...İngiliz’in, Fransız’ın, Alman’ın tarihi sürekliliğe, yani geleneğe verdiği bu önem onların bugününü de güçlü kılıyor. Japonya’nın 705 yılında kurulmuş, yani 1300 yıllık oteli var. Avusturya’nın 803 yılında kurulmuş lokantası, Fransa’nın 1000 yılında kurulmuş şarap fabrikası var. Bizde yok mu, yok ise zaten hiç olmadığından mı, yoksa yok edildiğinden mi öyle?
Sayfa 76 - mostar (Düşünce Serisi)Kitabı okudu
Hüseyin Rahmi Gürpınar
İnsanın sanattaki maksadı, eşya-yı hariciyede kendi eneiyet-i mahsusasını bulmaktır.
Sayfa 42Kitabı okudu
Masallar
Doğrudur, kendi ufkumuza yapacağımız yolculuklarda kuşların sırtına değil de trenlere ve arabalara binip uzaklaştığımız.
Sayfa 46Kitabı okudu
Bu benim ilk korkumdu. Hani fani bir ilk aşkı kaybetmiş gibi. Hani ölümle burun buruna gelmiş gibi. Hani yalancı şahitlerin eline düşmüş gibi. Zamana mağlup olup muazzam bir kayboluş gibi.
Sayfa 91Kitabı okudu
Emine Batar
Aynı evde üç yabancı... Evin odaları gibi her birimizin duvarları kendi içine bakıyor. Kaçıyorum.
Sayfa 99Kitabı okudu
Belki bir şiir fısıldardı unutmamak için ya da mışıl mışıl bir şarkı bırakırdı güneş görmeyen yosunların arasına.
Sayfa 61Kitabı okudu