Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mustafa Kemal Atatürk
Atatürk Türkiye'yi "Çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak" amacıyla bir dizi devrim yaptı. Bu devrimleri beş başlık altında toplayabiliriz: 1. Siyasal Devrimler: Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922) Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923) Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)
Sayfa 155Kitabı okudu
29 Ekim 1923'te, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye'nin yönetim şeklini Cumhuriyet olarak ilan etti. Bu resmi karar, altı asırlık Osmanlı saltanatına son verdi ve bir zamanlar Türklerin yaşamış olduğu İmparatorluğun topraklarında ulusal-demokratik bir devlet kurdu. Bu gelişme, 1919 yılında, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Anadolu'da başlayan bağımsızlık hareketinin başarısıydı. Üç yıllık zorlu mücadele hem İstanbul'daki sultanın idaresine ve hem de Anadolu'daki yayılmacı amaçları için Mondros Ateşkes Anlaşması'nı ihlal eden galip müttefik devletlere karşı yürütüldü. Bu çift yönlü mücadelede, bağımsızlık mücadelesinin liderleri, düşmanlarına karşı zamanın en etkili silahını kullandılar; ulusal egemenlik ilkesi, Türk milletinin kendi kaderini kendisinin belirleme hakkı. Genç İngiliz yazarı Arnold Toynbee'nin yazdığı gibi Mustafa Kemal, bu egemen stratejiyi fark ederek Batı'nın en dikkate değer ilkelerini, Batı'nın kendisine karşı savundu..
Sayfa 93 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
Nihayet 29 Ekim 1923 günü Büyük Millet Meclisi'nin toplantısında devlet şeklinin cumhuriyet olmasına karar verildi; varolan 158 kişinin oybirliğiyle Mustafa Kemal cumhurbaşkanı seçildi. Cumhuriyetin ilânı Ankara'da 101 pare top atışıyla kutlandı. İşte tam da o sıralarda, eski başbakan Rauf Bey'in millî egemenlik ve cumhuriyet kararı üzerine verdiği beyanatın 1 Kasım 1923'te ''Vatan'' ve ''Tasvîr-i Efkâr'' gazetelerinde yayınlanması üzerine bir kavga daha koptu basında. Tanin'deki Hüseyin Cahid'le Yeni Gün'deki Yunus Nadi birbirlerine girdiler. Yunus Nadi, son padişah VI. Mehmed Vahdettin'den ''Osmanoğullarının piçi'' diye söz etti. Hüseyin Cahid'in eleştirileri üzerine de şu yanıtı vermişti. ''Sözümüz Cahid Bey'in ve Halîfe'nin hoşuna gitmemişse geri alınacak lafımız yoktur. Bu piç dahi olsa mübârek olsun der geçeriz.''
Salih Bozok...
Saat 9'u 25 geç... Matem halindeki Dolmabahçe Sarayı tek el silah sesiyle irkildi. Sedef kabzalı Smith Wesson'ın namlusundan çıkan mermi, adeta çığlık gibi koridorları dolaştı. Koştular hemen alt kata ... Kanlar içinde yerde yatıyordu. Kalbine dayamış, tetiğe basmıştı. Salih Bozok... Mustafa Kemal' in yaveriydi.
Sayfa 449 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2016Kitabı okudu
Cumhuriyet onun 29 Ekim 1923'te doğan çocuğuydu. Onun en büyük eseriydi.
Güney Rusya ve Kınm'daki Rumlar da Yunanistan'ın çıkarlar doğrultusunda harekete geçirilmişlerdi. Güney Rusya, Kafkasya ve Doğu Karadeniz bölgesindeki Yunan yardım misyonunun başındaki Ioannis Zervos, 15 Ekim'de Yunan Dışişleri Bakanlığı'na gönderdiği bir mektupta Kırım Rumları, özellikle Mariupol'de yaşayanlar arasında,
Sayfa 78 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
29 Ekim 1919'da Perring, de Robeck'e yazdığı mektupta Ünye, Fatsa, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Batum'u ziyaret ettiğini ve bu bölgelerde mütarekeden sonra Türkiye'ye dönen Rum göçmenlerle karşılaştığını yazmaktadır. Bu göçmenler ya tekrar Türkiye'yi terk etmişler ya da terk etmek üzeredirler. Bu Rumlar'a savaş
Sayfa 63 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
AP Konya eski milletvekili Yılmaz Öztuna lise son sınıflar için bir tarih kitabı yazmıştır. Bu kitap, Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulunca lise son sınıflarda tarih kitabı olarak okutulmaktadır. Kitabın 310. sayfasından şu satırlara göz atalım: - Saltanatın düşmesi ile Türkiye tarihinin ikinci devresi kapanır ve içinde bulunduğumuz üçüncü devre, cumhuriyet devri başlar. Yazar, aynı sayfanın bir başka satırında, "Bu arada 29 Ekim 1923'te, yeni rejime ad konularak cumhuriyet ilan edilmişti" diyor amma, cumhuriyetin kuruluşu ile halifeliğin kaldırılışı arasındaki dönemi "cumhuriyet" saymıyor.
Tarihte Bugün - 3 Mart 1924 Hilâfet'in İlgası...
Atatürk’ün mutlak iktidarı altında olan Meclis, 24 Temmuz 1923 de yapılan Lozan Barış Antlaşmasını kabul ederek Hilâfet'i de arka planda ilga etmişti 13 Ekim’de Ankara yeni Türkiye’nin başkenti oldu ve 29 Ekim 1923 de Cumhuriyet resmen ilan edildi. Cumhuriyetin ilan edilmesiyle laik devlete ve Hilâfet'in kaldırılmasına doğru son adımlar atıldı ve 3 Mart 1924 de nihayet Hilafet resmen kaldırıldı Aynı kararla Şer'iyye ve Evkaf Vekâleti sona erdirilerek şer'i mahkemeler ve Tevhd-i Tedrisat kanunuyla da medreseler kapatıldı. Din işlerini de artık Diyanet İşleri Başkanlığı yürütecekti Prof. Bülent Tanör, Diyanet’in bundan sonra izleyeceği konumu şu şekilde açıklıyordu: “Diyanet, teknik bir kamu hizmeti kuruluşu olarak çalışıyor, rejimin talepleri doğrultusunda dinin kişiselleşmesine katkıda bulunuyordu. Yetkileri sınırlıydı, ruhani bir otoritesi yoktu. İslami kurallar öneremez, teolojik araştırma yapamazdı, dinsel mülk sahibi değildi
Türkiye Cumhuriyeti Tarihi'nde Atatürk devrini kısaca üç evrede incelemek yerinde olur. Milli birliğin teşekkülü ile düşman istilasına karşı Büyük Millet Meclisi Hükümeti'nin askeri kuvvetle zafer temin etmesi ve memleketin sınırlarının Misak-ı Milli'ye göre, tespit edilerek bu fiili durumun Lozan Antlaşması ile bütün devletlere tanıtılması (19 Mayıs 1919-24 Temmuz 1923). Devlet şekli olarak Cumhuriyet'in ilanı (29 Ekim 1923) ve düşmandan kurtarılmış vatanda iktisadi gelişmenin sağlanması. Türk milletinin toplumsal, düşünsel ve ekonomik durumunun, uygar dünyanın kabul ettiği düzeye çıkarılmasıdır ( 1923-19 3 8).
655 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.