Milgram İtaat Deneyi
Öğrencilerin ancak %3’ünün bu deneye devam edebileceğini ve kurbana 450 volt elektrik verebileceğini tahmin etmişlerdi. Deneyin sonuçları ise acı vericiydi: Deneklerin %65’i (40 denekten 26’sı) 450 volta kadar çıkabilmişlerdi. Hiçbir denek ise öğrenciye 300 volt vermeden deneyip bitirmemiştir.
Sayfa 41
Okumuş olsa ne fark eder? Bu orospu çocukları insanı en zayıf yerinden vururlar
Ömür sen deli misin, bir muskaya 450 mi verdin? Okumuş kadınsın, okumuş kadın böyle mi yapar?
Sayfa 56
Reklam
Böyle dolandırıcılık yapabilenlere çok imreniyorum :D
Anlatıyor Ömür: Hoca Yusuf'a muska hazırlamış, üzerinde kem göz vardır, demiş, bu muska nazarı bozar. Peki leğen? Leğene gerek olmadı, diyor Ömür, öyle bir durum yokmuş herhalde, yani sormadım tabii, hocam leğene bakmayacak mısınız, demedim, denir mi? Sait gülüyor, öyle olsun madem, kaç para verdin bari? Ömür biraz mahcup susuyor, sonra Esma teyze gibi içine içine konuşarak 450, diyor - kaç? 450. Ömür sen kafasız mısın? Çıkarıp verdin mi 450'yi? Verdimse verdim, diyor, biriktirdiğim paradan harcadım. Ömür sen deli misin, bir muskaya 450 mi verdin? Okumuş kadınsın, okumuş kadın böyle mi yapar?
Sayfa 56
126 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Midilli Müdafaası
İdris BOSTAN hoca bu eserde Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli gümrük kapısı, Cezayir-i Bahr-i Sefid eyaletinin başkenti, 450 yıl hakimi olduğumuz Midilli’nin, 1912’de Yunan ordusu tarafından bir oldubitti ile işgal edilmesini anlatıyor. Bilgilerin çoğu, o dönem adada görev yapan ve direnme kararı alan askerlerin gün gün yazılmış detaylı raporlarına dayanmakta. Raporların aslı da yayınlanmış. Merkezi hükümet, İstanbul’un işgali endişesiyle donanmayı Marmara’dan çıkaramazken ve adanın işgalini önceden kabullenircesine askeri varlığını azaltırken Binbaşı Abdülgani Bey ve arkadaşlarının direniş kararı almaları tarihimizin bilinmeyen, gurur verici bir sayfası. Eserdeki detay bilgilerle Milli Savunma Bakanlığının bazı yayınlarını karşılaştırdığımda Abdülgani Bey’in sonradan ERGANİ soyadını aldığı bilgisine ulaştım. Bu kıymetli eserle tarihimizde daha bilmediğimiz nice Medine Müdafaaları bulunduğu fikri oluştu. En azından birini daha öğrenmiş olduk.
Midilli'nin İşgal Günlüğü 1912
Midilli'nin İşgal Günlüğü 1912İdris Bostan · Küre Yayınları · 01 okunma
Yaşam ilerledikçe Batılılık ve Doğululuğun ne demek olduğunu bana anlatan iki örnek oldu. Kaptan Cook ile Piri Reis'in öyküleri. Bir tanesi keşifleriyle insanlığa yaptığı katının karşılığını almış, yaşarken en yüksek nişanlarla ödüllendirilmiş, ölümünden sonra da unutulmamış bir denizci. Öteki, Gelibolu'da oturduğu yerde tam 450 yıl önce bugünkü olanaklarla çizilebilecek doğruluğa yakın dünya haritasını çizmiş, denizler keşfetmiş, ülkeler fethetmiş bir kaptan. Padişah fermanıyla yağlı ilmikte noktalanan bir yaşam. İşte Batılılık ile Doğululuk farkı.
