Harabi
...Ben bundan takriben 23 sene evvel dağarcığımı Peyâm-ı Sabah sütunlarına boşaltırken, bu iyi şairin bir iki şiirini de dercetmiştim. (Rıza Tevfik Edip Harabi’yi kast ediyor) Henüz sağ olduğunu öğrenince çok sevindim ve bir iki gün sonra evine gittim. Kapı çalınca sesini işittim. 16 yaşlarında bir oğlu vardı. - Hüseyin git bak Rıza Tevfik gelmiş olacaktır! deyince şaştım. Merdiven başına geldi, musafaha ettik. - Gel sana kerametimi göstereyim! dedi. Odasında minder üstünde bana bir mektup yazıyormuş. Henüz dört satır yazmış mürekkebi kurumamıştı. - Aşk olsun Erenler! dedim. - Gönülden gönüle yol vardır, dedi...
Sayfa 43 - AlterKitabı okudu
23 Nisan 1955, Diyarbakır
"seni ve çevreni rahatsız edebileceğimi aklıma getirmeden, paldır küldür mektup yazışım bir intihardır belki de. ödüm kopuyor Leylâ. seni kırarım, üzerim yahut bunlara sebep olurum diye."
Sayfa 61 - İş Bankası Kültür Yayınları - İkinci Basım - Eylül, 2013Kitabı okudu
Reklam
Sayfa No: 4 Belge: 6 23 Şubat 1920 Amiral Sir F. de Robeck'ten Lord Curzon'a ... Anadolu'daki bütün hareketler Mustafa Kemal Paşa tarafından milli hareketin parçaları olarak düzenlenmektedir. Müttefiklere saldıranlar yalnız düzenli askerler değil, ayrıca milliyetçi çeteler de var. Milliyetçiler memleketlerine hiç de iyilik yapmıyorlar, kendi sultanlarına ihanet ediyorlar. Halkın sulh içinde yaşamasına engel olup Müttefikleri kızdırıyorlar. Damat Ferit milliyetçilere asker göndermek istiyor... Bizim aldığımız kararlara saygı göstermeyen tek halk Türk halkıdır. Konya gazetesine Mustafa Kemal Paşa bir mektup yazdı, Akbaş olayını, Balıkesir'de Müttefik nöbetçilerin tutuklanmasını milliyetçi arkadaşlarının zaferi olarak ilan etti. Milliyetçi harekete hücum eden iki Ermeni gazeteci öldürüldü...
Sayfa 236 - Cumhuriyet KitaplarıKitabı okudu
Başörtüsü İslam’dan önce de vardı! (2)
“Herakleides, Antik Yunan ve Mısır’da yaşayan kadınların baş giyimini şöyle tarif etmişti: “Giysilerin başa gelen kısmı öyle sarılır ki, yüzün tümü peçeyle örtülmüş gibi görünür. Zira sadece gözler ortada kalır, yüzün diğer bölümleri ise giysinin bir parçasıyla tamamen örtülür. Bütün kadınlar bu şekilde beyaz renkli giysiler giyerler.” Antik
23. Mektup
Hâdis olarak işitmişim murad da şudur ki en hayırlı genç odur ki ihtiyar gibi ölümü düşünüp ahiretine. Çalışarak gençlik hevesatina esir olmayıp gaflette gaflette bogulmayandir. Ve ihtiyarlarınızın en kötüsü odur ki gaflette ve hevesatta gençlere benzemek ister, çocukçasina hevesati nefsaniyeye tabi olur.
Sayfa 331
21 KASIM 1897, CUMA, 22.43 Bu sabah Napoleon'a bir mektup yazıp, gemiye yüklediği konyaklardan bir şişe de bana ayırmasını rica ettim. Mektubu bir tarih kitabının arasına koyup (denize atmadım canım - siz de ... ) fırlatabildiğim kadar uzağa fırlattım. Elbet bir gün eline geçer - acelem yok. 22 KASIM 1897, CUMARTESİ, 22.30 Konyağım gelmedi. 23 KASIM 1897, PAZAR , 22.30 Konyağım hâlâ gelmedi. 24 KASIM 1897, PAZARTESİ, 22.30 Konyağımın artık gelmesi gerekiyordu – postacıdan şüpheleniyorum. 26 KASIM 1897, ÇARŞAMBA, 22.35 Postacıyı sorguya çektim. Hayatında hiç konyak içip içmediğini sorup, ağzını aradım. "İçmez olur muyum, bayılırım" dedi. Arkamda sakladığım bir çift tahta takunyayı kafasına iki taraftan yapıştırdım. Şimdi çok pişmanım; bu davranış bana hiç yakışmadı. Haftaya dek beklemeli; onu içeri davet edip zehirlemeliydim. Lanet olsun - tezcanlılık işte!
Reklam
182 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.