Zuhruf, 38.
Sonunda Kıyamet günü o bize gelince, kötü arkadaşına: "Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arasındaki kadar bir uzaklık olsaydı, meğer sen ne kötü arkadaşmışsın!" der.
Sayfa 252Kitabı okudu
38.BÖLÜM : Başta Başarılı Olamazsanız...
-Şans, hazırlık, fırsatla karşılaştığında ortaya çıkan şeydir.
~Romalı filozof Seneca~
Sayfa 140 - Serbest Kitaplar YayıneviKitabı okudu
38.BÖLÜM : Başta Başarılı Olamazsanız...
-Sizin içinizdeki güzelliği dışarı çıkaran ile dans edin.
Sayfa 140 - Serbest Kitaplar YayıneviKitabı okudu
İşte) nice adamlar (var)dır ki onları ne ticaret ne de alışveriş, Allah'ı anmaktan, namazı uygun kılmaktan, zekâtı vermekten alıkoyar. Onlar, (dehşetinden) kalplerin ve gözlerin halden hale geçeceği bir günden korkarlar.
Çünkü Allah, kendilerini yaptıklarının en güzeliyle mükâfatlandıracak, ve (ayrıca) lütfundan onlara daha fazlasını da verecektir. Allah dilediğine hesapsız rızık verir.
Nur Süresi 37-38.Ayet
Kaf suresi
38. Andolsun ki (biz,) gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık; bize hiçbir yorgunluk dokunmadı.
Dipnot
Bu ve diğer âyetlerde geçtiği üzere yüce Allah’ın kendisi için “Biz” ifadesini kullanması, büyüklük ve yüceliğini vurgulamak içindir. Bu âyet, şanında yorulmak olmayan Allah’a, Tevrat’ta: “Yedinci gün (Cumartesi) de istirahate çekildi.” diyen yahudilerin kendi yazdıkları sözlerini reddeder. Bu da kitaplarının tahrif olduğunu gösterir. Bundan dolayı Tevrat ve İncil’e Allah kelamı diye itibar edilmez.
39. (Resûlüm!) Onların dediklerine sabret. Güneşin doğuşundan önce ve batışından evvel(ki vakitlerde) Rabbini hamd ile tesbih et (namaz kıl).
40. Gecenin bir kısmında(ki namazlarda) ve secdelerin (namazların) arkalarında O’nu tesbih et.
Dipnot
Namazın arkasından tesbih: Sübhânallâh, Elhamdülillâh, Allâhu Ekber’dir.
Ooo siz bir de 38 in şenliğini görün.
Gene bir gün gelir, insan otuz yaşında olduğunu görür ya da söyler. Gençliğini belirtir böylece. Ama, aynı anda zamana göre yerini de belirtir. Zamanın içinde yerini alır. Geçmesi gerektiğini söylediği bir eğrinin belirli bir anındadır. Zamanın malıdır, içinin ürpertiyle dolması üzerine, en kötü düşmanı olarak görür onu. Yarını istiyordu hep, bütün benliğinin bundan kaçınması gerekirken, yarının gelmesini diliyordu. Etin bu başkaldırışı, uyumsuz budur işte.
Tarihi yazanlar, tarihimizi yapanlara sadık kalmalıdırlar. Biz Türk milleti olarak yeryüzünde (Atsız’ın ifadesiyle sülalelerin devamı şeklinde bile düşünülse) 15 imparatorluk, 38 devlet, 33 beylik, 17 hanlik, 4 atabeylik, 9 cumhuriyet kurmus bir milletiz.
Simdi biz Yahya Kemal'in veya benzerlerinin görüşüne katılarak tarihimizin Türkistan, Orta Dogu, Mısır, İran, Balkanlar, Kıbrıs sahifesini niçin kapatalım? Göktürk İmparatorluğundan, Uygur,
Hazar, Timur imparatorluklarindan neden vazgeçelim? Yahya Kemal, tarihimizin 1071 yılı öncesiyle ilgilenmiyor. lyi ama bir takım zavallılar da bizim tarihimizi 1923 yilindan itibaren başlatmak istediler. Yahya Kemal zihniyetine "Evet!" dersek bizi 80 yıllık bir tarih içine hapsetmek isteyenlere hangi mantıkla itiraz edebiliriz
Sayfa 121Kitabı okudu
Râd suresi 38-39
﴾38﴿ Andolsun senden önce de peygamberler göndermiş, onlara da eş ve çocuklar vermiştik. Allah’ın izni olmadan hiçbir peygamber mûcize getiremez. Süreli her şeyin bir kaydı vardır.
﴾39﴿ Allah dilediğini siler, dilediğini de yerinde bırakır; ana kitap onun katındadır.
Sayfa 253
◇◇◇☆
Excel'deki harfler ve sayılar hareket ediyordu. 3'ün tam yanında duran 8'le kafa tokuşturduğuna yemin edebilirdim.
Gözlerimi kırpıştırdım yoksa 3 aslında yok muydu?
8 bana oyun oynayıp mitoz bölünerek 3'e mi evrilmişti.
Sayı 38 miydi ,83 mü? yoksa sadece 8 miydi? :)
Sayfa 9 - ArtemismilenyumKitabı okudu
Bil ki, fakir, ihtiyacı olan şeye sahip olmayandır. İnsanın önce kendi bekasına ihtiyacı vardır. Ondan sonra gıdaya, mala ve bunun gibi nice şeylere ihtiyacı vardır. Bunlardan hiçbirisi onun elinde ve tasarrufunda değildir. Zengin ise, başkasından müstağni olup ihtiyaçsız olan kimsedir. Bu da Allah’tan başkası için mümkün değildir. Çünkü Allah’tan başka vücuda gelen gerek cin, gerek insan, gerek melek ve gerekse şeytan herkesin varlığı ve bekası kendilerinden değildir. O, hâlde bunların hepsi hakikatte fakirdir. Bunun için Allah (c.c): “Zengin olan Allah’tır. Siz hepiniz fakirsiniz.” (Muhammed, 38) buyurdu. İsa (a.s.) fakiri böyle tarif etti ve: “Ben kendi amelime rehinim. Amelimin anahtarı benim elimde değildir. O hâlde benden daha fakir kim var?” dedi. Belki Allah Teâlâ da bunu beyân edip buyurur ki: “O zengin ve rahmet sahibidir. Dilerse, hepinizi helak edip başka bir kavim yaratır.” (En’âm, 133).
