1917 ekim devriminin önderi Vladimir İliç Ulyanov, 22 Nisan 1870'te Simbirsk kentinde doğdu. Orta halli bir öğretmen ailesinin altı çocuğundan ikincisidir. Ağabeyi Aleksandr'ın çara karşı suikast girişimine katıldığı için kurşuna dizildiği yıl, 1887'de, liseyi bitirerek Kazan Üniversitesi Hukuk Fakültesine girdi ve üç ay sonra
Sayfa 6 - Sol YayınlarıKitabı okudu
Türkiye'nin "Barış istiyoruz, ama gerekirse savaşmaya da hazırız," şeklinde özetlenebilecek kararlı tavrından sonra, Müttefikler Lozan Konferansı'nın devam etmesine karar vermiştir. 23 Nisan 1923'te başlayan ikinci dönem görüşmeleri 24 Temmuz 1923'te Lozan Antlaşması'nın imzalanmasıyla son bulmuştur.
Sayfa 457 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yapılan bağışlarla ilgili:
(...) Böylece, 31 Aralık 1957'de toplam 8.7 milyon TL'ye ulaşan bağış tutarının yarısı, özel bankalar ve bir düzine büyük firma tarafından sağlanmıştı.(193) Günlük gazetelerde düzenli olarak, yapılan bağışlarla ilgili bilançolar yayımlanıyordu.(194) Burada dikkat çekici olan, Türkiye'deki yabancı firmalar kadar,
"Açelya Doran nasıl 21 Aralık 1999'da doğup 22 Aralık 2006'da öldüyse, Ada Kandemir de 22 Aralık 2006'da doğduğu gibi ölmüş olacaktı 22 Aralık 2018'de."
Sayfa 446 - Epsilon YayıneviKitabı okudu
Zemherinin ne olduğunu hatırlayan kaldı mi? Peki ya erbainin?
Güzün sıcak renkleri kararmaya, rüzgârlar karayele dönmeye başladığında, günlerin kısalması da artık iyice belli edermiş kendisini. Kentte olsun köyde olsun töreden azıcık da olsa haberi olanlar, evvelkilerden az da olsa hikmet kapmayı başarmış olan eskinin yaşlarında garip bir hal husule gelirmiş. 21 Aralıkta gündönümünde ulu bir ağacın altında bir araya gelirmiş tüm aile, oba, aşiret ya da boy. Büyük bir toy verirlermiş, herkes gücü yettiğince (Muazzez ilmiye çığ, bunun kadim Türk töresi olduğunu, Hunlar tarafından Avrupa’ya taşındığını, ve İznik Konsili tarafından bir iki gün kaydırılarak Hz. İsa’nın (as) doğum günü kabul edilen 24 Aralık tarihine itelendiğini, hasılı Noel denilen gâvur âdetinin esasında bir Türk töresi olduğunu söyler) İslam sonrası bu adet unutulmuş ama eskilerin zemherinin başlangıcı olan 22 Aralık öncesi bu halleri değişmemiş. Bir helalleşme ve hesapların kapatılması hali imiş bu hal. Bir tevekkül ve sakinlik çökermiş üzerlerine. Çünkü zemherinin başlamasıyla birlikte, bir kısmı en azından, yaşı atasının dedesinin yaşına ulaşmış, saçı ağarmış, beli bükülmüş ve gözünün alevleri iyice sönmüş olanlar bilirlermiş ki bu zemheri o bekledikleri vuslat zemherisi olabilirmiş. Hele bir de Erbain’i varmış ki zemherinin orası bela... 22 Aralık’ta başlayıp 21 Mart’ta biten zemherinin ilk kırk günü... En çok da oraya denk gelirmiş, sayrılıklar, ölümler. Şimdi zemheriyi de erbaini de hatırlayan yok. Ama zemheri hala geliyor ve geçiyor üstümüzden. Biz hazırlanmadığımız ve helalleşemediğimizle kalıyoruz...
PİRAYE İÇİN YAZILMIŞ : SAAT 21 - 22 ŞİİRLERİ
6 Aralık 1945 Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim, akar suyun, meyve çağında ağacın, serpilip gelişen hayatın düşmanı. Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına : — çürüyen diş, dökülen et —, bir daha geri dönmemek üzre yıkılıp gidecekler. Ve elbette ki, sevgilim, elbet, dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya, dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle : işçi tulumuyla bu güzelim memlekette hürriyet...
Sayfa 635 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
98 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.