hidayet,
bu hayatta kimseye hiçbir şeyi tam olarak anlatamayacağını anlamıştı
biri için ölüm kalım meselesi olan,
diğerinin gözünde toz kadardı.
çevresindeki mezarlara baktı ve iyi ki ölüyorlar, dedi içinden.
İnsanoğlunun, hak ettiği için öldüğüne o gün inandı.
Ölene kadar da başka bir şeye inanmadı.
...
"Saçma olduğu kadar oldukça makul bir duyguya kapıldım bugün aniden. Beynimde çakan bir şimşek, bana bir hiç olduğumu fark ettirdi. Bir hiçtim kesinlikle bir hiç."