Ey Farklı-Kadın, hiç düşündün mü senin bana, benim sana nasıl da görünmez olduğumuzu? Hiç düşündün mü ne kadar cahiliyiz birbirimizin? Sayfa 450
Sayfa 450Kitabı okudu
Reklam
1253 syf.
·
Not rated
·
Liked
Bismillahirrahmanirrahim Bir Mutezili ve Şafi alimi olan Kadı Abdülcebbar bu eserinde üzerinde durduğu konuları bir kaç bölüme ayırabiliriz. Öncelikle adından da malum olduğu üzere nübüvvet ispatının delilleri kitabın büyük bölümünü oluşturuyor. Onun dışında yine nübüvvet ispatında önemli bir rol oynayan gayri Müslimler tarafından getirilen
Tesbitü Delailü'n-Nübüvve
Tesbitü Delailü'n-NübüvveKadî Abdülcebbâr · Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı · 201714 okunma
Doktor Bruce R. Carr'a göre günümüzün endüstrileşmiş toplumunda kadınlar ortalama olarak hayatları boyunca 450 kez adet görüyorlar. Bir de tarih öncesi kadınları düşünelim: Onlar hayatları boyunca tahminen 50 defa adet oluyorlardı. Günümüzde bile dünyanın çeşitli yerlerindeki tarım kesimlerinde kadınlar toplam olarak sadece 150 kez adet oluyorlar.
Sayfa 40 - Chiviyazıları YayıneviKitabı okudu
556 syf.
·
Not rated
·
Read in 21 days
Germinal/Emile ZOLA Kitap hakkında ne söyleyebilirim diye düşündüm, hayır bir şey demeyeceğim, herkesin okuması gereken bir kitap, unutup tekrar okumak isteyeceğim bir kitap diyeyim başka da bir şey demem.:⁠-⁠) Tanrı da biliyor ya, kimseden bir alıp veremediğim yok, ama zaman zaman bunca haksızlığa dayanamıyorum./Syf.173 İşin asıl kötü yanı
Germinal
GerminalEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910.8k okunma
AHİRZAMANIN DEHŞETLİ BİR ŞAHSI, SABAH KALKAR; ALNINDA "HAZÂ KAFİR" YAZILMIŞ BULUNUR. Rivâyette var ki: "Ahirzamanın dehşetli bir şahsı, sabah kalkar, alnında "Hazā kafir" yazılmış bulunur." Allahu a'lem bissavab... bunun te'vili şudur ki: O Süfyân, kendi başına frenklerin (Avrupalıların) serpuşunu (şapkasını) koyup herkese de giydirir. Fakat cebir ve kanun ile tâmim ettiğinden, o serpuş dahi secdeye gittiği için inşaallah ihtida eder, daha herkes -yalnız istemiyerek- onu giymekle kâfır olmaz.(1) Hadis, kaynaklarda şöyle yer almıştır: "Allah'ın gönderdiği her peygamber, kendi kavmini muhakkak o pek yalancı şaşı Deccal'dan haber verip sakındırmıştır. O, sakat gözlüdür; Rabbiniz ise, sakat gözlü değildir. Yalancı Deccal'ın iki gözü arasında 'kâfir yazılıdır."(2) "Deccal'ın iki gözü arasında 'ke fe ra' yani kâfir yazılmış olacaktır."(3) "... Biliyorsunuz ki, hiçbiriniz ölümünden önce, Rabbini göremeyecektir ve nitekim Deccal'ın iki gözü arasında 'kâfir yazılıdır. Onun amelinden hoşlanmayan, bu yazıyı okuyacaktır."(4) Nuaym b. Hammad da "Deccal'ın sol gözü kör ve alnında 'kâfir' yazılıdır. Gözlerinin üzerinde de kalın bir perde vardır." şeklinde rivayet etmiştir.(5) 1- Şualar, 450; Siracü'n-Nûr, 236-237. 2- Buhāri, Tevhid, 17/37. 3- Müslim, Fiten, 20/102. 4- Tirmizi, Fiten, 45/2336. Bu konudaki diğer hadisler için bak. Müslim, Fiten, 20; Ebû Dâvud, Melähim, 14; Tirmizi, Fiten, 45; Ibn Máce, Fiten, 33. 5- Râmûz, 1/97.
