Bizler; yıldız mıyız, bilmiyorum! Ancak bu vatanın kararan bahtını aydınlatmak için kendi canımızdan vazgeçmişiz...
Yeter ki bu vatanın yıldızı, parlasın. .
Güneşi, sönmesin...
Bizler, bir bir kayıp gitmeye razıyız...
Bizler yıldız mıyız bilmiyorum, ancak bu vatanın kararan bu bahtını aydınlatmak için kendi canımızdan vazgeçmişiz. Yeter ki bu vatanın yıldızı parlasın, güneşi sönmesin. Bizler bir bir kayıp gitmeye razıyız
Ben askerlerin bedeni hastalıklarını ve yaralarını iyi etmek için çalışırken, siz de onların ruhi hastalıklarını ve yaralarını iyileştirmek için uğraşıyorsunuz. Manevi dünyalarını zenginleştiriyorsunuz.
57'nci Alay'ın cepheye son anda yetişmesi ise, Mustafa Kemal'in harekete geçme zamanlamasının ne kadar doğru olduğunu göstermektedir. 5'inci Ordu Komutanı Liman von Sanders'le 3'üncü Kolordu Komutanı Esat (Bülkat) Paşa'nın iletişiminin koptuğu, 9'uncu Tümen Komutanı Halil Sami Bey'in çaresiz kaldığı bir anda, bu genç yarbay; inisiyatifi ele almış, daha ilk günden sonuca ulaşabilecek Müttefik çıkartmasının "𝒮𝒾𝓏ℯ 𝓉𝒶𝒶𝓇𝓇𝓊𝓏𝓊 ℯ𝓂𝓇ℯ𝓉𝓂𝒾𝓎ℴ𝓇𝓊𝓂, ℴ̈𝓁𝓂ℯ𝓎𝒾 ℯ𝓂𝓇ℯ𝒹𝒾𝓎ℴ𝓇𝓊𝓂. ℬ𝒾𝓏 ℴ̈𝓁𝓊̈𝓃𝒸ℯ𝓎ℯ 𝓀𝒶𝒹𝒶𝓇 ℊℯ𝒸̧ℯ𝒸ℯ𝓀 𝓏𝒶𝓂𝒶𝓃 𝒾𝒸̧𝒾𝓃𝒹ℯ 𝓎ℯ𝓇𝒾𝓂𝒾𝓏ℯ 𝒷𝒶𝓈̧𝓀𝒶 𝓀𝓊𝓋𝓋ℯ𝓉𝓁ℯ𝓇 𝓋ℯ 𝓀ℴ𝓂𝓊𝓉𝒶𝓃𝓁𝒶𝓇 ℊℯ𝓁ℯ𝒷𝒾𝓁𝒾𝓇." emriyle bir Türk destanına dönüşmesini sağlamıştır.