Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Korkuyu Beklerken
Korkuyorum. Çünkü buradan gitmek istiyorum. Bakkal daha veresiyeyi kesmedi. Fakat bu durum artık bir süre daha bile süremez. Bakkaldan utandığım için soramadım, bir zamanlar -bir süre önce- aynı çekingenlik yüzünden kundura tamircisine de soramamıştım: Bir mektup yazmak istiyordum, ama adres bilmiyordum. Yani hiçbir adres bilmiyordum. Buna inanmazlardı, bunun için utanıyordum. Bana herhangi bir adres söyler misiniz? diyemezdim. Oysa herhangi bir adres yeterliydi benim için. Bir zorluk daha vardı o zamanlar. Şimdi de var - yani bir süre geçtiği halde. Kendi adresimi de bu mektupta yazmak sorunu beni düşündürüyor. Bu hikâyemi, ekspres ya da posta treni artık -belki de sadece belirli bir süre için- geçmediği halde, bir yolunu bularak okuyucularıma -artık müşterim kalmadı- iletebilsem bile, nerede bulunduğumu nasıl anlatacağım? Bu sorun da beni düşündürüyor. Ama gene de ona yazmak, hep onun için yazmak, ona durmadan anlatmak, nerede olduğumu bildirmek istiyorum. Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba? 23 Haziran 1976 - 26 Eylül 1977
Sayfa 195 - iletişimKitabı okudu
Oğuz Atay'dan 40 Alıntı | Söylenti Dergi
kaynak: soylentidergi.com/oguz-atay-tehli... 1- “Bu sözleri unutamam artık; bütün geleceğimi kararttın. Oysa, kitaplardan söz ederken sesin ne kadar farklıydı.” (s.15) 2- “İçimde bir boşluk var; perşembe sabahları, okula gitmek istemediğim sırada duyduğum korkuya benzeyen bir boşluk.” (s.20) 3- “İşte
Reklam
Akif'in Paltosu
... Bu satırları 12 Mart’ta yani “İstiklâl Marşı”nın kabulünün yıldönümünde yazıyorum ve dönüp Akif ’e baktığımda onun hiçbir şeyi olmasa bile “İstiklâl Marşı”nın yazılış serüveni sırasında yaşadıklarının içime insanlara dair iyi ve güzel duygular doldurduğunu görüyorum. Akif 23 Nisan 1920’de açılan I. Meclis’te Burdur
Sayfa 182 - Timaş
Enver'in Hayatında Hiç Göremediği Oğluna Mektubu
Enver'in çocuğunun doğup doğmadığı, şayet doğdu ise erkek mi yoksa kız mı olduğu hakkında hiçbir haber alamadığı günlerde Göktaş'ta, 23 Ocak 1921'de bir hayâle hitaben yazdığı kısa mektup, bütün mektupları arasında en hisli ve en hüzünlü olanıdır: Benim saadet nûrum yavrum, Nesin? Ne oldun, erkek mi, kız mısın? Hala bilmiyorum. Bundan o kadar müteessirim ki anlatamam. Her ne ise, Allah seni uzun ömürlü; annenle babana da saadetle senin ak saçlı olduğunu, torunlarını sevdiğini göstersin. Seni uzun uzun öper Hakk'a emanet ederim. Baban Enver.
Sayfa 365 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir mektup daha, yine lise tomarından! Tarihi 23 Haziran 1952: " Kadir gecesi âdetim hilafına camiye gidip sakal-ı şerifi öpemedim. Bütün gün oruçluydum. O akşam teravih'e gittik." Gülmeye başladım. Bu benim kaderim miydi ne? Sıkı bir dini eğitimden geçmeme, çocukluğumu sofu babaannemin anlattığı hurafeleri dinleyerek geçirmeme, esaslı bir din eğitimi almama, İslam'ı kendini sıkı Müslüman zanneden pek çok kişiden daha iyi kavramış olmama rağmen, yıllardır bir takım kötü niyetli insanlar "gâvur" olduğumu iddia eder dururlar. Bu kelimeyi de hiç sevmem. Müslüman olmayanları küçültücü bir kelimeyle ayrıştırmak, edepsizlikten başka bir şey değildir, bence Tüm dinlerin Allah'a giden yolda bir vasıta olduğuna inandığım için, hayatım boyunca hiçbir dini küçümsemedim. Bizim kitabımız, diğer dinlerin peygamberlerine saygı talep eder zaten. Kendimi sadece ve hep Müslüman bildim.
Everest YayınlarıKitabı okudu
23.mektup
Şimdi Kalbimden başlayarak Beni de temize çek ... ama kalbimin duası dilimden düşecek gibi değil.
Sayfa 69 - Yediharf
Reklam
23. Mektup
Kimi insanlar daha yaşamaya başlamadan ölürler.
Sayfa 100 - Jaguar
(A.S)
Rivayetler Eski Mısır'da posta servisi olduğunu söyler. Heredot ise, Keyhusrev'in Iskitlerle yaptığı savaşta (M.ö. 500) posta hizmetinin kullanıldığını yazar. Hz. Pey-gamber'in komşu devletlere gönderdiği dine davet mektuplarından bir kısmı hâlâ müzelerdedir. Ayrıca O'nun devlet, kavim, kabile ve kişilere hitaben yazdırdığı 23 mektup bilinmektedir.
Kapı
224 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.