DÜŞÜNDÜĞÜNÜ YAPMAK
Bankada işe başladığım yıllarda kafamda ülkemize kast edenler kimler, nasıl yapıyorlar ve bunların hakkından nasıl gelirim düşüncesi vardı.
Bütün yaşam mücadelem Mustafa Kemal Atatürk'ün yarım kalan devrimini tamamlamak üzerine bir düşünce ile başlayarak bugünlere geldi.
Sadece düşünmek yetmez. Sadece eylem yetmez,
Bütün bunların tabiî bir neticesi olarak da millet, baştakilere karşı hudutsuz bir nefret ve itimatsızlık beslemeye başladı ve her fırsatta bunu gösterdi. Asırlardan beri kendisine her bakımdan yabancılaşmış kimselerin elinde oyuncak olmanın verdiği gevşekliğe rağmen, iradesini kullanmak imkânını bulur bulmaz ne yapacağını, 21 Temmuz 1946 seçimlerinde belli etti.
İstanbul minareleri mahya sanatıyla, İslam Kültürünün en aydınlık ve en renkli geleneğine sahne olduğu gibi, ay ya da güneş tutulmalarında, kötü ruhları kovma amacıyla şerefelerden gökyüzüne, ateş eden insanlara da tanık olmuştur.
Bunun nedeni hiç şüpesiz ki, 1577'de, Takiyüddin efendi'nin kurduğu rasathanenin, dönemin şeyhülislamı Ahmet Şemsettin'in uydurduğu rasadın getireceği uğursuzluklarla Padişah III.Murat'ı etkilemesi ve donanmanın top atışlarıyla yerle bir edilmesidir.
Osmanlı'nın ilk rasathanesinin 1580'de yıktırılmasından sonra, 1868'de İstiklal Caddesi'nde bir apartmanda kurulan "Rasathane-i Amire"nin de sonu aynı olacaktır.
Bu kez Şeyhülislam'ın etkisi yoktur ama, Meclisi kapatıp şeriat kurallarına dönmek isteyen 31 Mart Ayaklanmasının aktörleri baş roldedir. İkinci rasathane, bu kez bağnazlar tarafından tahrip edilecek ve tüm aletleri parçalanacaktır.
31 Mart Ayaklanması'ndan hemen sonra kurulan yeni hükümetin maarif nazırı Emrullah efendi, 21 Temmuz 1909'da Fatih (Gökmen) hoca'yı rasathane müdürü olarak atar ve kurulacak yeni rasathanenin yerini bulmakla görevlendirir. Fatih Hoca, daha evvel yıkılan iki rasathanenin de Beyoğlu tarafında kurulmasından olsa gerek, yeni rasathane'yi İstanbul'un Asya yakasına taşır.
İcadiye Tepesi'nde yapılan yeni bina 1911 Yılından itibaren "Kandilli Rasathanesi" adıyla çalısmalarını sürdürmektedir.
Sayfa 105 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 1.BaskıKitabı okudu
...
Zamanla anlaşılır
ayrıldığım sandığından
ayrılarak kurtulamazsın
bazı uzaklar çeker insanı
yakına, daha yakına
zamanın veremediğini bulamazsın
tekrarlamakla
13 Eylül 2001 , 5 Temmuz 2004