Atilla İlhan’a ait bu şiiri görenler, onun diğer şiirlerinde olduğu gibi bir kadının adını zikrettiği yanılgısına düşer.
Şiirin arka planında çok hazin bir öykü yatıyor aslında. Şair; Deniz Geçmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idam edildiğini öğrendiği 6 Mayıs 1972 gününün sabahında, İzmir’de vapurdayken bu şiiri kaleme almıştır.
Şair, 12 Mart sonrasının kahır günlerinde bir sabah, radyodan “Denizlere kıydıklarının” acı haberini alır. Karşıyaka’dan İzmir’e geçmek için vapura biner. Sanki o acı haberin etkisiyle simsiyah gökyüzünün altında hırçın, çalkantılı olan deniz de bulanıktır. İşte o an ilk mısra düşer aklına. Vapurda sessiz bir köşe bulup birkaç kez yüksek sesle tekrarlar.
Atilla İlhan’ın “müjganla ağlaşmak” ifadesiyle kastettiği şey; idam edilen Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın arkasından döktüğü gözyaşlarıdır. “Müjgân” Atilla İlhan’ın kirpiklerini; güneşten ışık yontan sert adamlar ise Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı yansıtmaktadır.
"Bu ülkenin esprisi, koca koca adamlar üç genç fidana kıydığında bitti."
Nejat Uygur
Deniz Gezmiş
Yusuf Aslan
Hüseyin İnan
6 Mayıs 1972
Üç Fidan Üç Yürek
“İnançları uğruna ölümün eşiğinde bükülmeden duranları varolalı beri tanır dünyamız. Çünkü bazı ölüler dünyanındır.”
Deniz Gezmiş 🕊️
Yusuf Aslan🕊️
Hüseyin İnan🕊️
6 Mayıs 1972
Ve 6 Mayıs 1972 sabahı Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan -tashihi karar isteklerinin reddi hakkındaki karar, daha avukatlarına tebliğ bile edilmemişken- idam edildiler.
Devrim yolunu fikirleri, mücadeleleri, yiğit, onurlu duruşlarıyla hep aydınlatacak olan devrimci önderler Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan anısına sevgi ve özlemle…
Şarkışla Deniz'in Türküsü - Sevinç Eratalay
youtube.com/watch?v=PRyrnrQ...
THKO kurucularından olan ve 1972 yılında idam edilen devrimcidir. Deniz Gezmiş ve Hüseyin İnan'la birlikte idam edilmiştir.
Yozgat'ın bir köyünde doğdu. Daha önce Çekerek'e sonradan Aydıncık ilçesine bağlanan Kuşsaray köyünde doğmuştur.
Bu köy Çerkes köyüdür. Orta öğrenimini tutucu eğilimlerle, gelenekçi önyargıların güçlü olduğu bir çevrede tamamladı.
1966'da ODTÜ'ye girdi. ODTÜ Sosyalist Fikir Kulübü'nün üyesi oldu, Dev-Genç içinde çalışmaya başladı. Bu dönemden itibaren önce hazırlık okulunda, sonra da mühendislik fakültesinde patlak veren boykotların ve hemen ardından ODTÜ işgalinin önde gelen örgütçülerinden oldu. İlk yargılanması CIA ajanı olduğunu iddiası ile Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçisi Commer'in arabasının yakılması eylemi nedeni ile gerçekleşti.
1969 yılında arkadaşlarıyla birlikte Filistin'e gitti. Burada helikopter ve uçak pilotluğunu öğrendi. Traktörden helikoptere kadar her türlü aracı büyük bir ustalıkla kullanıyordu.
Yusuf Aslan, Deniz Gezmiş'le birlikte Nurhak'a dağdaki gerilla grubuna katılmaya giderken, Sivas Şarkışla'da yaralı olarak yakalandı. Sıkıyönetim Mahkemeleri'nde yargılandı. 6 Mayıs 1972'de Deniz Gezmiş ve Hüseyin İnan'la birlikte idam edildi.
Son sözleri ‘Bizler asılarak bir defa şerefimizle öleceğiz.Fakat,sizler bizleri asanlar şerefsizliklerinizle her gün öleceksiniz.Kahrolsun ABD emperyalizmi.Kahrolsun faşizm.Yaşasın tam bağımsız Türkiye’
Deniz Gezmiş
1965'ten sonra, Türkiye'de gelişen gençlik hareketinin en önemli önderlerinden ve Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO)'nun kurucu ve yöneticilerinden Deniz Gezmiş, 27 Şubat 1947'de Ankara'nın Ayaş ilçesinde doğdu. Öğretmen bir ailenin çocuğu olması sebebiyle ilk ve ortaöğrenimini Sivas'da, liseyi
"Hakim bey, mahkemeheyetinde görev alan şahıslarınhiçbirini tanımam. Busebeplegüven duyupduymamak söz konusu değildir. Fakat gerçek olan şudur ki: Mahkemeniz bağımsız birmahkeme olma niteliğine sahipdeğildir. Bu durumu gözönüne alarak istifa etmenizgerekir."
Bugün 19
Sanıyorum Attila İlhan'ın adı geçince aklına o meş hur şiir geldi. "O mahur beste çalar müjganla ben ağlaşınz" dedi, ben de hemen eşlik ettim. "Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı " O anda ikimizin de gözleri buğulandı. Çünkü Attila İlhan'ın bu şiiri, Demokrat İzmir'in genel yayın yönetmeni olduğu yıl larda, 6 Mayıs 1972'de, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan'ın asıldığı haberi üzerine gözyaşları içinde vapurda yaz dığını, herkesin bir kadın ismi sandığı müjganın aslında Far sçada kirpik anlamına gelen müjgan olduğunu, Mahur Beste şiirinin de aslında faşizmin kıydığı üç fidana yazılan, bir nevi ağıt olduğunu ikimiz de biliyorduk.