Kötü biri olamamak bir yana, herhangi bir şey olmayı da beceremedim: Ne kötü ne iyi, ne alçak ne namuslu biriyim. Şimdi bir yandan köşemde pinekliyor, bir yandan acı, faydasız bir teselliyle avunuyorum.
Demek hayat böyle iki adım ilerisi görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanmadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamda kımıldayan düşünceler neye yarardı?