27 Mart 1930 günü sabahı, doğmakta olan güneşe bakmaktadır. Yanındakilere, edebiyat ve felsefe tarihine de altın harflerle yazılabilecek şu muhteşem sözleri söyler: “Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız. Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün Doğu milletlerinin de uyanışlarını öyle görüyorum. Bağımsızlık ve hürriyetine
1168 syf.
3/10 puan verdi
·
3 günde okudu
GİZLİ GÜCÜN İZİNDE 15 YILLIK BİR TARİHÇİ
_____ youtu.be/4WXhQrkcJ5I Umudumuz Şaban/ Muhtarlık konuşması ______ Sinan Meydan, bu kitabı on beş senelik bir çalışmanın sonunda ortaya çıkarmış. Gösterdiği emek, çaba takdir edilebilir; zira faydalandığım yerleri de oldu. Bunlara bilhassa laikliğin ve Osmanlı'nın Batılılaşma sürecinin anlatıldığı bölümleri örnek
Atatürk ile Allah Arasında
Atatürk ile Allah ArasındaSinan Meydan · İnkılap Kitabevi · 2016268 okunma
Reklam
Biz Seniz İlelebet Ölümsüz Atatürk: 27 Mart 1930 günü sabahı, doğmakta olan güneşe bakmaktadır. Yanındakilere, edebiyat ve felsefe tarihine de altın harflerle yazılabilecek şu muhteşem sözleri söyler: “Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız. Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün Doğu milletlerinin de uyanışlarını öyle
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK KRONOLOJİSİ 1881 yılında Selanik kentinde doğdu. 1896–1899 yıllarında Manastır Askerî İdadi’sini bitirip, İstanbul’da Harp Okulu’nda öğrenime başladı. 1902 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu. Harp Akademisi’ne devam etti. 11 Ocak 1905’te yüzbaşı rütbesiyle akademiyi tamamladı. 1905–1907 yılları arasında Şam’da 5. Ordu
Sayfa 128Kitabı okudu
270 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
YAZIYOR YAZIYOR ÜLKENİN MAKUS TALİHİNİ YAZIYOR
PRANGA Biat, mutluluktur 21 Ocak 2021 Perşembe Fiyatı: 1 lira
100 Soruda Türk Basın Tarihi
100 Soruda Türk Basın TarihiHıfzı Topuz · Gerçek Yayınevi · 197316 okunma
Cumhuriyet hükümetimizin bir Diyanet İşleri Başkanlığı makamı vardır. Bu makama bağlı müftü, hatip, imam gibi görevli birçok memurlar bulunmaktadır. Bu görevli kişilerin bilimleri, faziletleri derecesi bilinmektedir. Ancak burada görevli olmayan birçok insanlar da görüyorum ki, aynı kıyafeti giymeye devam etmektedir. Bu gibiler içinde çok cahil hatta okuma yazması olmayanlara rastladım. Özellikle bu gibi cahiller, bazı yerlerde, halkın temsilcileriymi gibi onların önüne düşüyorlar. Halkla doğrudan doğruya temasa adeta bir engel oluşturmak sevdasında bulunuyorlar. Bu gibilere sormak istiyorum. Bu görev ve yetkiyi kimden, nereden almışlardır? Bilindiğine göre milletin temsilcileri seç- tikleri mebuslar ve onlardan oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Meclis'in güvenini kazanmı Cumhuriyet Hükümetidir. Bir de yerel seçilmi belediye başkanları ve kurulları vardır. Millete hatırlatmak isterim ki, bu laubaliliğe izin vermek asla doğru değildir. Herhalde, yetkisi olmayan bu gibi kimselerin görevli olan kişilerle aynı kılığı taşımalarındaki sakıncaya, hükümetin dikkatini çekeceğim. 30 Ağustos 1925 ASD, c.II, s.215-21
46 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.