29 Ekim 1923
Gazeteci-milletvekili Celal Nuri (İleri) Bey, cumhuriyetle ilgili maddenin saat tam 19.37'de oturuma katılan 158 milletvekilinin tamamının oylarıyla alkış yağmuru arasında kabul edildiğini, bazı milletvekillerinin "Yaşasın Cumhuriyet" diye bağırdığını ertesi günkü yazısında anlatacaktı.
Sayfa 15
FATİH'TE BİZİM ATATÜRK'TE Ey yurdunu koşulsuz seven insan ana rahmine bilge olarak bir sır ile düşen iki insan, gök tanrıdan kut almışlar, devlet kurtarmış devlet kurmuşlar. 29 Mayıs 1453 tarihinde İstanbul'u düşmanın elinden kurtaran Fatih Sultan Mehmet hanı ve 6 Ekim 1923 tarihinde Fatih'in emaneti aşkımı yeniden düşman işgalinden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk'ü yurdunu koşulsuz seven ve insan olan birlikte sevmez mi? Fatih'e o ne güzel komutan diyerek bizden çalanların Mustafa Kemal Atatürk'e olan kin ve düşmanlık sebebi nedir diye insan olan sormaz mı? Fatih iyi güzelde ey Osmanlı hayranlığı, tarihin işine gelen tarafları benim gelmeyen tarafları kiminse kimin diyenler Türkiye Cumhuriyeti'nin iki katı büyüklüğünde toprak kaybeden Sultan Abdülhamit ve düşmana direnmek yerine koyup kaçan Vahdettin neyiniz oluyor sizin diye insan hiç sormaz mı? Donmuş bir beyin olarak cehaletin ortağı olmak yerine yanlışı ve doğrusu ile hepsi bizim diyerek tarihi ile doğru bir şekilde insan yüzleşmez mi? Mustafa Kemal Atatürk neden kinin oluyor senin diye insan olan haykırmaz mı? Önder Karaçay
Reklam
1969 yılında İsmet İnönü, 1922 Ağustosunda askerî za ferden önce, Atatürk'ün devrim düşüncesinin bilinmediğini; ancak, 29 Ekim 1923 günü cumhuriyet ilânı ve 3 Mart 1924 günü hilafetin kaldırılmasından sonradır ki, geri dönüş yolu nun tümüyle kapandığını söylemiştir: "Şimdi zaferle İzmir'e gittiğimiz zaman herkes zafer neşesi ile
28 Ekim 1923 akşamı Mustafa Kemal Çankaya'ya çağırdığı arkadaşlarına: - Yarın Cumhuriyet ilân edeceğiz, dedi. Kendisi başbakanla birlikte bir teklif hazırlayarak ertesi günü Meclis'e sundu. Meclis Cumhuriyet ilân etmeğe 29-30 Ekim akşamı saat 8,30'da karar verdi ve Cumhurbaşkanı olarak da vatanın kurtarıcısı Mustafa Kemal'i seçti.
Sayfa 134Kitabı okudu
İşte 1923 yılının 29 Ekim günü saat 20.00'ı vurduğu vakit, Mustafa Kemal, Büyük Millet Meclisi'nde "Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir” ibaresini “Teşkilat-ı Esasiye" (Anayasa) kanununun birinci maddesi olarak kabul ettirmişti.
Sayfa 225Kitabı okudu
Mustafa Kemal Atatürk
Atatürk Türkiye'yi "Çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak" amacıyla bir dizi devrim yaptı. Bu devrimleri beş başlık altında toplayabiliriz: 1. Siyasal Devrimler: Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922) Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923) Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)
Sayfa 155Kitabı okudu
Reklam
29 Ekim 1923'te, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye'nin yönetim şeklini Cumhuriyet olarak ilan etti. Bu resmi karar, altı asırlık Osmanlı saltanatına son verdi ve bir zamanlar Türklerin yaşamış olduğu İmparatorluğun topraklarında ulusal-demokratik bir devlet kurdu. Bu gelişme, 1919 yılında, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Anadolu'da başlayan bağımsızlık hareketinin başarısıydı. Üç yıllık zorlu mücadele hem İstanbul'daki sultanın idaresine ve hem de Anadolu'daki yayılmacı amaçları için Mondros Ateşkes Anlaşması'nı ihlal eden galip müttefik devletlere karşı yürütüldü. Bu çift yönlü mücadelede, bağımsızlık mücadelesinin liderleri, düşmanlarına karşı zamanın en etkili silahını kullandılar; ulusal egemenlik ilkesi, Türk milletinin kendi kaderini kendisinin belirleme hakkı. Genç İngiliz yazarı Arnold Toynbee'nin yazdığı gibi Mustafa Kemal, bu egemen stratejiyi fark ederek Batı'nın en dikkate değer ilkelerini, Batı'nın kendisine karşı savundu..
Sayfa 93 - Kronik KitapKitabı okudu
Nihayet 29 Ekim 1923 günü Büyük Millet Meclisi'nin toplantısında devlet şeklinin cumhuriyet olmasına karar verildi; varolan 158 kişinin oybirliğiyle Mustafa Kemal cumhurbaşkanı seçildi. Cumhuriyetin ilânı Ankara'da 101 pare top atışıyla kutlandı. İşte tam da o sıralarda, eski başbakan Rauf Bey'in millî egemenlik ve cumhuriyet kararı üzerine verdiği beyanatın 1 Kasım 1923'te ''Vatan'' ve ''Tasvîr-i Efkâr'' gazetelerinde yayınlanması üzerine bir kavga daha koptu basında. Tanin'deki Hüseyin Cahid'le Yeni Gün'deki Yunus Nadi birbirlerine girdiler. Yunus Nadi, son padişah VI. Mehmed Vahdettin'den ''Osmanoğullarının piçi'' diye söz etti. Hüseyin Cahid'in eleştirileri üzerine de şu yanıtı vermişti. ''Sözümüz Cahid Bey'in ve Halîfe'nin hoşuna gitmemişse geri alınacak lafımız yoktur. Bu piç dahi olsa mübârek olsun der geçeriz.''
Salih Bozok...
Saat 9'u 25 geç... Matem halindeki Dolmabahçe Sarayı tek el silah sesiyle irkildi. Sedef kabzalı Smith Wesson'ın namlusundan çıkan mermi, adeta çığlık gibi koridorları dolaştı. Koştular hemen alt kata ... Kanlar içinde yerde yatıyordu. Kalbine dayamış, tetiğe basmıştı. Salih Bozok... Mustafa Kemal' in yaveriydi.
Sayfa 449 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2016Kitabı okudu
Cumhuriyet onun 29 Ekim 1923'te doğan çocuğuydu. Onun en büyük eseriydi.
315 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.