Beş tavır vardır, İnsan bunları kendi nefsinde bulmalıdır: 1. İnsanın kendisini Külli ruhta yok bilmesidir. İnsanın kendi ruhunun Külli Ruh ve Külli Akıl olduğunu Hakk’el yakin olarak bilmesidir. 2. Külli olan ruhu da Hakk’ın zatında yok edip, küllilikten de, cüz’ilikten de sıyrılması. İlmen yakin ile olur. 3. Allah’ın bütün isim ve sıfatlarının Zat’ta yok olması, zahirde, batında zattan başkası yok. 4. İnsanın kendisinin her şeye ayna, her şeyinde kendisine ayna olduğunu görmesi ve bilmesiyle olur. 5. Lahut alemine varıp, ne hal, ne bilgi, ne nam, ne nişan, tamamıyla yok olup “Allah, alemlerden ganidir” ayetindeki istiğna ile izzetlenmektedir. Sonra da farka gelip her sıfat ve suretten görünmek ve hepsinin aynı olmamakla beraber gayri de olmamak, kendisinin etki bakımından Hakk, etkilenmek bakımından kul, her türlü işleri işleyenin kendisi olup suretlerin ise, ancak birer alet olduğunu yâni Hakk’ın insan suretinde, yanlış anlaşılmasın İnsan-ı Kâmil suretinde tecelli etmiş olduğunu, o suretler ve aletler vasıtasıyla işlerini yaptığını bilmektir. Bu tecelli, sadece İnsan-ı Kâmil’in ilmiyle amel edenlerin zevkleridir. İşte, insanın kendisinin Hakk’tan ve Hakk’ında kendisinden başka bir şey olmadığı, işlerin özel bir suretten sudur etmiş olması, özel suretin sahibi ise hakikat bakımından Hakk’tan başka bir şeyle ifade edilemeyeceği ve bu sebeple de (Ben yaptım, ben işledim) sözlerinde arif haklı. Cahil olupta kendini ve Rabb’ını bilmeyenler ise haksızdır. Onlar için gizli şirktir.
Reklam
Yedi maddeden oluşan, 23 Nisan 1946 tarihli Kürt-Azeri Dostluk ve İşbirliği Antlaşmasının tam metni şöyleydi: Madde 1 - İki taraf, zorunlu gördükleri zaman, her birri diğerinin ülkesinde resmi temsilci tayin eder. Madde 2- Azerbaycan'da Kürtlerin nüfus bakı­mından Türklere oranla çoğunlukta oldukları bölgelerde devlet dairelerine Kürtler tayin edilirler. Kürdistan'da da Türklerin Kürtlere oranla çoğunlukta oldukları bölgelerde de devlet dairelerine Türkler tayin edilirler. Madde 3 - Her iki Hükümet, ekonomik sorunların ele alınıp çözülmesi amacıyla bir ortak ekonomik komisyon kuracaklardır. Bu komisyonun vereceği kararlar, her iki hükümetin başkanları için bağlayıcı olması gerekir. Madde 4 - Zorunluluk halinde iki taraf bir askeri antlaşma imzalayacaklar ve taraflardan her biri diğerine gereken desteği sağlayacaktır. Madde 5 - İran Hükümeti ile bu antlaşmayı yapan taraflardan biri arasında yapılmak istenen görüş­melere, öteki tarafın onayı alınmadan başlanılmayacaktır. Madde 6 - Azerbaycan Halk Cumhuriyeti Hü­kümeti, kendi sınırları içinde yaşayan Kürtlerin dil ve kültür gelişmelerinde katkıda bulunmak amacıyla gereken tedbirleri alacaktır. Mehabad Kürt Cumhuriyeti Hükümeti de, kendi sınırlarında yaşayan Türkler için aynı yükümlülüğü yerine getirecektir. Madde 7 - Her kim ki iki halk arasındaki tarihsel dostluk ve işbirliğini zedeleyici girişimlerde bulunursa ve her kim ki iki halkın ulusal birliğini ortadan kaldırmaya çaba harcarsa iki halk tarafından cezalandırılacaktır.
22 Nisan 1926 tarihli “Dostluk ve Güvenlik” Anlaşması ile gelişme sürecine giren ilişkiler 5 Kasım 1932’de Ankara’da imzalanan “Dostluk, güvenlik, Tarafsızlık ve Ekonomik İşbirliği anlaşmasıyla sağlamlaşmıştır. Öyle ki, bu anlaşmadan sonra İran Şahı Rıza Pehlevi Haziran 1934’de Atatürk’ü ziyaret etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Auzef
Tayyipgiller İktidarı ve Sarı Muhalefet
Türkiye’nin bir numaralı politik sorunu, Tayyip’in Diplomasızlığıdır. Fakat bunu bizim dışımızda sürekli gündemde tutan var mı? Var, sadece iki kişi: 1- Yazar Ergun Poyraz, 2- YARSAV Kurucu Genel Başkanı, namuslu hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu.
80 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 hours
Stefan Zweig bu kitabında 5 ayrı hikaye ile okuyucusuna sunuyor. Ay ışığı sokağı biraz daha fazla olabilirdi, karısından ayrılan adamın çaresizliği içimi acıttı, karısıda af buyrun kötü yollara düşmüş müşterilerini mennun ediyor. Neyse bunlar bir kez daha bir araya geliyor, kadın bu halde de beni karın olmanı istiyormusun diye sorar, adam da ne kadar sevgisi büyükse evet der. Otelde aynı odada kalırlar, garson gelir garsona para verir, garson da 20 frank vermeyi unutur adamda versene parayı deyince kadın hala aynısın pintinin birisin der. Kadın başka bir oda tutar kendine. Sabahta mektup bırakır adama bir daha karşıma çıkma, bırak peşimi gibisinden. Uzatmayayım adam satın aldığı bıçakla hayatına son verir. Ay ışığı sokağı the end. Ayrıca nişan ve leman gölü kıyısında olay'da güzeldi. Leporella ile avare pek sarmadı. Okumayan varsa okusun, iyiki kitaplar var...
Ay Işığı Sokağı
Ay Işığı SokağıStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202168k okunma
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.