Sayfa 396Kitabı okudu
Reklam
İslam'da örtünme geleneğinin başlaması
İslamda örtünmenin nedenini Sayın Prof. Dr. Neşet Çağatay, Bilim ve Ütopya dergisinin Ocak 1996 sayısında şöyle açıklıyor: "Müslümanlar Mekke'den Medine'ye karılarıyla birlikte geliyorlar. Mekke ve Medine arası 450 kilometre. Birbirlerini hiç tanımıyorlar. Mekke'de olduğu gibi Medinelilerde de cariye var. Onlarda da cariye mal. Satarsın, yatağına alırsın, mal ne ise onu yaparsın, Medineliler hür kadınlara sataşmaya başlıyor. Ömer kızıyor, yapana niye yaptın?' diye sorunca 'onu cariye zannettim' diyor. Çünkü, Mekke'de belirli bir kıyafet kuralı yok, fakat Mekke'de kim cariye kim hür biliniyor. Hür kadınlara sarkıntılık eden veya tecavüz eden olursa kan gövdeyi götürüyor. Medine'de hür kadınlara da sarkıntılık başlayınca Ömer, Muhammed'e 'Allah'a dua et, bu hürlerle cariyelerin arası belli olsun' diyor. Böylece hür kadınların başı örttürülüyor. Cariyelere örtmek yasak. Eğer hür kadın gibi başını örtmeye kalkarsa dövülür. Roma ve Yunan çağındaki kadın heykellerinin birçoğunun başında örtü görülüyor. O çağlarda da başı örtülü kadınlar namuslu sayılırmış. Hıristiyanlıkta bu gelenek rahibelerde sürmektedir. Sümer mabet fahişeliğini simgeleyen başörtüsü, çeşitli çağlarda ve ülkelerde kendilerine göre yorumlanarak İslamiyete kadar gelmiş. İslamiyetin başlarında hür kadınların cariyelerinden ayrılması için uygulanan bu gelenek, cariyelik kalkınca erkekten kaçma şekline dönüştürülmüştür. Buna karşın erkek olmayan yerde Kur'an okunurken, dua edilirken başın örtülmesi, örtünün Sumerdeki dinselliğinin bir devamıdır."
Sayfa 227Kitabı okudu
Apple'ın bu yıl sevk edeceği Vision Pro VR kulaklıklarının sayısını neredeyse yarı yarıya azaltarak 700.000 ila 800.000 adetten 400.000 ila 450.000 arasına düşürdüğü bildirildi ve bu da ABD talebinin piyasa beklentilerinin önemli ölçüde altına düştüğünü gösteriyor. Vision Pro 3.500 dolara satılıyor, ancak uygulama ekosistemi Netflix gibi büyük oyuncuları içermiyor ve bazıları uzun süreli kullanımdan kaynaklanan yorgunluk ve ağrı bildirdi.
BİNGO buna benden başkası cesaret edemez
NUR RİSALELERİ’NE ELEŞTİREL BİR YAKLAŞIM (RİSALE-İ NUR’UN İÇYÜZÜ) ABDULLAH TEKHAFIZOĞLU Bunun PDFsi var okuyun nur risalesi gerçeğini görün ya da görmeyin bana ne.... Ön Söz.................................................................................................................................................................... 9
Antik Yunan da sakat doğan bebeklerin birçoğunun kuyuya atıldığını okumuştum. Yaklaşık 450 bebek cesedi bulunmuş kuyuda. Arapların, kız çocuklarına yaptıkları da benzeri şeyler. Kültürel geçiş olabilir mi bilmiyorum ama. Beyinsizlik her çağda baki kalmış...
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.