Poyraz Ayrıç

Sabitlenmiş gönderi
Türk'üm, doğruyum, çalışkanım, İlkem: Küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm: Yükselmek, ileri gitmektir. Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türk'üm diyene!
Reklam
Dolapları O'nun düzenlediği gibi, eşyalarına dokunmadan, yaşadığı sürece büyük bir özenle koruduğu kostümlerini, aksesuvarlarını, belgelerini aynı özenle saklayarak, yatağın "sol tarafına" asla geçmeden yaşıyorum. O varmış gibi… Öyle de yaşayacağım…
Sayfa 197 - Doğan KitapKitabı okudu
Eee! Öyleyse neden üzgünüm? Çok özledim, çok özlüyorum da ondan!… Yaşamak içime sinmiyor da ondan üzgünüm… O da görsün istiyorum, çocuklarının ne güzel şeyler yaptıklarını… O da alsın battaniyesini kanepeye uzansın istiyorum… O da çiçeklerin açtığını, köpeklerimizin büyüdüğünü görsün istiyorum… Günlük yumurta yesin, beyazı pişmiş, sarısı az pişmiş… Bizimle olsun istiyorum… Gitmesin… Filmlerinin televizyon kanallarında hâlâ seyirci bulduğunu, yirmi sene evvelki kadar keyifle seyredildiğini görsün… Telif hakkının hâlâ kabul edilmediğini bilsin… Yeni bir nesli daha kendine hayran bıraktığını fark etsin…
Sayfa 192 - Doğan KitapKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
İLK GÜN TANIDIĞIM TİYATRO OYUNCUSU KEMAL NEYSE SİNEMA STARI KEMAL SUNAL DA AYNI ADAMDI… PARA VE ŞÖHRETİ İYİ TAŞIYABİLDİ…
Sayfa 191 - Doğan KitapKitabı okudu
Ne O Malatya kültüründen vazgeçti, ne ben Afyonlu olmaktan… Bunu bilinçli yapmadık tabii Sadece bize uymayan şeylere özenmedik. İkimiz de aile yaşamını sevdiğimiz için orta bir yerde buluşabildik… Hayatı kolaylaştırdık birbirimize…
Sayfa 191 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Bir öğrencimizin anneannesi aradı. "Gül Hanım, bizim temizlik işlerine yardım eden hanımın oğlu askerliğini yapıyordu. Geçen gün çok ağır hasta olarak Haydarpaşa Gata'ya getirilmiş. Hayatından ümit kesilmiş. 'Ne isterse yapmaya çalışın' demiş doktorlar… En çok istediği şeyin ne olduğu sorulunca, 'Şener Şen'i
Sayfa 186 - Doğan KitapKitabı okudu
Bir akşamüstü telefon çaldı… Antalya'dan arıyorlar… "Biz Antalya'da oturuyoruz. Çocuğumuz çok hasta… Şaban gelirse yemek yerim, ilaç içerim diyor… Nasıl görüşebiliriz?…" Telefon numarasını aldım… Akşam O'na anlattım. Dizi çekimleri olduğu için gitmesi imkânsızdı… Çok üzülmüştü… Hemen telefon etti… Çocuk O'nun sesini tanıdı… Konuşurken yüzünde derin bir acı gördüm… Gözleri doldu, çocuğun annesine her akşam arayacağına söz verdi… Bir ay kadar her akşam aradı… "Aç ağzını." "Köfteni al" "Bir kaşık da yoğurt ye." "ilacını yuttun mu?" Annesinin söylediğine göre akşamı sabırsızlıkla bekliyor, yemeğini yiyor, ilacını alıyordu çocuk… Bu telefon konuşmaları için çalışma odasına giriyor, sanırım kapattıktan sonra bir müddet yalnız kalmak istiyordu… Odadan çıkınca yüzü kıpkırmızı, gözleri yaşlı oluyordu… Bir sabah çocuğun annesi aradı… "Gül Hanım, Kemal Bey'e söyleyin, artık aramasına gerek kalmadı." Nasıl bir duyguydu bu?… Bir anda ne söyleyeceğimi şaşırdım… Sanki bir şeyler yapmalıydım… Ama ne?… Akşam O geldi… Biraz gecikmişti… Çalışma odasına doğru giderken, "Arama" dedim. "Neden, geç mi oldu?" "Yok, artık arama." Gözleri doldu… Oturma odasına gitti, kanepeye uzandı… Belli ki canı konuşmak istemiyordu… Akşam yemeği yemeden uyudu… Bu konu bir daha hiç açılmadı… Eminim her köfte gördüğünde telefon arkadaşını hatırlıyordu… Hiç görmediği çocuğa bağlanmıştı… Unutmadı son günlerine kadar…
