Buse yetkin

Buse yetkin
@23bsuytkn62
Varlığımızın yansımalarıdır günahlarımız... Ve biz O karanlıklarda ölürüz farkında olmadan.
Reklam
Publius syrus'un bir sözü: " Suçluyu affeden hakim, kendini mahkum etmiş olur."
Sayfa 104Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
" Kaderimizi çizen Avrupa'nın siyasi ihtirasları; kullandığımız kelimeler onun emellerini dile getiriyor. Kulağımıza fısıldanan lâfızları hudut ve şümûllerinden habersiz fısıldayıp duruyoruz... Tefekkür vuzuhla başlar, kurtuluş şuurla."
"... O ülke, düşünce hürriyetinin vatandır... Hint'ten tesamuhu öğrendim, düşüncenin gökkuşağını bütün renkleriyle sevmeyi öğrendim. Peşin hükümlerin mahpesinden kaçmayı, hakikatin çeşitli yönlerine eğilmeyi, hayatın her tecellisine saygı beslemeyi öğrendim. Hint bir çağrıdır, güzele, sonsuza, hoşgörüye çağrı..."
Reklam
" Yaratamıyorsun. Düşünce... Düşünce berraktır, sen düşünemiyorsun. Dış dünyadan kopmuşsun, iç dünyan hasta bir hayvanın korkularını aksettiren ayna... Kırık bir ayna..."
" Bazen bir kuyuya benziyor hayat; kör, pis, zehirli bir kuyuya. Boğuluyorum, ölüme koşacak mecalim kalmıyor, kimseyi görmüyor gözüm. Sevdiklerim yabancılaşıyor. Kitaplar tuğla oluveriyor birden. Dostlarımın sesini tanımıyorum. Varlığım bir tele asılıyor. Bir kabus bu, bir hastalık. Gözlerimi kaybettikten sonra bu kuyuya sık sık düştüm... İstediğini yapamamak, sakatlığımdan doğan bir aciz... Acıları dev aynasında büyüten rezil bir hassasiyetim var... Aczime tahammül edemiyorum..."
Bütün hayatı vermekle geçti; bilgisini, zamanını, kalbini. Başkalarında yaşadı, başkaları için yaşadı.
Kitap bir limandı benim için kitaplarda yaşadım ve kitaptaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim. Kitap benim has bahçemdi. Hayat yolculuğumun sınır taşları kitaplardı.
Her büyük adam, kucağında yaşadığı cemiyetin üvey evladıdır. zira o, yarınki veya dünkü veya ötekilerdeki bir cemiyetin çocuğu, kendi cemiyetinin değil... kaderimizi çizen cemiyet; fakat ona ırzımızı teslim ettiğimiz anda erişmişizdir, denizdeki herhangi bir dalgayız.
Reklam
"... Gençliğim allahsız bir çölde akıp giden başıboş bir ırmaktı..."
"Balzac'ı keşfetmiştim arada ve O'na aşıktım. Dosto'nun Hıristiyan tarafı beni rahatsız ediyordu. Buchner, Nordau ve Marx, beni mistisizmden öylesine soğutmuşlardı ki, vaaza benzeyen her düşünceye kulaklarımı tıkıyordum. Zola'yı seviyordum, çünkü dinsizdi. Her mistisizm, bir mistifikasyon du benim için..."
Her filozof hakikati kendine göre ele alır.
"Biliyor musun? Sen üç maymundaki hiçbir şey duymayan maymuna benziyorsun. O da kötü olan hiçbir şeyi duymak istemiyor. Aynı sen."
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.