Temür, Osmanlı ordusundaki Tatarları elde etmişti. Ülkeleri Osmanlı ülkesine eklenen Anadolu beğleri Temür ordusunda idiler. Bunlar Osmanlı ordusundaki erlerini Temür tarafına çekeceklerdi. Yıldırım'ırı oğulları da babalarından memnun değildiler. Temmuz sıcağında savaş başladığı zaman durum işte bu merkezde idi. Çağataylılar, oklarıyla
Geçen yıl Japonlar kuruluşlarının 2600 üncü, bu yıl da Portekizliler 800 üncü yıl dönümünü kutluladılar. On dokuzuncu asra kadar kendi adalarında, kendi kendilerine, belirsiz ve silik bir hayat yaşayan Japonların 2600 yılında epeyce masal olsa bile tarihin gözü önünde kurulan, bütün hayatı tarihçe bilinen Portekiz'in 800 yılı büyük bir
Reklam
İsrailoğulları, M.Ö. 17. yüzyılda Kenaneli'nden Mısır'a göç etmişler ve Yakub'un oğullarından Yusuf'un liderliğinde Nil deltasındaki Gessen (Goşen) bölgesine yerleşmişlerdir. Bilhassa İkesuslar zamanında zengin ve mutlu bir hayata sahip oldular ve çoğaldılar. Fakat İkesuslardan sonra gelen Yeni İmparatorluk döneminde Mısır Firavunları Yahudilere zulüm ve eziyet etmeye başlayınca, İsrailoğulları M.Ö. 1400 yıllarında Mısır'dan ayrılmışlardır ki, Tevrat buna Exodus demektedir. İsrailoğulları Musa Peygamber'in liderliğinde 40 yıl kadar çöllerde dolaştıktan sonra, Sina Yarımadası'ndaki Turu Sina'ya (Sina Dağı) geldiler. Burada Musa'ya Allah tarafından On Emir (Evamir-i Aşere, Decalogue) nazil oldu. İsrailoğullarını Filistin'e sevk eden, Musa'nın yardımcılarından ve ünlü komutanlarından Yeşu (Joshua, Jeshua, Hoshea veya Oshea) olmuştur. Fakat Filistin'e, yani Kenan diyarına girmeleri kolay olmamış ve bilhassa Filistinlilerle uzun zaman uğraşmak zorunda kalmışlardır. Bu arada İsrail kabileleri kendi aralarında da çeşitli kavgalar içine girmişlerdir. Nihayet, M.Ö. 1039-1032 yılları arasında vuku bulan birtakım hadiselerden sonra, bütün kabileler Davut'u (David) kral seçerek, Filistin'de bir devlet kurmaya muvaffak oldular. Davut, Kenanîlerin eskiden Yebus adındaki bir kalesi olan Kudüs'ü ele geçirerek, bu şehri ilk Yahudi devletinin başkenti yaptı. İlk Yahudi devleti bu suretle tarih sahnesine çıkıyordu
Uyanıyorum, her yer hala karanlık. Duha süresi aklımdan geçiyor: ... ve durgun karanlık geceyi düşün. Daha sonra Califomia'dan bir arka­daşımın bana yazdığı şiirin ilk satın: Karanlığa karşı bir mum yak. ..
Tam da başardığımı zannederken ... lkincil sebepler öylesine gözlerimi kör etmiş ki, kalemi tutan eli hala göremiyorum. Elektrik geldiği için gerçekten başardığımı mı düşündüm? Sonra sadık yol ar­kadaşım Hz. Mevlana'dan bir bölüm okuyorum: "Çünkü insanlar ikincil sebeplere bakıyor. Fakat velilere ayan oldu ki, bu ikincil sebepler perdeden başka birşey değil. .. Böyle birşey gördüklerinde biliyorlar ki, ikincil sebepler bir bahane, gerçek sebepler başkadır ... ikincil sebepler, avamın bunlarla uğraşması için perdelerdir ... Tüm bunlan neden unutu­ yorsun? (FmF, MEB, s. 1 08) Niçin bunları unutuyorum? Bir kez daha başardığımı düşün­ müştüm. Ne anlamsız!
Beka Makamı: Fena'dan sonra gelen. Allah'ta kaim ve daim olma. Yokluğa yani "fakr"e erende eğer "Baki" olanın yaşamı baş gösterir ise, "gören göz, işi­ten kulak. .. " olarak açığa çıkarsa; yani kısacası "Allah Adıyla işaret Edilen". Baki olduğunu ortaya koyarsa, o zaman bu hale "Bakabillah" denir. Makamı çok yüksek evliyaullaha mahsustur.
Reklam
388 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.