Sayfa 185 - Doğan KitapKitabı okudu
"Beşer beşer yüze kadar sayabiliyorum." "Say bakalım." "Beşer bir, beşer iki, beşer üç…"
Sayfa 184 - Doğan KitapKitabı okudu
İstanbul doğumluydu ama Malatyalı olmakla hep gurur duydu…
Sayfa 179 - Doğan KitapKitabı okudu
Hayat kolay değilmiş… Bizim yapacağımız, ömrümüzü güzel yaşayıp, bize verilen görevi tam olarak yerine getirmek… Yılmak yok!…
Sayfa 174 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Yaşamın bize sunduğu güzellikler yanında, istemediğimiz, canımızı yakan olaylara da katlanmayı öğrendim. Acılar insanı terbiye ediyor. "Yapamam. Mahvolurum. Böyle yaşayamam" dediğimiz her şeye dayanıyoruz… Sabrediyoruz…
Sayfa 174 - Doğan KitapKitabı okudu
Eskiden bizim kültürümüzde, ziyaret edilen de, ziyaret edenler de en eski kıyafetlerini giyer, sürekli ağlarlar, durmadan dövünürlerdi… Aksi halde üzülmemiş sayılıyordunuz. Şimdi tertemiz, şık kıyafetlerle gitmek ve karşılanmak çok daha iyi tabii… Sessiz bir kabul, gidene saygı…
Sayfa 169 - Doğan KitapKitabı okudu
Kendi yaşadığım olayları, oradakilere anlatıp, "en beterinin benimki" olduğunu kabul ettirmeye çalışmıyorum. Her ölümün erken olduğuna, ateşin düştüğü yeri yaktığına inanıyorum…
Sayfa 169 - Doğan KitapKitabı okudu
Ne Arzu Film'in Beyoğlu'ndaki ofisini, ne Ertem Eğilmez'in o muhteşem filmlerinin senaryolarının yazıldığı Gümüşsuyu'ndaki evini, ne Can Film ofisini, ne bir film seti gördüm… Fatma Girik, ortak oldukları zaman, "Ne medeniyetsiz kadınsın, insan bir çiçek alıp gelir" diye sitem ettiği halde gitmedim şirkete… Çocuklar da hiçbir zaman gitmediler babalarının setine… O'nun özgürlük alanına giriyormuşum gibi geliyordu… Gitsem bir kenarda sessiz oturacağım ki bana pek uygun değil ya da oradakileri meşgul edeceğim… Onları görmek istediğimde ya bizim evde veya bir başka yerde bol bol sohbet edebilirdim.
Sayfa 163 - Doğan KitapKitabı okudu
Ben gerçekten bir film seti görmedim! Ne O bana, "Gelme" dedi; ne ben O'na, "Bir kere gelip görsem" dedim… Babam, "İş yeri çalışanlar içindir. Çay, kahve içmek, ziyarete gitmek için değil, işin varsa gider, yapar, çıkarsın" derdi… O, tiyatroya gittiğimizde kulise girmek istemezdi. "Orası yatak odası gibi özeldir. Oyuncular giyinir, soyunur, dinlenir, çalışır…"
Sayfa 163 - Doğan KitapKitabı okudu
Bir star (hiçbir zaman kendisinden star olarak bahsedilmesini istemezdi ama) olarak tahsilini tamamlamamış olmanın eksikliğini duyduğunu, birçok insanın hayranlığını kazandığı halde üniversite mezunu olamamanın acısını hissettiğini, hayatını kazanmış, belli bir yaşa gelmiş olduğu halde üniversite bitirmenin çok önemli olduğunu vurgulamış, gençlere örnek olmak istemişti… İleri yaşlarda olan, tahsilini yarım bırakanlara da cesaret vermişti…
Sayfa 162 - Doğan KitapKitabı okudu
21.3k öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.