İlk toplantısını İstanbul'da yapmış olan Tahkik Heyeti, daha sonra "İzmir, Aydın, Nazilli, Çine, Ödemiş, Menemen, Manisa ve Ayvalık'ta Türk ve Rumları" dinlemişti⁶²². Vardığı sonuç, tamamıyla Türklerin lehinde idi. ⁶²² Çine'de Tahkik Heyeti'nin huzuruna çıktığı vakit Yörük Ali Efe'nin "Omzunda silahı,
Sayfa 176Kitabı okudu
"Allahü Teâlâ'ya ma'siyeti îcâb eden husûsta, mahlûka itâat câiz değildir." Taberânî, el-Mu'cemü'l-Kebir, Hadis-i şerîf no: 381.
Reklam
“Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır.” (Kadr, 97/3) Mesaj: 380. Bulunduğu zamanı ve mekânı değerli kılan şahıslar ve olaylar vardır. Kadir gecesini değerli kılan da Kur’an’dır. 381. Kadir gecesini ihya etmek bu gece yeni bir kararla işe başlamakla olur. Kulluğun gereği, bütün ömrü Allah’ın rızasına uygun yaşamaktır.
Sayfa 598Kitabı okudu
“Âd ve Semud’u da (helâk ettik). Onların durumlarını meskenlerinin kalıntıları size apaçık gösteriyor. Şeytan onlara, (kötü) işlerini güzel gösterip kendilerini doğru yoldan saptırmıştı; oysa gerçeği görme yeteneğine de sahiplerdi.” (Ankebût, 29/38) Mesaj: 380. Şeytan kötü şeyleri süsleyerek güzel gösterir. 381. Allah Teâla, bizlere doğruyu bulabilmek için akıl ve basiret vermiştir.
Sayfa 399Kitabı okudu
İlhanlı Devleti'nin dağılma sürecinin de canlı şahidi olan Müstevfı devlet yıkıldıktan sonra 15 yıl daha yaşamış ve 750/1350 senesinde ölmüştür. Kendini iyi yetiştirmiş bir bürokrat ve allm olan Hamdullah Müstevfı iyi derecede Arapça ve Farsça bilmekteydi. Allmli­ğinin yanında iyi bir edebiyatçı olan Müstevfı, İlhanlı kültür dünyasının
Mâlik'ten rivâyet edildiğine göre ona Rasûlullah'ın (s.a.v) şöyle buyurduğu ulaşmıştır: "Ben, iyi ahlâkı tamamlamak için gönderildim". (Muvatta', Husnü'l-huluk, 1; Ahmed b. Hanbel, II, 381.)
Reklam
Kutsal Ruhun Oğuldan Tezahürü (!)
En yaygın bir diğer kredo metni, "İznik (İznik-İstanbul) kredosu'dur. "Havariler kredosu'na göre daha sistemli ve kapsamlı olan bu kredo, IV. yüzyılda yapılan İznik Konsili'ne atfen bu şekilde isimlendirilmiştir. Zira bu konsilde oğulun baba ile aynı cevhere sahip bir ilâhî varlık olduğu açıkça vurgulanmıştır. Diğer
Sayfa 70 - İsam Yayınları
Şeyh Saduk'un (ö.381/991) ifadesine göre «dinin tamamını açıklayacak olan İmam-ı Kaim'in ortaya çıkışına kadar takiyye'nin kaldırılması caiz de- gildir». <<Eğer>> diyor Corbin, <<İmamların öğretileri bazılarının dediği gibi şeriat, hukuk ve ibadetten ibaretse takiyye zorunluluğu anlamlı değildir>
Sayfa 319 - YönelişKitabı okudu
Şeyh Saduk'un (ö.381/991) ifadesine göre «dinin tamamını açıklayacak olan İmam-ı Kaim'in ortaya çıkışına kadar takiyye'nin kaldırılması caiz değildir».
Sayfa 319 - YönelişKitabı okudu
246 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.