Türkiye Cumhuriyeti devleti, 1945'e dek irtica ve bölücükle savaşımda ödünsüz davranmış, 1945'te, 2. Dünya Savaşı'nın bitimiyle ortaya çıkan yeni güçler dengesinde ya savaştan çok güçlü çıkan ve yayılmacı bir çizgi izleyen Sovyetler Birliği'nin uydusu olmak ya da Amerika'nın güdümüne girmek gibi bir ikilemle karşı karşıya kalmıştır.