Jane Eyre
Charlotte Brontë, kadınların çok fazla seçeneğinin bulunmadığı 19. yüzyıl tutucu İngiltere’sinde yazdı Jane Eyre’i. Kısa ömründe eğitim alma mücadelesi verdi, çevresinde örülen yüksek duvarları aşmak için çabaladı, sevdiklerini erken kaybetmenin acısıyla baş etmeye çalıştı ve hayallerine tutunmak için her fırsata umutla sarıldı. Jane Eyre, yaşadığı dönemden bugüne ulaşan yazarın çığlığıdır. Kendisine olan inancını “Kendimi umursuyorum ben. Ne kadar yalnız ne kadar arkadaşsız ne kadar desteksiz kalmışsam, kendime o kadar saygı duyacağım.” (s.381) şeklinde ifade ederken, aslında çaresizlik içinde nasıl da çırpındığını haykırıyor. Jane Eyre, asırlardır kadına farklı bir ‘tür’ olarak bakılmasının sonucunda ortaya çıkmış bir eser. Hangi toplum olursa olsun tarih boyunca insanlar; birilerini alt tabakadan sayma, sınıflaştırma, değersizleştirme gibi yollara başvurarak onları kullanma yoluna gitmişlerdir. Bu durum; kimi toplumlarda ırk, kimi toplumlarda din, renk, statü üstünlüğü ve benzeri şekillerde ortaya çıkmıştır. Oysa ‘kadın,’ her dönemde ve dünyanın her yerinde sürekli olarak değersizleştirilmiştir. 
Jane Eyre
Kreutzer Sonat | L.N. Tolstoy
"Aşk, bir erkek veya kadının diğer bütün insanlar arasından yaptığı bir tercihtir."
Bir tren yolculuğu esnasında yolcuların evlilik üzerine tartışması ile başlıyor kitap. Diğer yolcular vagonlarına dönerken, iki adam kalıyor geriye. Yolculardan biri, karısını öldürmüş eski bir cezaevi yükümlüsü, diğer yolcuya yaşadıklarını anlatmaya başlıyor.
"Ama ben size diyorum ki; bir kadına şehvetle bakan her adam, yüreğinde onunla zina etmiş olur."
Kitabı nasıl yorumlamalıyım bilmiyorum. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Belki de başka bir eserinden başlamalıydım. Kitapla ilgili çok karışık durumlar içerisindeyim. Kitaptaki karakter eski çapkınlardan, her ortama girmiş biri evlendikten sonra tek bir eşe bağlı olmak kararı alıyor. Ama dış görünüşüne bakıp beğendiği eşiyle evlendikten sonra hiç bir ortak noktası olmadığını anlıyor. Tolstoy' un aldatma ile ilgili olan düşüncelerine katılıyorum. Aynı zamanda dönem insanlarının bayanları bir eşya olarak görüşü, zengin bir aileye mensup birine gitsin diye yaptığı planlar bunlarda katıldığım yerler arasındaydı. Ama bazı yerler ve konular ise katılamadığım yerlerdi. Özellikle müziğin insandaki şehveti uyandırma konusu... Kitabın Tolstoy'un eşiyle yaşantısının üzerinden yazıldığını doğrulayan şeyler var mesela. Kitabı kendi notlarında eşinin temize çektiğini söylüyor. 1889 yılında yasaklanıyor kitap. Ama ona rağmen çok fazla rağbet görüyor. Kitabın sonunda yazarın anlattığı ve olması gerektiğini ileri sürdüğü şeylerle ilgili açıklaması mevcut. 
GmzNr 
Kreutzer Sonat 
Lev Tolstoy
"Spyaşçie Probudyatsya”
