31. LOKMAN SÛRESİ TEFSİRİ
Mekke'de inen Lokman sûresi, Kûfiyyûna göre 44 âyettir. Rahman, Rahim Allah 'ın Adıyla 1. Elif-Lâm-Mîm. 2. Bunlar {bâtıla karşı Allah tarafından muhkem kılınmış} hakim kitabın âyetleridir. 3. (Bunlar) ihsan edenler {yani, takva sahibi olan kimseler} için {dalâletten kurtaran} bir hidâyet ve {azabtan uzak tutan} bir rahmettir. Allah Teâlâ,
Sayfa 345 - işaret yayınlarıKitabı okuyor
5/44 Tefsir 3
Tevrat’la hükmedenler sadece peygamberler değildir; onların vârisleri olan takvâ sahibi rabbânîler ve ahbâr (din bilginleri, fakihler) dahi onunla hükmederler. Çünkü bu peygamberler ve din âlimleri Allah’ın kitabını değiştirilmek ve tahrif edilmekten korumakla görevlendirilmiş ve buna şahit yani gözetleyici olmuşlardır. Allah’ın kitabını korumak ise onun bozulmasını, değiştirilmesini, yanlış anlaşılmasını, kuralsız te’vil edilmesini önlemekle, metnini yazmak, ezberlemek, anlamını ve hükmünü öğrenmek, gereği ile amel etmek ve onu başkalarına öğretmekle olur. Bunu yapmak bazı sıkıntılarla karşı karşıya kalmayı gerektirdiği için Allah “İnsanlardan korkmayın, benden korkun” buyurarak kendi emirlerini uygulamaya kullarını teşvik etmiş, menfaat karşılığında Allah’ın âyetlerinin tahrif edilmemesini istemiş; bunu dikkate almayan ve O’nun âyetleriyle hükmetmeyenlerin kâfir olduklarını, dolayısıyla bunlar için elem verici bir azabın hazırlanmış olduğunu haber vermiştir.
Reklam
5/44 Tefsir 2
Kur’an’ın açıklamalarından, Tevrat’ın Allah tarafından insanlar için gönderilmiş bir ışık ve bir kılavuz olduğu, Hz. Mûsâ’dan itibaren Hz. Peygamber’in zamanına kadar gelmiş geçmiş peygamberlerin yahudilerin davaları hakkında onunla hüküm verdiği ve onun şeriatıyla amel ettiği anlaşılmaktadır. Ayrıca Kur’an’da İslâm kelimesinin bütün ilâhî dinleri kapsadığı ve peygamberlerin hepsinin müslüman olduğu bildirilmiş (krş. Bakara 2/136; Âl-i İmrân 3/19; Yûsuf 12/101); peygamberlerden hangisi olursa olsun yahudiler hakkında hüküm verecekse –onlar yahudi olarak kaldıkları müddetçe– kendi dinleri ve şeriatlarıyla hükmedeceği ifade edilmiştir. Bununla birlikte “Kendilerini Allah’a vermiş olan peygamberlerden maksat sadece Hz. Muhammed’dir, onu yüceltmek için çoğul kalıbı kullanılmıştır” diyenler de vardır (İbn Âşûr, VI, 208). Bu yoruma göre yahudiler hakkında Tevrat’la hüküm verecek olan, Hz. Muhammed’dir. 
5/44 Tefsir 1
Rablerine teslim olmuş zâhidler” diye tercüme edilen rabbâniyyûn kelimesi, rabbânînin çoğulu olup “dinî ilimlerle, özellikle Tevrat’la meşgul olan ve halka doğru inanç öğreten yahudi din âlimleri” demektir (bilgi için bk. Âl-i İmrân 3/79, 146). “Bilginler” diye tercüme ettiğimiz ahbâr ise yahudi din bilgini anlamına gelen hibr veya habr kelimesinin çoğulu olup Arapça’da “yazılı veya şifahî güzel eserler veren, güzel üslûp sahibi bilginler” anlamında kullanılmaktadır. İbrânîce’si ise haber (çoğulu haberîm) olup “arkadaş, meslektaş” anlamına gelmektedir. Aynı zamanda Ferîsî mezhebi mensuplarını ifade eden bu kelime Talmud döneminde Beytülmidrâs denilen yerlerde yahudi şeriatını ve dinî ilimleri öğreten, dinin hükümlerini bilen ve yahudi halkı arasında ortaya çıkan meseleleri halleden kişileri ifade ediyordu. Ahbâr, Kur’ân-ı Kerîm’de iki defa rabbâniyyûn kelimesiyle (Mâide 5/44, 63), iki defa da ruhbân kelimesiyle (Tevbe 9/31, 34) birlikte olmak üzere dört defa geçmekte ve yahudi bilgin ve fakihlerini ifade etmektedir (bilgi için bk. Ömer Faruk Harman, “Ahbâr”, İFAV Ans., I, 55). 
25 öğeden 21 ile 25 arasındakiler gösteriliyor.