Goodreads’e bakınca bu kitaba 445.000 kişinin verdiği ortalama puanın tam 4.50 olduğunu görüyorsunuz. Yani açık ara,Goodreads’te gördüğüm en iyi puan bu.
E böylesine çok sayıda insanın verdiği bu müthiş puanı görünce çok büyük beklentilerle dalıyorsunuz bu kitaba.
Kitap ilk 120 sayfada basit bir bestseller gibi ilerliyor. Ailesi tarafından tek tek terkedilip,sadece 7 yaşında bataklığın kenarında bir kulübede tek başına yaşamak zorunda bırakılan Kya adlı kızın hikayesi ilginç geldiği kadar inanması güç noktalar da barındıryor.
Örneğin sosyal güvenlik görevlilerinin bir türlü küçücük kızı bulamamasını ve okula götürememesini yadırgıyorsunuz. Sonra 7 yaşında bataklık kenarında,diğer tüm insanların dışladığı bir kızın nasıl olup da hayatta kalabildiğine şaşıyorsunuz.
Ama akıyor kitap. Bütün mantıksız gelen noktalara kadar güzel akıyor.
Orta bölümlere kadar bir melodram havasında gitse de sonlara doğru heyecan artıyor.
Ama işte maalesef dikkatli,kurt bir kitap okuyucusu şak diye daha 100. sayfadan sonunu tahmin edebiliyor. Belki herkes o tahmini yürütemeyebilir,bilemiyorum. Ama tahmin edilebiliyor sonu.
Sonuçta hızlı bir okuma ve ilginç bir konu vaadetse de maalesef Goodreads’te verilen 4.50 gibi anormal puanın yanından bile geçemiyor. Edebi değeri son derece kısıtlı,ama ilginç bir kitap olarak akıllarda kalıyor.
Goodreads’in beni ciddi anlamda yanılttığı ilk kitap olarak geçiyor aklıma..