Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
1zehra
1zehra
@1zehra
Öğretmen
58 okur puanı
Ağustos 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Kirpinin Zarafeti, Renee ve Paloma’nın ortak anlatımıyla ilerleyen oldukça zarif bir roman.
Renee 54 yaşında, entellektüel zevkleri olan, gösterişli bir apartmanda kapıcı. Paloma bu apartman sakinlerinden, 12 yaşında, yaşıtlarından farklı, zeki, içine kapanık, 13. yaş gününde intihar etmeyi düşünen bir kız çocuğu. Bunları birbirine bağlayan ise apartmana sonradan taşınan Japon Kakuro.
Baştan beri keyifli ilerleyen hikaye, Kakuro’nun taşınmasıyla aynı keyifle devam ediyor, birlikte yemekler yeniyor, filmler izleniyor, son olarak da doğum günü kutlanıyor, çünkü Renee dönüşte bir kaza sırasında ölüyor. Bu duruma çok üzülen Paloma intihar fikrinden vazgeçiyor... Asla’daki her zaman’larin peşinden gitmeye karar veriyor...
Kitabın kısa bölümler halinde olması, kurgunun yorucu ve dağınık olmaması, iki farklı kişinin anlatımıyla ilerlemesi bence kitabı kolay okunur kılıyor. Ben çok sevdim. Naifligiyle, psikolojik tahlilleriyle, düşündürdükleriyle beni kendine bağlayan bir kitap oldu. Tavsiyelerim arasına girdi bile.
Serkan Karaismailoglu’nun üç kitabı arasından henüz okuduğum ilk kitabı. İlk nöroroman olma özelliği taşıyor.
Videolarını izlediğim, Ted konuşmasını dinlediğim akademisyen yazar. Bundan olsa gerek kitabın satırlarında sesini duyar gibi oldum sık sık. Yarıya kadar olan kısmında kısa ve bilimsel içerikli, videolardan duyduğum şeyleri anlatıyormuş gibi gelse de sonrasının böyle devam edeceğini tahmin edemezdim. Sürpriz sonlu adeta. Ve seriye uygun bir bitiş bence.
Bu incelemeleri, okuduklarımı hemen unuttuğum icin ve geriye dönüp okuduğumda kitabı hatırlayayım ve hatta unutmamayı öğreneyim diye yazıyorum. Bu kitabı hatırlamak icin sonunu yazmak yeterli olacaktır. Fakat sonunu yazmak bence özetlenecek gibi değil ve neresinden baksan spoiler olacak gibi. O yüzden ben kısaca tavsiye ettiğimi belirtmek isterim.
2020 yılının ilk kitabıydı benim için.
Sloven bir yazarın üzerine on yıl araştırma yapmış olduğu bu kitap 11.yüzyılda Selçuklular döneminde İran’da geçen olayları konu ediniyor. O dönemde kendisini peygamber ilan edip cennetin anahtarının kendisinde olduğunu söylüyor Hasan Sabbah. Ve Alamut’la çevrili olan sahte bir cennet kuruyor. Cennet icin savaşan fedailerin, dailerin, köle pazarlarından para karşılığı satın alınmış hurilerin orada yaşadıkları üzerinden yapılan psikolojik çözümlemeler, felsefik yorumlar, dine yaklaşım yer alıyor bu kitapta.
Tavsiye ediyorum.
Okur Takip Önerileri
Stephen Hawking’in yaklaşık kırk dile çevrilmiş, dünyada her 750 kişiden birinin edindiği kitabı.
Fizik, bilim, uzay, evren üzerine merakı ve ilgisi olanların, popüler bilim kitapları okumayı sevenlerin beğeneceğini düşündüğüm bir kitap. Her bir bölüm aslında sayfalarca süren bir kitabın, makalenin, araştırmanın özeti niteliğinde. Dolayısıyla ilgilisinin elinin altında bulundurabileceği bir eser.
İlgisi olmayanlar bu kitapla ilgilenmeye başlayacaklardır belki de. Okuduklarını bir araştırmayla birlikte ilerlettiklerinde uzun bir okuma süreci olsa da kalıcı bilgilere dönüştürebileceklerdir.
Sonuç bölümüyle genel bir harmanlama yapılmış, adı geçen bilim insanlarından bahsedilmiş, sözlükle bitirilmiş bir eser. Benim okuduğum Hawking’in 2016 yılında son kez gözden geçirdiği ek baskılı haliydi.
Benim listeme yıllar önce girdiği için alıp okumaya karar vermiştim, bahsettiğim alanlarda altyapım ve özel bir ilgim olmadığı halde mümkünse(!) hiçbir kitabı yarım bırakmayacağım için okumaya devam ettim.
Her ay en azından bir ortak kitap okuma fikriyle yola çıkışımızın 4.ayında, filmini izleyen birinin önerisiyle bu kitabı seçmiştik.
Dünya tarihine donukunuslari olan, Allan'ın 100.yaş gününde huzurevinden kaçışını anlatan bir macera. Ikinci yarıyı ilk yarıdan nispeten akıcı buldum. Fakat genel olarak kitabın icinde çok fazla bulunamadığımı üzülerek belirtmek istiyorum. Filmlerin genellikle kitaptaki ayrıntıyı yansıtmadığını düşünür, yüzeysel bulur, beğenmeyiz. Ben bu tattaki kitaplar için özellikle bu kitap için tam tersini düşünüyorum. Okunmayıp izlense de olurmuş, o yüzeysellik yetermiş gibi geldi bana. Izledikten sonra aksini düşünürsem fikrimi eklerim^
